SELENAY YAĞCI/İSTANBUL
Yaz sezonunun başlamasıyla Türkiye turizminde beklenen hareketlilik gerçekleşmedi. Kış aylarının kötü geçmesiyle başlayan daralma, yaz dönemine de yansıdı. Otellerde konaklama süreleri ortalama %10 kısaldı. Bu durum, zaten zayıf seyreden doluluk oranlarını daha da aşağıya çekti. Türkiye genelindeki tesislerde doluluklarda yüzde 5 civarında düşüş yaşandığı belirtiliyor. Turizmciler, doluluk oranlarının şu anda yüzde 70-80 bandında seyrettiğini, karlılık hedeflerinin yakalanamadığını ifade ediyor. Normalde temmuz ve ağustos aylarında yapılan ufak indirimlerin turist talebini artırdığını hatırlatan sektör temsilcileri, bu yaz indirimlerin dahi işe yaramadığını, turistlerin fiyat odaklı kampanyalara eskisi kadar ilgi göstermediğini söylüyor.
Birçok destinasyonda istediği fiyatlardan satış yapamayan işletmeler, maliyet baskısıyla karşı karşıya. Parası olan turistler İspanya ve Fransa gibi rakip ülkelere yöneldi. Sektör temsilcileri, “Türkiye turizmde alternatifsiz bir ülke değil. Turizm imajımız zedeleniyor. Stratejik adımlar atmazsak 2026’yı da kaybedeceğiz” değerlendirmesinde bulunuyor.
Mayıs ayında turist girişlerinde gerileme izlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, mayısta Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 1,8 düşüşle 5,04 milyon olurken, Ocak-Mayıs döneminde de bir önceki yıla göre yüzde 1 gerileyerek 15,63 milyon olarak gerçekleşti.
PERSONEL MALİYETLERİ YÜZDE 50'Yİ AŞTI
Konaklama süresi kısaldı, doluluk azaldı
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, Antalya’ya gelen turist sayısının 30 Haziran itibarıyla %1 düştüğünü, konaklama sürelerinin ise %10 kısaldığını belirtti. Ortalama konaklama süresinin 8 gün olduğunu ifade eden Kavaloğlu, “Çok kötü bir kış geçirdik. Ama Nisan, Mayıs, Haziran çok kötü geçmedi. Temmuz ayında ivmelenme bekliyoruz. Antalya’nın Temmuz-Ağustos’ta 2 milyon turist hedefi var. Bunun altına düşmemek için çalışıyoruz. İran ve İsrail savaşı Orta Doğulu turistleri etkiledi. Rusya-Ukrayna savaşının bitmemiş olması da bizi etkiliyor. Pahalılığa gelirsek; Türkiye’nin rakipleri İspanya, Yunanistan, Fransa. Böyle bakınca oteller pahalı değil, dışarısı pahalı” dedi.
Turist bütçesi sarsıldı, indirimler etkili olmuyor
Turizmin kötüye gitmesinin tek bir sebebi olmadığını vurgulayan Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, savaşların uçak koltuklarında azalmaya neden olduğunu söyledi. Antalya’ya gelen yolcu sayısında eksilme olduğunu belirten Sili, “Haziranda doluluklarda %5’lik düşüş yaşandı. Temmuz ayında ön rezervasyonlarda da beklenen hareket yok. Rusya, Almanya gibi kaynak pazarlarımıza istediğimiz fiyattan satış yapamıyoruz. Düşük ve orta gelirli turistin bütçesi sarsıldı. Küçük ve orta ölçekli işletmeler kar marjlarını düşürdüler, bu yıl bir şekilde para kazanarak kapatacaklar ama önümüzdeki yıl daha büyük sıkıntı bekleniyor. Personel maliyetleri %50’yi aştı. Turizm dinamik bir sektör, bunları düzeltebiliriz” diye konuştu.
