EVRİM KÜÇÜK
Londra Metal Borsası’nda (LME) işlem gören temel metallerin fiyatları bu yılın ilk yarısında genel olarak sınırlı yükselişlerle tamamlandı. Yılın ilk altı ayında arz kesintileri, ticaret politikaları ve doların zayıf seyri fiyatlar üzerinde etkili olurken; ikinci yarıya ilişkin beklentiler daha çok arz fazlası, jeopolitik tansiyon ve talep dengesizlikleri etrafında şekilleniyor.
BAKIR
Londra’da yılın ilk yarısında yaklaşık yüzde 10 değer kazanarak temkinli bir görünüm sergiledi. ABD’nin ithalat vergileri nedeniyle oluşan LME-CME fiyat farkı, Avrupa’daki fiziksel bakır stoklarının ABD’ye yönelmesine neden oldu. Bu durum, LME bakır fiyatlarını yukarı yönde destekledi. 30 Haziran itibarıyla bakırın ton başına fiyatı 10.040 dolar seviyesine çıktı.
ALÜMİNYUM
istikrarlı bir tablo sergiledi. ABD ve Çin’deki talep dengesi, üretim sınırları ve artan lojistik maliyetler nedeniyle fiyatlar yılın ilk yarısında 3’lük artış gösterdi. Çin’in üretim kapasitesini 45 milyon tonla sınırlandırması ve Batı’da yaşanan enerjiye bağlı üretim kesintileri fiyatları destekleyen temel unsurlar arasında yer aldı. Alüminyumun Haziran sonu itibarıyla ton başı fiyatı yaklaşık 2.573 dolardı.
ÇİNKO
yılın ilk yarısında yüzde 7 civarında geriledi. 30 Haziran itibarıyla çinkonun LME fiyatı 2.764 dolar seviyesinde bulunuyor. İlerleyen dönemde artan rafine arz nedeniyle baskı altında kalabilir.
NİKEL
yılın ilk yarısında en zayıf performans gösteren metallerden biri oldu. Endonezya’nın yüksek üretimi ve küresel stokların yüksek seyretmesi, fiyatları baskıladı.
Nisan’da 13.800 dolar seviyesine kadar gerileyen nikel, Haziran sonunda 15.020 dolardan işlem gördü. yılbaşına göre yatay bir seyir izlendi.
KALAY
ise yılın en dalgalı ve de en güçlü seyreden metali olarak öne çıktı. Myanmar ve Kongo’daki arz kesintileri nedeniyle Nisan ayında 38.000 dolar seviyesini aşan fiyat, yaz aylarına girerken 33.845 dolara geriledi. Yılın ilk 6 ayında kazanç yüzde 15 civarında oldu. Arz yönlü belirsizliklerin sürmesi halinde, kalayın yüksek volatilitesinin ikinci yarıda da devam etmesi bekleniyor.
KURŞUN
ise akü sektöründeki canlı talep sayesinde sınırlı da olsa değer kazandı. Özellikle yaz aylarına girerken otomotiv sektöründeki hareketlilik fiyatları destekledi. Haziran sonunda kurşun fiyatı 2.025 dolar seviyesindeydi. Yılbaşından bu yana artış ise yüzde 5 dolayında.
Arz riskleri ve zayıf dolar metallerin yönünü belirleyecek
Genel görünüm itibarıyla, 2025’in ikinci yarısında LME’de işlem gören metallerin yönünü belirleyecek temel faktörler arasında küresel üretim trendleri, doların seyri, jeopolitik gelişmeler ve sanayi talebinin düzeyi öne çıkıyor.
Özellikle bakır ve alüminyumda Batı'daki üretim kesintileri ile Çin'deki kapasite sınırlamaları, fiyatları destekleyici etki yaratıyor. Kalayda ise Myanmar ve Afrika’daki jeopolitik gerginliklerin üretime darbe vurması, tedarik zincirlerini tehdit ediyor. Kurşun ve çinkoda ise maden üretiminin artması, arz fazlası yaratma riski barındırıyor. Nikelde de Endonezya merkezli üretim patlaması, fiyatlar üzerindeki aşağı yönlü baskının temel sebebi olarak öne çıkıyor.
Ticaret gerilimleri talebi etkileyebilir Diğer yandan, ticaret gerginliklerin ekonomiyi bastırması özellikle bakır ve alüminyum gibi endüstriyel kullanımı yaygın metallerde ilave baskılar oluşturabilir.
ABD’nin mali sorunlarından kaynaklanan dolardaki zayıflık ise metallere destek sağlayan bir unsur olacak.
Yeşil enerji geçişi, elektrikli araç üretimi ve altyapı projeleri; özellikle bakır, alüminyum ve nikel için orta vadede destekleyici olmayı sürdürüyor.