MERVE YİĞİTCAN
Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği (AYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı ve yönetim kurulu üyeleri, 12-15 Kasım’da gerçekleşecek 73. Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı (AYSAF) öncesinde basın mensupları ile bir araya geldi. Fuara ilişkin detayların paylaşıldığı toplantıda ana gündem ise ayakkabı sektörünün içine sürüklendiği ‘varoluşsal kriz’ oldu. Başkan Salıcı, tekstil ve hazır giyim sektörlerinde yalnızca yılın ilk yarısında 3 binden fazla firmanın kapandığı ve on binlerce kişinin işsiz kaldığı bir dönemde, ayakkabı sektörünün de benzer, hatta daha kritik bir tehdit altında olduğunu belirterek, “Sektörümüz, ithalatın kontrol altına alınamaması ve fahiş maliyetler nedeniyle ‘varoluşsal’ bir döneme girmiştir” dedi. Edinilen bilgiye göre sektör, yılın ilk 6 ayında 489,2 milyon dolar ihracat gerçekleştirmesine rağmen, 804,3 milyon dolar ithalat yaparak 315 milyon dolarlık dış ticaret açığı verdi. Rakamları değerlendiren Salıcı, “Türkiye’nin ayakkabı sektörü, uzun yıllar dış ticaret fazlası veren bir kalem iken, ithalatın kontrolden çıkmasıyla ibre tamamen tersine döndü. 315 milyon dolarlık bu devasa açık, sektörümüzün başta Çin ve Vietnam gibi Uzakdoğu ülkelerinin yoğun ithalat baskısı altında nasıl zorlandığının en çarpıcı göstergesidir” ifadelerini kullandı.
“Sektör kaderine terk edilmemeli”
Pandemi döneminde pek çok ülkede üretimin durduğunu, buna karşın Türk ayakkabı sektörünün durmayarak üretimini artırdığını hatırlatan Salıcı, “Öyle ki 2022 yılında 350 milyon çift ayakkabı ihraç ettik. 1,5 milyar dolarlık rekor ihracat rakamına ulaştık. Tabii o dönemki işlerin köpük olduğunu biliyorduk. Şu anda o köpük müşteriler gitti. Artık pandemide gelen fırsatın bir daha gelmeyeceğimi biliyoruz. Aynı zamanda içeride üreticiler enfl asyon, yüksek faiz ve düşük kurun çevrelediği ‘bermuda şeytan üçgeni’nin arasında kaldı. Küresel ekonomide de işlerin iyi gitmediğini kabul ediyoruz. Ancak zorlu bir eşikteyiz” diye konuştu. Şu anda mevcut ekonomi politikalarının yüksek teknolojiyi öne çıkardığını gördüklerini, bunda da bir yanlış olmadığını anlatan Salıcı, şöyle devam etti: “Ancak herkes İHA, SİHA yapamaz. Birilerinin de bu emek yoğun işleri yapması lazım. Sektör kaderine terk edilmemeli. Ya denecek ki ‘Artık üretmeyeceğiz’, ya da ‘Şu çerçevede üretim yapılacak’. Biz sıkıntılarımızı her fırsatta icra tarafına da iletiyoruz. Acilen sektörel stratejik planlama ve yol haritasının konulmasını bekliyoruz.”
■ Sadece AYMAKOOP’ta 300 dükkan boş
AYSAD olarak paneller gerçekleştirmek için Anadolu şehirlerini ziyaret ettiklerini, gittikleri şehirlerde de morallerin bozuk olduğunu kaydeden Salıcı, "En kötüsü de umutsuz olmaları. Sihirli değnek bekliyorlar. Ne anlatırsak anlatalım o umudu kafalara yerleştiremiyoruz” dedi. Şirket kapanmaları, iflaslar ve konkordatoların her geçen gün arttığını vurgulayan Salıcı, bazı firmaların ise bir gecede makineleri toplayıp kaçmaya başladığını, bundan dolayı da hem o firmaya mal verenin hem de o firmada çalışanın canının yandığını dile getirdi. Sektörde 10 bine yakın üretici olduğunu, şu anda da istihdamın 500 bin civarında olduğunu aktaran Salıcı, kapanmaların son 1 yılda yüzde 30 civarında olduğunu, istihdam kaybının da bu süreçte yüzde 50’ye yaklaştığını belirterek, “En büyük ayakkabı üretim merkezlerinden AYMAKOOP’ta 900 civarında dükkan var ama neredeyse 300 dükkan boş. Birçok firma kapatıp kapatmama kararı vermek için 31 Aralık’ı kendine milat olarak belirlemiş durumda” diye konuştu.