Türkiye pahalı destinasyon algısından kurtulmalı
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Hakan Saatçioğlu, yılın ilk 5 ayının beklentilerin altında geçtiğini, ancak yılın geri kalanında tabloyu tersine çevirecek gelişmeler yaşanabileceğini ifade etti. Saatçioğlu, Antalya başta olmak üzere birçok destinasyonun geçmişte çeşitli zorlukları aştığını hatırlatarak, geride kalan 2024-2025 kış sezonunun ekonomik açıdan en ağır geçen dönemlerden biri olduğunu söyledi. Maliyetlerin hızla arttığını, döviz kurundaki oynaklık ve alım gücündeki düşüşün sektör üzerindeki yükü daha da artırdığını belirtti. Ayrıca Türkiye’nin, yurt dışındaki turistler gözünde giderek daha pahalı bir destinasyon olarak algılandığını, bu olumsuz imajın tanıtım faaliyetleriyle tersine çevrilmesi gerektiğini vurguladı. Jeopolitik risklerin ve ekonomik belirsizliklerin de tatil kararlarını doğrudan etkilediğini sözlerine ekledi.
İstanbul’da temmuz-ağustos satışları zayıfladı
İstanbul’un tarihi yarımadasında faaliyet gösteren Armada Otelcilik Yönetim Kurulu Başkanı Kasım Zoto ise, gelişmelerin yarattığı tedirginlikle temmuz ve ağustos aylarına ilişkin yeni satışların çok zayıfladığına dikkat çekti. Zoto, “Bu tür problemler sadece Orta Doğulu turisti etkilemiyor, Batı’dan gelen rezervasyonları da etkiliyor. Mesela Temmuz- Ağustos satışları şu anda çok zayıf. İnsanlar ‘bir şey olur mu, İstanbul’a kadar uzanır mı’ endişesi duyuyor. O nedenle mevcut rezervasyonların bazıları iptal olurken, yeni rezervasyonlar da çok azaldı” dedi.
Türkiye pahalı ülke imajı oluşturdu
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve Baş Danışmanı Hamit Kuk ise dolulukların %70-80 arasında seyrettiğini, yapılan indirimlerin son dakika satışlarını canlandırmadığını belirtti. Kuk, “Pazarda sunduğumuz fiyatlarla talep alamadık. Normalde temmuz-ağustos aylarında doluluklar düşük olunca ufak indirimlerle son dakika turisti çekerdik, şimdi indirimler işe yaramıyor. Antalya’da Kundu ve Belek’te doluluklar yüksek, Alanya, Kemer’de düşük. Kuşadası, Marmaris, Bodrum boş. Türkiye’nin pahalı olduğu biliniyor ama bu yıl özellikle turistin de bütçesi darda. 500 Euro tatil yapan, bu yıl 400 Euro’ya nereye giderim diye baktı. Turist kendi ülkesinde 1,5 Euro’ya kahve içerken, burada 4 Euro’ya kahve içiyor, bira fiyatlarını söylemiyorum bile. Türkiye, erken rezervasyonlarda satış alamadı. Parası olan turist İspanya, Fransa’ya gitti. Şu anda İspanya’nın bazı bölgeleri bile Türkiye’den ucuz kaldı. Mısır’da Türk yöneticiler oranın hizmet kalitesini değiştiriyor. Türkiye turizmde alternatifsiz ülke değil. Turizm imajımız zedeleniyor. Stratejik adımlar atmazsak 2026’yı da kaçıracağız. Türkiye pahalı ülke imajına sahip oldu. Bu sadece otellerle ilgili değil; restoran, bar gibi işletmelerdeki fiyat artışlarının da düzenlenmesi gerekiyor. Bütün bunlar Türkiye’nin imajını kötü etkiliyor. Avrupa pazarında rekabet çok dişli; İspanya, Yunanistan, İtalya gibi ülkeler çok yakın. Asya pazarında zaten yokuz. Orta gelirli turiste hitap ediyorduk, şimdi onların çoğunu Yunanistan aldı, üçüncü lige düşüyoruz. Türkiye’ye yeni strateji lazım. 40 yıllık strateji artık işe yaramıyor” dedi.