2026 yılına yaklaşırken öne çıkan ana risk konuları arasında; küresel piyasalarda yüksek değerlemeler, yapay zekâ sektöründeki gelişmeler, özel kredi piyasasıyla ilgili riskler, Anayasa Mahkemesi’nin gümrük vergileri ile ilgili kararı, uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükseliş riski ve FED’in faiz indirim sürecine ilişkin belirsizlik sıralanabilir. Bazı FED üyelerinden kısa vadede bir faiz indiriminin daha gerekebileceğine ilişkin açıklamalar, FED Başkanlığı’na ilişkin haber akışı ve jeopolitik risklerin hafiflemesi gibi konular eşliğinde küresel risk barometresi de olarak izlenen S&P500 endeksinde, 20 Kasım diplerinden bu yana etkili olan yukarı hareketin etkisini sürdürdüğünü takip ediyoruz.
Önümüzdeki dönemde S&P500 endeksindeki boğa piyasasının devam edip etmeyeceğine ilişkin tartışmalar sürerken yıl sonu rallisine yönelik sinyaller aradığımız ortamda, FED’in 10 Aralık’ta vereceği mesajların riskli varlıkların seyri açısından en önemli konulardan biri olduğunu düşünüyoruz. FED toplantısındaki mesajlar ardından, 16 Aralık’ta açıklanacak tarım dışı istihdam ve 18 Aralık’ta açıklanacak enflasyon verilerinin de risk iştahını ve yıl sonu rallisini şekillendirecek ana konular arasında yer aldığını belirtebiliriz. Daha orta vadede ise Anayasa Mahkemesi’nin, Trump’ın tarife kararının ve tahvil faizlerindeki yükseliş risklerinin kritik risk konularından biri olduğunu düşünüyoruz. Strateji raporlarımızda vurguladığımız gibi büyük resimde 2026 senesinin küresel bir krize sahne olacağını düşünmeye devam ediyoruz ancak boğa piyasalarının zirvelerini tahmin etmenin çok zor olduğunu bu nedenle henüz bu olasılığa göre pozisyon almak için erken olduğunu düşünmeye devam ediyoruz.
Bu hafta 10 Aralık Çarşamba akşamı TSİ 22.00’de FED FOMC kararları açıklanacak. 22:30’da FED Başkanı Powell basın toplantısında konuşacak. Bu toplantıda FED’in güncel ekonomik tahminleri de yayınlanacak. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin medyan beklentisi politika faiz aralığının 25 baz puan indirimle yüzde 3.50-3.75’e çekilmesi yönünde şekilleniyor. Dolayısıyla FED’in önümüzdeki döneme yönelik mesajları, ekonomik ve faiz tahminleri (bir önceki tahminlerde 2025 yıl sonu faiz beklentisi yüzde 3.6, 2026 yüzde 3.4, 2027 yüzde 3.1 seviyesindeydi), 2026 yılı faiz beklentileri, açıklama notlarındaki tonlama, FED Başkanı Powell’ın basın toplantısındaki mesajları riskli varlıklar açısından önemli olacağını öngörüyoruz. Piyasada şahin bir faiz indiriminin gelip gelmeyeceği tartışmaları öne çıkıyor. Her ne kadar destekleyici politikaların 2026 yılında da devam edeceğine dair beklentiler piyasalara destek olan temalardan biri olsa da açıklama notlarındaki şahin bir tonlama riskini akılda tutmakta fayda var. 10 Aralık’taki mesajlar ardından enflasyon ve istihdam gibi kritik verilerin açıklanmaya başlanacağını ve kısa vadede risk iştahını şekillendireceğini bekliyoruz.
Hatırlanacağı üzere FED Başkanı Powell bir önceki toplantıdaki açıklamalarında Aralık ayında faiz indirimine kesin gözle bakılmaması gerektiği yönünde uyarılarda bulunmuştu ve faiz indirimlerine yönelik belirsizlik öne çıkmıştı ancak New York FED Başkanı Williams’ın geçtiğimiz haftalardaki kısa vadede bir faiz indiriminin daha gerekebileceğine ilişkin açıklamalarının ardından Waller ve Daly’den gelen benzer açıklamalarla birlikte Aralık ayında faiz indirimine gidileceğine dair beklentiler yüzde 90’lar civarına yükseldi ki kısa bir süre önce bu oran yüzde 30’lar civarında seyrediyordu. FED yetkililerinden Christopher Waller açıklanan bazı verilerin istihdam piyasasının 25 baz puan büyüklüğünde bir faiz indirimini daha gerekli kılacak kadar zayıf olduğuna işaret ettiğini söyledi.
Diğer taraftan Mayıs ayında görev süresi dolacak olan Powell’ın yerine geçecek kişinin belirlenmesinin de 2026 yılında FED’in faiz indirimlerine devam edeceğine dair beklentileri desteklediğini not edebiliriz. Trump, FED başkanı adayını 2026 başında açıklayacağını duyururken, basında Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett FED başkanlığı için en önde gelen aday olarak görülüyor ki biz Hassett isminin uzun vadede piyasalar açısından riskler barındırdığını düşünüyoruz. FED üyeleri arasındaki görüş ayrılıklarının soru işaretlerine neden olduğunu ve FED’in itibarına ilişkin tartışmaların 2026 yılının ana risk konuları arasında yer aldığını hatırlatıyoruz.