





Üretim bolluğu ve Karadeniz’de barış umudu petrol piyasasında aşağı yönlü baskıyı artırdı. Fiyat düşüşlerinin kalıcı olması ve 2026’de Brent petrolü ortalama fiyatının 55 dolar bandına inmesi bekleniyor.
2026 için benzin türlerine yerli etanol harmanlama oranı yüzde 1,5 olarak belirlendi.
2026’ya girerken, emtia piyasaları artık sadece talep ve arzla değil, jeopolitik sinyallerle yön buluyor. ABD’nin yaptırımları enerji cephesinde fiyat riskini artırırken, Çin ile diyalog arayışı sanayi ve tarım metallerine umut veriyor. Değerli metaller nefeslenme döneminden geçiyor.
EPDK'nın ağustos verilerine göre Toplam petrol ve petrol ürünleri ithalatı, yıllık yaklaşık yüzde 1 azalarak 4,4 milyon tona geriledi.
Petrol talebinin 2050’ye kadar güçlü kalması beklenirken, yapay zekâ destekli analizlerin mevcut sahalardan çıkabilecek petrol miktarını neredeyse ikiye katlayabileceği iddia ediliyor.
Agresif arz artışı ve ticari gerilimlerin alevlenmesi nedeniyle 2026 yılında petrol fiyatlarının zayıflayacağı öngörülüyor. Brent için ortalama beklenti 52-57 dolar aralığındayken, WTI 48 dolara kadar inebilir. Bu da mevcut seviyelerden yüzdesel olarak çift haneli düşüş anlamına geliyor.
Yaptırımların ve ticaret savaşlarının şekillendirdiği yeni ticaret düzeninde, takas sistemi yeniden sahnede. Petrol, çay, metal ve tahıl Çin’den İran’a, Rusya’dan Pakistan’a kadar uzanan yeni ticaret ağının merkezinde doların yerini alıyor.
Dünyanın en büyük dizel ihracatçılarından Rusya’nın satışlarındaki kısıtlamalar, küresel enerji piyasalarında yeni bir dalgalanma yaratabilir. Avrupa’nın kışa girerken dizel talebinin yükselmesi, fiyat baskısını artırırken, Asya’daki hızlı ekonomik toparlanma da talebi destekliyor.
Rusya, İran ve Venezuela, petrol gelirlerini korumak için Batı’nın yaptırımlarını bypass eden dev bir gölge filo kurdu. Küresel tanker kapasitesinin yaklaşık yüzde 19’u bu gizli ağın kontrolünde.