MEHMET KAYA/ANKARA
Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında yapılan düzenlemeyle 2006 yılından itibaren anlaşmalı özel hastanelerden yararlanma hakkı verilmesinin ardından hızla yükselen ve 2015’te 90.4 milyona kadar yükselen genel sağlık sigortalıların, özel hastanelere başvurularında düşüş sürüyor. 2025’in ilk 5 ayında bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 8,16 oranında düşüş gerçekleşti. 2010’da özel hastanelere GSS kapsamındaki başvuru sayısı 71.5 milyon kişi/adet düzeyindeydi. 2024 sonunda bu sayı 66 milyona kadar geriledi. Uzun süredir başvuru sayısı 80 milyonun üzerinde seyrediyordu. Toplam başvurular içinde 2010’da yüzde 26 olan ağırlık, zaman içinde dalgalansa da gerileyerek 2024 sonunda yüzde 10’a düştü.
Bir dönem, sağlık hizmet kalitesinin artışının göstergesi sayılan, normal vatandaşların “özel hastanelere” başvurularının son dönemde gelir kaybı yanında, sayıları az da olsa bazı özel hastanelerin SGK’nın hasta başına ödemesinin düşük olduğu gerekçesiyle anlaşmalarını iptal etmelerinden kaynaklandığı belirtiliyor. Özel hastanelerin, her bir sağlık hizmeti için SGK’dan aldığı önceden belirlenmiş tutar yanında, genel sağlık sigortası kapsamındaki hastalardan sağlık ve otelcilik hizmetleri için ilave olarak talep edebilecekleri tutarlarda üst sınır bulunuyor. Özel hastaneler ile SGK arasında, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile belirlenen ilave ücret tavanları yanında, işlem başına Genel Sağlık Sigortası kapsamında ödenen tutarın yükseltilmesine ilişkin görüş ayrılığı uzun süredir devam ediyor. Ağırlıklı olarak görece küçük hastaneler olmak üzere, genel olarak özel hastaneler bu alandaki gelirden mahrum olmamak için SGK ile anlaşma yaparak GSS kapsamında hasta kabul ediyor.
■ 10 hastane konkordato ilan etti
Özel Hastaneler Platformu Başkanı Ömer Yavuz Namlı, SUT fiyatlarının “matematik olarak” tutmadığını, sadece kapanmalar değil, yakın zamanda 10’a yakın hastanenin konkordato ilan ettiğini söyledi. SUT fiyatlarının ilk uygulama başladığında, asgari ücret 403 TL iken özel hastane muayenesi için verilen tutarın 26 TL olduğunu söyleyen Namlı, bugün 22 bin TL’lik asgari ücrete karşılık sadece 130 TL’lik bir muayene ücretinin SGK tarafından ödendiğini kaydetti. SUT fiyatlarının ya asgari ücrete, ya yeniden değerlemeye endekslenerek yükseltilmesi, bir komisyon marifetiyle kısa aralıklarla belirlenmesini öneren Namlı, özellikle Anadolu’daki hastaneler ve zincir hastane kuruluşları dışındaki hastanelerin ekonomik olarak darboğaza girdiğini söyledi. Maliyetlerin SGK’nın ödediği tutarların çok üzerinde olduğu bir ortam nedeniyle Hastanelerin SUT ile çizilen sınırlar dışında ilave ücretler talep etmesi uygulamalarının gözlendiğini belirten Namlı, “İki seçenekli bir durum ortaya çıkıyor, ya yaşamak, hayatta kalmak için vatandaştan alacaksınız, kural ihlal edeceksiniz, ya da kapanacaksınız. Çünkü maliyetler karşılanamıyor, her hastada zarar ediliyor” diye konuştu. Ömer Yavuz Namlı, branş genişlemesi yanında, mevcut branşlarda da merkezi sağlık planlaması nedeniyle kadro eksikliği çekildiğini, cihaz ve kadro alımını merkezi planlanması nedeniyle de hastanelerin sağlık turizmi gibi alternatif alanlara genişleyemediğini söyledi. Merkezi planlamada kamu hastanelerinin öncelikli olmasının da rekabet güçlerini kırdığını belirten Namlı, ekonomik koşulla nedeniyle de hasta sayısının hızla azaldığını belirtti. Namlı, hastaların ekonomik koşullar nedeniyle hastanelere başvuru sayısında azalma yanında, bireylerin COVID sonrası davranış değişiminin de azalma yönünde etki ettiğini kaydetti.
