SELENAY YAĞCI
İstanbul’da düzenlenen Kuika AI Summit’te konuşan Kuika AI Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv, yapay zekâ çağında şirketlerin genel çözümlerle yetinmemesi gerektiğini vurguladı. Chatgpt’nin yetmediğini, her şirketin kendi yapay zekâsını geliştirmesi gerektiğini ifade eden Ciliv, “Çünkü gelecekte rekabeti belirleyecek olan, verisini en iyi kullanan, ondan öğrenen ve sürekli gelişen şirketler olacak” dedi. Ciliv, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde operasyonel süreçlerin neredeyse tamamının akıllı sistemler tarafından yürütüleceğini söyleyerek “Liderlerin fikirlerini hızla ürüne dönüştürmelerine imkân sağlıyoruz. İşin sahibi sürecin içinde olmalı, yön vermeli. Ancak bu şekilde yenilikçi ve verimli yazılımlar ortaya çıkar” diye konuştu.
Kuika AI’nın yapay zekâ destekli çözümleriyle şirketlerin operasyonel verimliliğini katladığını söyleyen Ciliv, “Birçok işletmede 80 kişinin yaptığı işi 10 kişiyle yapıyoruz. Müşteri süreçlerini iki günden 35 dakikaya indiriyoruz. Bu sadece hız değil, maliyet açısından da büyük bir kazanım. Akıllı sistemler artık sadece otomasyon değil, aynı zamanda stratejik karar desteği sağlıyor. Müşteri deneyimi iyileşiyor, hatalar azalıyor, maliyetler düşüyor. Biz ‘Türkiye’de üret, dünyaya sat’ anlayışıyla çalışıyoruz. Amerika, Avrupa ve Türkiye’de ekiplerimiz var. Yazılım geliştirmeyi beş kat hızlandırdık. Bu hem zamandan kazandırıyor hem de üretkenliği artırıyor” diye konuştu.
Küresel rekabette Türk şirketlerine çağrı
Ciliv, Türk şirketlerinin global pazarlarda daha güçlü oyunculara dönüşmesi gerektiğini belirterek “Türk şirketlerinin global pazarlarda oyuncu olması lazım. Sadece ihracat değil, o ekonomilerin oyuncuları olmaları gerekiyor. Nasıl Amerikalıların, Almanların global şirketleri varsa, bizim de bu şirketlerin sayısını artırmamız lazım. Bunun için akıllı sistemler ve yenilikçi liderlik en kritik iki unsur” dedi. Türkiye’de birçok büyük firmanın yavaş hareket ettiğini ve küreselleşememe sıkıntısı yaşadığını ifade eden Ciliv, “Hızlı hareket edenler, yenilikçi olanlar muazzam bir başarıya koşuyor. Her işin bir dinamiği var; herkes sürdürülebilir kârlılıkla büyümek istiyor. Ama her şey müşteriye odaklanmakla başlıyor. Bir şirket müşterisine ‘Bu şirket benim için faydalı, diğerlerine göre farklı bir ürün ve servis sunuyor’ dedirtirse güven kazanıyor. O zaman sürdürülebilir, kârlı büyüme sağlanabiliyor” diye konuştu.