İlk defa kripto paraların piyasalarda belirgin bir ağırlık kazandığı ve pay sahibi olduğu bir döneme girebiliriz.
ABD yönetiminin ekonomi politikalarındaki belirsizliklere, 4 Temmuz’da yürürlüğe giren ve neredeyse tüm analistlerin orta vadede ekonomiye yük getireceğinde anlaştığı OBBBA (One Big Beautiful Bill Act) yasasına ve hala yo-yo topu gibi bir aşağı bir yukarı giden gümrük vergisi oranlarına (son durumda AB ve Meksika’ya %30) ve bu durumun küresel büyüme üzerindeki olası menfi etkilerine rağmen ABD borsalarının son dönemde oldukça iyi performe ettiğini görüyoruz. (Bazı analistler ise bu durumu şimdiden bir “balon” oluşumu olarak görerek ve 2008 öncesi çok kullanılan “akıldışı coşku” (irrational exuberance) terimini anımsatarak, orta vadede borsalarda bir çöküş olabileceğinin uyarılarını yapmaya başladılar.)
Kripto piyasalarında ciddi bir ralli yaşanıyor
Son dönemde özellikle iyi performans gösteren bir sektör de kripto para sektörü oldu. Bu sektörün amiral gemisi “Bitcoin” uzun süredir yatırımcısını üzmekteydi. 2021’de 60 bin doların üstüne çıkan Bitcoin o günden sonra hızla değer kaybetmiş ve tekrar 60 binin üstüne çıkması 2,5 seneyi bulmuştu. Trump’ın iktidara gelmesi ile birlikte 100 bin doları aşan Bitcoin, sonrasında politika belirsizlikleri ile birlikte 75 binlere kadar gerilemişti. Ancak, son 3 haftadır Bitcoin’de 120 bin seviyelerinin test edildiği yeniden belirgin bir artış gözlenmekte. Her ne kadar kripto paraları, gerçek değer ifade etmeyen ve büyük ölçüde spekülatif varlıklar olarak görsem bile bu son yükselişleri geçici olarak görmüyorum. Kurumsal yatırımların artması, regülasyonlarda netleşme ihtimalinin ortaya çıkması, makroekonomik belirsizlikler ve piyasa momentumu gibi nedenlerle kripto piyasalarında ciddi bir ralli yaşanıyor. Bu nedenleri biraz daha detaylandırırsak:
- 2024 yılında SEC tarafından onaylanan “Bitcoin spot yatırım fonları”na rekor para girişi oldu ve olmakta. (Sadece bu sene içindeki girişin 15 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.) NASDAQ ve NYSE gibi düzenlenmiş piyasalarda işlem gören, fiyatı Bitcoin ile bire bir hareket eden ve kripto cüzdanı olmadan yatırım yapma olanağı sağlayan bu enstrumanlar yatırım imkanlarını çok kolaylaştırdı.
- Büyük yatırımcıların (“balinalar”) kaç zamandır Bitcoin biriktirdiği net şekilde görülüyor. (Son 1 yılda Bitcoin’in piyasa değeri %85, tüm kripto paraların piyasa değeri ise %55 arttı.) Bu gelişme diğer daha küçük yatırımcıları da cezbediyor.
- ABD’de içinde bulunduğumuz bu haftaya “Kripto Haftası” adı kondu. Temsilciler Meclisi üç önemli kripto yasasını tartışıyor: CLARITY Yasası (kripto varlıkların nasıl sınıflandırılacağını netleştirecek), GENIUS Yasası (stablecoin’ler (değeri sabitlenmiş kripto paralar) için yasal bir çerçeve oluşturuyor) ve Anti-CBDC Surveillance State Yasası (Fed’in dijital para birimi (CBDC) çıkarmasını yasaklamayı hedefliyor). Açıkçası sonuncu yasanın geçeceğini zannetmiyorum. Diğer 2 yasadaki değişiklikler ve düzeltmeler bu haftaki kripto para fiyatlamalarını yukarı ve aşağı yönde etkileyecektir.
- Küresel ekonomik belirsizlik, yüksek enflasyon, ticaret savaşları gibi faktörler, kriptoyu bir çeşit finansal korunma (hedge) aracı olarak da cazip hale getiriyor. Doların zayıflığı karşısında, diğer “hedge” varlığı olan altına karşı bir alternatif olarak da görülüyor. (Altında olmayan “mübadele aracı” olma fonksiyonun olması da bir avantaj).
- Piyasa psikolojisi de kripto paraları destekliyor. Son dönemde en iyi 100 kripto paranın 92’si yükselişte. Bu da yatırımcıların genel olarak “risk iştahı açık” yani yükseliş bekleyen psikolojide olduğunu göstermekte. Teknik göstergeler ve direnç seviyelerinin kırılması da (ör. Bitcoin’in 118 bin direncini kırması) yükselişi destekliyor.
Kısacası, ilk defa kripto paraların piyasalarda belirgin bir ağırlık kazandığı ve pay sahibi olduğu bir döneme girebiliriz. Tabii ki, fiyatlamalarda gene dalgalanmalar olacaktır. Ancak, özellikle kurumsal düzenlemeler hayata geçirildiği takdirde bu varlık sınıfı artık kalıcı bir şekilde finansal enstrumanlar yelpazesine katılacaktır.