■ Türkiye'deki 1566 hastanenin 565'i özel
Türkiye’de son resmi veri olan 2023 yılı sonu itibariyle, 933 kamu, 68 üniversite ve 565 özel olmak üzere toplam 1566 hastane bulunuyor. 2019’da bu sayı 575’ti. EKONOMİ’ye değerlendirmelerde bulunan, Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Reşat Bahat, kendi belirlemelerine göre bu sayının 500’ün altına doğru yaklaştığını belirtti. Hastanelere başvuru sayısındaki düşüşe dikkat çeken Bahat, finansal sorunlar, SUT bedellerinin düşüklüğü yanında, genel hastane ekonomisindeki zorluklardan kaynaklı olarak, doktorların ayrılarak özel muayene açma eğilimine dikkat çekti. Reşat Bahat, Türkiye’de özel hastanelere başvuru sayısındaki azalmanın bir eğilim haline geldiğinin altını çizerek, bunda 3 ana faktörün rol oynadığını kaydetti. Şehir hastaneleri dahil kamu sağlık kuruluşu sayısının artması, özel hastanelerde çalışan doktorların ana nedeni GSS kaynaklı ödemelerin düşüklüğü olmak üzere, ekonomik nedenlerle muayenehane açmaya yönlenmesi ve özel hastanelere GSS kapsamında yapılan ödemelerin (SUT ödemeleri) düşüklüğünün altını çizdi. SUT fiyatlarının maliyetlerin çok altında kaldığını bunun hastaneleri zorladığını; yine düşük olan ödemeler nedeniyle de hekimlerin GSS kaynaklı gelirlerinin düşük kaldığını belirten Reşat Bahat özel hastanelerde çalışan 10 bin dolayında hekimin muayenehane açtığını belirtti.
■ SUT bedelleri hayatın olağan akışına aykırı
OHSAD Başkanı, geçmişte eleştiri ve taleplerini dile getirdiklerinde “eleştiriyor ama yine de faaliyetlerini sürdürüyorsunuz” yanıtının verildiğini hatırlatarak, son dönemde özel hastane sayısındaki hızlı azalışla sorunun gözle görülür hale geldiğini savundu. SUT ile belirlenen GSS kapsamındaki işlem bedellerinin “hayatın olağan akışına aykırı” düzeyde düşük olduğunu savunan Bahat, “Sosyal Güvenlik muayeneye 110 lira ödeyip, 220 lira da vatandaştan alarak, bizden hizmet sunmamızı bekliyor” dedi. Vatandaşlar için de özel hastanelerin pahalı hale geldiğini belirten Bahat, “Özel hastaneler 2005 yılından itibaren halka hizmet verip halkın hastanesi oldular. Eskiden zenginlerin hastaneleriydi. Şimdi tekrar zenginlerin hastanesi olmaya başladılar” dedi.
Reşat Bahat, hastaların kamu hastanelerine yönelmesi nedeniyle buradaki yoğunluğun da memnuniyet oranlarını geriye çekmeye başladığını vurgulayarak, kısır döngüye doğru gidildiğini kaydetti. Çözüm önerileri olarak, SUT bedellerinin artırılması yanında, özel hastanelere devlet hastanelerindeki gibi geniş bir uzmanlık kadrosu verilmesini öneren Bahat, “Sağlık Bakanlığı’nın acilen hastanelere kamu hastanelerinde olan kadroların benzerlerini vermesi gerekiyor. Yani yan dal uzmanlarının, örneğin gastroenterologların, daha çok medikal onkoloğun, daha çok çocuk psikiyatristi gibi kadroların verilmesi gerekiyor. Böylece özel hastaneler de hizmetlerinin sayısını çeşidini artırabilsin diye düşünüyorum” diye konuştu. Reşat Bahat, genel ekonomik zorluklar ve finansmana erişim gibi işletme zorluklarının da özel sağlık kuruluşlarını olumsuz etkilediğini sözlerine ekledi.