Türk Lirası cinsinden açılan kur korumalı mevduatta asgari faiz koşulunun kaldırılması ve bankaların şu dönem için normalde yüzde 30 olan bu faizi aşağı çekip normal TL mevduata dönülmesi durumunda görece yüksek faiz uygulamaya başlaması KKM’den çıkışı hızlandırdı.
Kur korumalı mevduat, ekim ayının ilk haftasındaki 74 milyar liralık azalmadan sonra ikinci haftada da 73 milyar lira geriledi. Böylece ekim ayının ilk yarısındaki azalma 147 milyar lirayı buldu.
KKM, 13 Ekim itibarıyla 3 trilyon 156 milyar liraya inmiş oldu. Söz konusu hesaplar, 18 Ağustos’ta 3 trilyon 408 milyar lira ile zirveye çıkmıştı. O tarihten 13 Ekim’e kadar geçen yaklaşık iki aydaki azalma 252 milyar liraya ulaştı.
Ağırlıkla mevduata gidiyor
TL cinsi KKM’de asgari faizin kaldırılmasından sonra bankalar bu hesaplara yüzde 20 dolayında faiz veriyor. Bu bir anlamda ortalama faiz.
Bazı bankalar ise hem faizi çok daha aşağı çekti, hem de o düşük faize rağmen KKM’de kalmak isteyen tasarruf sahibini başka bankalara gitmeye ikna etmeye başladı.
Bankalar TL cinsi KKM’yi azaltamadıkları takdirde bir anlamda cezai yaptırımla karşılaştıkları için mudileri ikna yolunda yoğun çaba harcıyor. En geçerli ikna yöntemi hiç kuşku yok ki KKM’den çıkılıp normal mevduata geçilmesi halinde verilen görece yüksek faiz.
KKM’de kalınması halinde en düşük vade üç ay, yıllık faiz yüzde 20 dolayında ama tabii ki kur bu orandan daha fazla artarsa kur getirisi alınabiliyor.
Ancak KKM’den vazgeçilip TL mevduata dönülürse, vade artık bir ay da olabiliyor. Türk halkı genellikle kısa vadeyi tercih ettiği için bu durum tasarruf sahibini iknada işe yarıyor. Ayrıca faiz de yüzde 40’tan başlıyor ve bankadan bankaya değişmekle birlikte tutara da bağlı olarak yüzde 50’lere kadar uzanıyor.
Kur artışı faizden düşük kaldığı takdirde KKM’ye yıllık yüzde 20 faizle üç ayda yüzde 5 faiz veriliyor.
Ancak KKM’den TL cinsi mevduata geçilmesi halinde yıllık yüzde 40’tan bir aya yüzde 3.3, üç aya ise yüzde 10 faiz almak mümkün oluyor. Üstelik bu neredeyse en düşük oran.
KKM’de kalıp (kur az arttığı takdirde) üç ayda yüzde 5 faiz mi, TL mevduata geçip üç ayda yüzde 10 faiz mi?
Üstelik ikinci seçenekte vade bir ay olabildiği için bir hareket kolaylığı, mevduattan çıkıp başka bir finansal araca geçme olanağı da var.
Çıkış biraz yavaşlayabilir
Gazze’deki çatışmalardan kaynaklanan son gelişmelerle birlikte dövizdeki artış geçen haftalara göre biraz daha belirgin.
Bu durum bazı tasarruf sahiplerinin tercihlerini değiştirmelerine yol açabilir.
TL cinsi KKM’de, hesaplarının vadesi dolduktan sonra düşük faize razı olarak kur artışını gözetenler, bekleyenler ve bu nedenle TL mevduata geçmekten kaçınanlar olabilir.
Bu yüzden de KKM’de içinde bulunduğumuz haftadan itibaren önceki iki haftada gözlenen boyutta bir çıkış yaşanmayabilir.
Gelişmenin bu yönde olup olmadığını görmek için bir hafta beklememiz gerekecek.
Yabancı ne gelmiş, ne gitmiş!
Yurt dışında yerleşikler ya da dilimize yerleşmiş adıyla yabancılar geçen hafta Türkiye ile adeta hiç ilgilenmemiş.
Merkez Bankası verilerine göre yabancılar 6-13 Ekim haftasında 12.6 milyon dolarlık hisse senedi ve 1.1 milyon dolarlık devlet iç borçlanma senedi satmış.
Oysa yabancılar bir önceki hafta 237.8 milyon dolarlık hisse senedi ve 36.3 milyon dolarlık iç borçlanma senedi satmıştı.
Yabancıların elinde 13 Ekim itibarıyla 31.5 milyar dolarlık hisse senedi ve 1.1 milyar dolarlık devlet iç borçlanma senedi bulunuyor.
Bu veriler gösteriyor ki yabancılar iç borçlanma senetlerini tümüyle satıp çıksalar bile bu durum Türkiye için hiçbir etki doğurmaz. Çünkü ellerindeki senetlerin tümünü satsalar, hepi topu zaten 1.1 milyar dolarlık bir tutar söz konusu…