Petrol fiyatlarında yaz aylarında yaşanan artış kısa ömürlü oldu ve fiyatlar yeniden baskı altına girdi. OPEC’in agresif üretim artışı, Ortadoğu’daki gerginliğin azaldığına dair haberler, ABD petrol stoklarında yaşanan artış, ABD ile Çin arasındaki yeniden artan ticaret gerginliği enerji piyasasında fiyatları aşağı çekiyor. Uzmanlar, üretim seviyelerindeki artış da göz önüne alındığında 2026 yılı senaryolarında petrol için daha fazla zayıflama öngörüyor.
Arzın rahat, talebin aşağı yönlü görünmesiyle Brent ham petrol vadeli işlemleri, cuma günü yüzde 3,8 düşüşle varil başına 62,7 dolardan, Amerikan ham petrolü de yüzde 4.2 düşüşle 58.9 dolardan kapattı. Bu seviyeler, 7 Mayıs’tan bu yana en düşük fiyatlara işaret ediyor. Artan arzın fiyatları zaten baskıladığı ortamda ABD Başkanı Trump’ın açıklamaları havayı iyice bozdu. Başkan Trump, Çin mallarına yönelik tarifelerde “büyük bir artış” tehdidinde bulundu. Bu durum, bir ticaret savaşının küresel ekonomik büyümeyi yavaşlatabileceği ve petrol talebini azaltabileceği endişelerini artırdı. Ayrıca İsrail ve Hamas'ın yaklaşık iki yıllık çatışmanın ardından bir ateşkes anlaşmasına yaklaşması fiyatı etkiledi. Öte taraftan, ABD’de Enerji Enformasyon İdaresi’nin (EIA) envanter verileri, ham petrol envanterlerinin geçen hafta üretimin artması ve ihracatın bir önceki haftaya göre düşmesiyle birlikte üst üste ikinci hafta 3,7 milyon varil arttığını gösteriyor. Toplam petrol stokları, beş yıllık ortalamanın yüzde 4 altında, 420 milyon varilin biraz üzerinde gerçekleşti.
Amerikan petrolü 48 dolara inebilir
Uzmanlar fiyatlarda gerilemenin süreceğini düşünüyor. Piyasanın bu yılın dördüncü çeyreğinden itibaren büyük bir fazlaya geçmesi ve 2026 boyunca bu seviyede kalması beklendiğinden, OPEC+’tan gelebilecek ek arz fiyatları daha da aşağı çekebilir. Bu durum, petrol fiyatlarının gelecek yıl daha da düşeceği yönündeki görüşleri destekliyor. ING, Brent petrolünün 2026’de varil başına ortalama 57 doları olacağını tahmin ediyor. EIA daha da sert düşüş bekliyor ve son raporunda 2026 yılı için Brent petrolünün varil başına ortalama fiyatının 52,16 dolar, WTI petrolünün varil başına ortalama fiyatının ise 48,50 dolar olacağını öngörüyor. Bu rakamlar, önceki raporda 51,43 dolar ve 47,77 dolar olarak belirtilmişti.
Yukarı yönlü riskle de var
Petrol piyasasında belirgin yukarı yönlü riskler de mevcut. Bunların en önemlisi, Rusya’yı hedef alan devam eden yaptırım ve ikincil tarife tehdidi. Şu anda yalnızca Hindistan, Rus petrol alımları için ikincil tarifelerle karşı karşıya. Ancak Başkan Trump’ın daha agresif bir tutumu, daha geniş Rus arzını riske atabilir. Bir diğer önemli yukarı yönlü risk de arz tarafında Rusya’dan kaynaklanıyor; özellikle de Ukrayna’nın Rus enerji altyapısına yönelik insansız hava aracı saldırılarının yol açabileceği kesintiler. Bu saldırıların çoğu rafinerilere odaklanmış olsa da, ham petrol ihracatını doğrudan etkileyebilecek liman altyapısını hedef alan saldırılar da yaşandı.
Zayıf Asya LNG talebi, Avrupa gaz fiyatlarına baskıyı azaltıyor
Avrupa gaz fiyatları büyük ölçüde baskı altında. Avrupa 25/26 ısıtma sezonuna yaklaşırken, TTF 30 euroya yakın seviyelerde işlem görmeye devam ediyor. Planlı bakımın sona ermesinin ardından Norveç gaz akışlarında yaşanacak toparlanma, arz endişelerini hafifletmeye yardımcı oldu. Ayrıca, özellikle Çin’den gelen Asya LNG talebi zayıf kalmaya devam ediyor ve bu durum, ısıtma sezonuna yaklaşırken Avrupa için yeterli arzın sağlanmasına yardımcı oldu.
AB genelindeki depolama seviyeleri, kapasitenin yüzde 82,9’u oranında sağlıklı bir şekilde seyrediyor; İtalya’da bu oran yüzde 93, Fransa’da yüzde 92,5 ve Almanya’da yüzde 76,2 seviyesinde ve bu da kış tedarik endişelerini hafifletiyor. Yine de kış boyunca doğal gaz fiyatlarının görünümü büyük ölçüde hava durumuna bağlı olacağı uyarısı yapılıyor. ING”nin beklentisi Avrupa doğal gaz fiyatlarının 2026 ve özellikle 2027 boyunca düşüş eğiliminde olması. Önemli miktarda LNG ihracat kapasitesinin devreye girmesinin pazarın giderek daha iyi arz edilmesini sağlayacağı ifade ediliyor.