Geçtiğimiz günlerde dünyadaki gelir ve servet dağılımı üzerine 2 çalışma yayınlandı. İlki 2010 yılından beri yayınlanmakta olan Küresel Servet Raporu (Global Wealth Report). İlk başta Credit Suisse Bankası tarafından yayınlanan bu rapor UBS’in bu bankayı almasından sonra son yıllarda UBS tarafından yayınlanmakta. 56 ülkeyi kapsayan rapora göre 2023'te %4.2 artan toplam küresel kişisel servet 2024’te %4.6 artış gösterdi. Ancak, rapora göre küresel servetteki büyüme güçlü olsa da, bu artışın dağılımı oldukça düzensiz. Toplam rakam bazı ekonomilerde görülen servet dağılımındaki eşitsizlikleri göstermiyor.
Şunu da belirtmek gerekiyor ki, hanehalklarının servetlerinin tamamını ortaya çıkarmak neredeyse imkansız olduğu için bu tip servet dağılımı çalışmaları oldukça zor ve hatalara açıktır. Ulusal bankalardaki mevduatlar, fonlar ve hisse senetleri gibi finansal varlıklar ve gayrimenkuller tespit etmesi görece kolay varlıklar olmasına rağmen onlar bile ancak kaba bir tahmin yapılmasına olanak sağlar. Örneğin hisse veya gayrimenkul fiyatları bir sene aşırı şişmiş ise, bunlardan kaynaklanan servet artışlarına da geçici gözüyle bakılabilir. Diğer önemli bir nokta da özellikle yüksek gelir gruplarının servetlerinin hatırı sayılır bir kısmının vergi cennetlerinde ve isimsiz hesaplarda olmasıdır. (Bazı ülkelerde hanehalklarının altın ve altından yapılmış ziynet eşyalarına yatırımlarının çok büyük olduğuna da dikkat çekmek gerekiyor. Bu konuda başı çeken ilk 3 ülke Hindistan, Çin ve Türkiye. Altın fiyatlarındaki artışın bizim gibi ülkelerde ortalama kişisel serveti artış yönünde etkisi olduğu söylenebilir.)
Bölgesel olarak bakıldığında 2024’te servetlerin %12 oranıyla en çok Kuzay Amerika ve Doğu Avrupa’da arttığı görülürken en yüksek oranlı düşüş Latin Amerika’da görülüyor. (%-4.3). Çin ve Uzak-Doğu ülkelerindeki artış ise %3’ler civarında. Bu konuda Türkiye’nin karnesinin çok kötü olduğunu söylemeye gerek yok herhalde. Raporda yayınlanan tablolardan Türkiye’de 2024 yılında ortalama servetin %14, medyan servetin ise %21 oranında gerilediğini görüyoruz. Bu aynı zamanda takip edilen 56 ülke arasında açık arayla en yüksek düşüş oranı. Bizden sonra ortalama gelirdeki en yüksek düşüş sadece %3 ile İngiltere’de! (Önceki yılların raporlarına bakamadım, ancak bu düşüş oranının tüm zamanların en yüksek düşüş oranlarından biri olduğu bile rahatlıkla söylenebilir.)
Bu arada başı çektiğimiz bir grafik olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim: “Bir senede dolar milyoneri en çok artmış ülke”. Türkiye dolar milyoneri sayısını 2024 yılında %8 kadar artırarak bu konuda BAE ve Rusya gibi ülkeleri geçmiş bulunuyor. Bu durumu medyan servetteki gerileme ile birlikte değerlendirirsek Türkiye’de servet eşitsizliğinin anormal derecede artmış olduğunu söyleyebiliriz.
UBS’in raporunun çokça merak edilen bir kısmı da Dünya’daki dolar milyonerlerinin sayısı olmakta. Rapora göre bugün dünyada 60 milyon kadar kişinin serveti 1 milyon doları geçmiş vaziyette. Bu milyonerlerin %40’ı (24 milyon kadarı) ABD’de. Bu 60 milyon kişi dünyadaki toplam servetin yaklaşık yarısına sahip. 100 bin dolar ve altında serveti olan ve dünya yetişkin nüfusunun %82’sini temsil eden kitlenin toplam servetten aldığı pay ise yalnızca %12.7. Kısaca dünyada büyük bir servet eşitsizliği söz konusu. Servet üzerinden hesaplanan Gini katsayılarının ortalaması 0.65 civarında. Türkiye’ninki ise 0.73 olarak hesaplanmış. (Bu katsayı arttıkça servet eşitsizliği artıyor. Sayının 1.00 olması tüm servetin bir kişide toplandığını gösterir.) Ülkemizde servet dağılımı ile ilgili resmi bir çalışma veya periyodik yayın yok. (Mevduatların miktara ve kişi adetine göre dağılımının bile yayınlanması tercih edilmiyor!) Gelir dağılımına göre TÜİK’in hesapladığı en son Gini katsayısı ise 0.413. (Gelir dağılımı eşitsizliği servet dağılımı eşitsizliğine göre daha azdır. Dünya ortalaması 0.35-0.40 arasındadır.) Ancak bu rakam 2023 yılı verileri üzerinden hesaplanmış. Normal şartlarda bu ay sonuna kadar yayınlanması gereken 2024 yılı Gini katsayısının daha yüksek olması gerekir.
Bu hafta dünyadaki gelir dağılımı ile ilgili yayınlanan bir başka rapor ise Dünya Eşitsizlik Laboratuvarı (World Inequality Lab) adlı platformun hazırladığı ve, Piketty ve Stiglitz gibi akademisyenlerin de katkı verdiği Dünya Eşitsizlik Raporu. Bu raporun bulgularını ve eşitsizliği azaltmaya yönelik politika önerilerini de bir başka yazıda değerlendirmek isterim.