Son yıllarda yapay zekâ iş dünyasında geniş bir yer edinmiş durumda. Hatta Çin’de yapay zekâ hastanelerinin kurulduğunu birçoğumuz biliyoruz. Yakında sağlık sektörünün büyük bölümünü dönüştüreceğini öngörebiliyoruz. Peki, hukuk sisteminde ne kadar kullanılabilir, ne faydası olabilir? “Sözleşme taslakları hazırlayan” ya da “Hukuki sorulara yanıt veren” yapay zekâ, işletmeler için cazip bir seçenek gibi görünüyor. Bu araçlar hız ve maliyet avantajı vaat etse de, işletme yöneticilerinin bu araçlara güvenmeden önce anlaması gereken ciddi riskler barındırıyor.
ChatGPT, Claude ve benzeri üretici yapay zekâ uygulamaları; sözleşmeler, ihtarnameler, mahkemeye sunmak üzere dava veya cevap dilekçeleri ve hukuki sorulara yanıtlar oluşturabiliyor. Bazı girişimler, yapay zekâyı geleneksel hukuk hizmetlerinin yerine geçen bir alternatif olarak dahi pazarlıyor. İşletmeler açısından bu, özellikle rutin konularda pahalı hukuki danışmanlıkların yerine cazip bir seçenek gibi görünebilir. Ama bir sorun var: Yapay zekâ bir avukat değildir.
İşletmeler için temel riskler
- Yanıltıcı veya hatalı tavsiyeler
Kanun yorumlama, dilekçe veya ihtarname yazma profesyonellik gerektiren bir iştir. Türk Hukuku’nda tek bir virgül hatası bile bir dava kaybetmenize neden olabilir. Yapay zekâ araçları, olmayan içtihatlar “uydurabilir”, mevzuatı yanlış yorumlayabilir veya hukuken geçersiz tavsiyeler verebilir. İşletmeniz bu hatalı yönlendirmelere göre hareket ederse, dava, para cezası veya idari yaptırımlarla karşılaşabilir.
- Hukuki sorumluluk yok
Lisanslı avukatların aksine, yapay zekâ platformlarının mesleki sorumluluğu veya etik yükümlülükleri yoktur. Bir sorun çıktığında, ortada mesleki sorumluluk veya denetim bulunmaz.
- Veri gizliliği endişeleri
Hassas iş veya çalışan bilgilerini kamuya açık yapay zekâ platformlarına girmek, bu verilerin üçüncü taraf sağlayıcılarla paylaşılmasına neden olabilir.
İşletmeler için yol haritası
Peki, şirketler yapay zekâyı hiç mi kullanmasın? Elbette kullansın. Ancak doğru çerçevede kullansın. Yapay zekâyı yalnızca ilk taslak için kullanın, nihai kararları her zaman avukat versin. Gizli bilgileri kamuya açık platformlara girmekten kaçının. Konuya hakim bir hukuk bürosuyla çalışarak, bu teknolojiyi sorumlu şekilde entegre edin. Sürekli güncel kalın. Yapay zekâ düzenlemeleri ve hukuki etik konusundaki gelişmeleri takip edin.
Yargıda yapay zekâ dönemi
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yakın dönemde yargı sisteminde yapay zekânın kullanımı konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, Yapay Zekâ Şube Müdürlüğü kurulduğunu ve bu müdürlüğün Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet göstereceğini duyurdu. Açıklamaya göre, yargıda karar merci hala hakim, savcı ve avukatlar olacak. Yapay zekâ, kalem personeline destek sağlayacak şekilde yardımcı işlevlerde kullanılacak. Bakan Tunç, birçok meslektaşın bilirkişi raporlarını özetleyen sistemler kullandığını, bundan hareketle yargıda benzer yapay zekâ araçlarının yaygınlaştırılacağını söyledi. Ayrıca, Bakan Tunç’un vurguladığı gibi, Adalet Bakanlığı bünyesindeki UYAP sisteminde (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) yapay zekâ uygulamaları üzerinde de çalışmalar sürüyor. Bu açıklamalar, Türkiye’de yargı sistemine teknolojik dönüşüm yönünde ciddi bir iradenin işareti olarak değerlendiriliyor.
Yapay zekâ, hukuki iş akışlarını hızlandırmak için güçlü bir araç olabilir; ancak profesyonel hukuki danışmanlığın yerine geçmez. İşletmeler, gerekli denetim ve güvencelerle bu araçları dikkatli şekilde kullanarak hem verimlilikten faydalanabilir hem de gereksiz risklerden korunabilir.
Not: Bu makale, yalnızca genel bir bilgilendirme amacı taşımaktadır. Kendi özel durumunuza ilişkin olarak mutlaka uzman görüşü alınmalıdır.