Türkiye kesinlikle çoğu OECD ülkesine göre daha az vergi ödüyor. “Neden?” diye baktığınızda altta bir dizi yapısal sorun görüyorsunuz.
Türkiye diğer OECD ülkelerine göre daha mı az vergi veriyor? Evet. “OECD Gelir İstatistikleri 2024” adlı rapora göre 2023 yılı için Türkiye’de vergi yükünün milli gelire oranı yüzde 23,5; OECD ortalaması da yüzde 33,9. Gerçekten ciddi bir fark var arada. Peki hangi kalemlerden kaynaklanıyor bu fark?
Raporda 2023 yılı için genel veriler, 2022 yılı için de daha detaylı istatistikler var. Alt kalemlere bakabilmek için 2022 yılı verilerini kullanmak gerekiyor. 2022 için Türkiye’nin vergi yükü yüzde 20,9 ama ana eğilimler fazla değişmediği için, 2022 verileri de ana fikri kavramak açısından yeterince açıklayıcı.
Türkiye’yi kıyaslamak için İngiltere (Birleşik Krallık) ve Almanya uygun görünüyor. Hem nüfusları nispeten bize yakın olduğu için, hem de vergi yükleri özellikle yüksek olduğu için. Bu üç ülke için 2022 yılında vergi yükünün ana unsurlarını içeren tablo aşağıda. Buyurun benzerlik ve farklılıkları beraber inceleyelim.
Öncelikle vergi yükünün devletin tüm geliri olduğunu düşünmeyelim. Bu sadece OECD’nin tanımladığı vergileri içeren bir kavram. Toplam kamu geliri daha yüksek. Örneğin Türkiye için vergi yükünün yüzde 20,9 olduğu 2022 yılı için OVP’ye göre toplam kamu geliri yüzde 27,8. Bu eğilim 2023, 2024 ve 2025’te de aynı.
Türkiye hangi vergi türünde daha düşük diye baktığımızda, bireyler tarafından ödenen gelir vergisi dışında diğer vergi kalemlerinin çok farklı olmadığını görüyoruz. Dolaylı vergiler ve emlak vergilerinde de Türkiye, Almanya ve İngiltere’den biraz daha düşük ama esas fark bireylerin gelir vergisinden geliyor. O halde bu durumun nedenlerini arayalım. İşte olası yanıtlar.
İşgücüne katılım daha düşük: Türkiye’de istihdam edilenlerin nüfusa oranı sadece yüzde 38. Buna karşın bu oran İngiltere’de yüzde 49, Almanya’da yüzde 55 civarında. Üstelik Türkiye bu iki ülkeden çok daha genç. Bizim ortalama yaşımız 33, İngiltere’nin 40, Almanya’nın 46. Yani çalışma çağındaki nüfusumuz daha yüksek olmasına rağmen, bizde daha az kişi çalışıyor, üretiyor ve vergi ödüyor.
Gelir daha düşük: Öncelikle Türkiye’de net asgari ücret (SGK kesintileri sonrası) 530 dolar civarında. Bu rakam (gelir vergisi ve sosyal güvenlik düşüldükten sonra) yaklaşık olarak İngiltere’de 2.400 ve Almanya’da 1.750 dolar. “Ama zaten milli gelire oran olarak Türkiye daha düşük değil mi?” diye sorabilirsiniz. Haklısınız. Asgari ücretin kişi başına gelire oranına bakalım o zaman. Türkiye’de yıllık asgari ücret kişi başı milli gelirin yüzde 39’u kadar (Haziran 2024, yıllıklaştırılmış verilere göre), İngiltere ve Almanya’da ise yüzde 50-55’ler seviyesinde. Dolayısıyla bu ücretlerin vergi kapasiteleri de (milli gelire oranla) farklı. Nitekim Türkiye’de asgari ücret son dört yıldır vergi dışı.
Muhtemelen asgari ücret daha yaygın: İngiltere’de asgari ücret alan kişi sayısı tahminen 2 milyon, Almanya’da ise en kötümser tahmine göre 6,6 milyon. Türkiye’de ise bu sayı 6,8 milyon. Aslında buradaki tüm rakamlar tahmini. O yüzden bu argümana belli bir şüpheyle yaklaşmak lazım. Türkiye’deki sayı SGK’ya göre asgari ücret üzerinden prim ödeyenleri gösteriyor. Yani bunların gerçekten gelirleri asgari ücret mi bilmiyoruz ama beyanları böyle.
Sonuç olarak Türkiye kesinlikle çoğu OECD ülkesine göre daha az vergi ödüyor. “Neden?” diye baktığınızda altta bir dizi yapısal sorun görüyorsunuz. Örneğin yetişkin kadın nüfusun sadece yüzde 35’i çalışıyor. Örneğin genç nüfusta işsizlik oranı yüksek. Muhtemelen verimsizlik (düşük ücretlere yol açarak) ve gelir dağılımı bozukluğu da (işgücüne katılım oranını düşürerek) bireysel gelir vergisi hasılatının düşük kalmasında etkili oluyor.
Vergi gelirinin düşüklüğünün işaret ettiği yapısal sorunları çok iyi tespit edip, zaman içinde ve sabırla çözmemiz gerekiyor; çünkü sadece düşük vergiye değil, düşük ekonomik aktiviteye de işaret ediyorlar.