Yeni teknolojilerle sektöre yön veriyor Türkiye'de hızlı kentleşme, LEED ve BREEAM sertifikalı binalara ilgiyi artırdı Daha sürdürülebilir ve düşük VOC'li ürünlere yönelim var İzmir'den güneşe açılan kapı "Let's Colour": Topluma renk katmak
AkzoNobel Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk Direktörü Wijnand Bruinsma'ya göre, Türkiye'de fiyat hassasiyeti ve düşük farkındalık, sürdürülebilir ürünlerin benimsenmesini zorlaştırsa da; kentleşme, enerji verimliliği ihtiyacı ve sertifikalı yapılara ilgi, önemli fırsatlar sunuyor. Bruinsma, yerli Ar-Ge yatırımları ve inovatif çözümler sayesinde Türkiye'nin, ithalata bağımlılığı azaltarak bölgesel rekabette avantaj sağlayabileceğini söylüyor.
200'ü aşkın süredir 150'den fazla ülkede boya ve kaplama sektöründe faaliyet gösteren AkzoNobel, sadece renklerle değil, stratejileriyle de geleceği şekillendirmeyi hedefliyor. Dekoratif boyalardan endüstriyel kap- lamalara, otomotiv sektöründen yapı endüstrisine kadar geniş bir yelpazeye hizmet veren şirket, çevresel ve toplumsal etkisini minimize etmeyi hedefleyen güçlü bir sürdürülebilirlik vizyonuna sahip. "Gerçek sürdürüle- bilirlik, yalnızca bugünü değil, yarını da düşünerek hareket etmekle mümkün" diyen AkzoNobel Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk Direktörü Wijnand Bruinsma ile hem küresel ölçekte hem de Türkiye özelinde sürdürülebilirlik stratejilerini, yeni teknolojileri ve geleceğe dönük fırsatları konuştuk:
Gerçek hayat için gerçek çözümler
"AkzoNobel olarak, bugün ve gelecek-te değerli olanı korumaya odaklanıyoruz. Müşterilerimizle birlikte ve onlar için inovasyon yapıyor; tüm sektörlerin daha sürdürüle-bilir bir geleceğe ilerlemesi için iş birliğine dayalı, dönüştürücü bir rol üstleniyoruz. Boyaların ve kaplamaların gücünü kullanarak müşterilerimizin enerji tüketimini azaltmalarına, genel verimliliği artırmalarına, atıkları azaltmalarına ve güvenliği iyileştirmelerine yardımcı olabiliyoruz. Bu da onların kendi sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarında önemli bir rol oynuyor. Gerçek hayat problemlerine gerçek çözümler geliştirmek ve birlikte pozitif etki yaratmanın yaratıcı yollarını bulmak bizim için çok önemli."
Hedef 2030'a kadar karbon emisyonlarını yarıya indirmek
"En önemli hedefimiz, 2030 yılına kadar (2018 baz alınarak) değer zincirimiz genelinde karbon emisyonlarını yarıya indirmek. Bu hedefin yanı sıra, 2030'a kadar operasyonlarımızda yüzde 100 döngüsel malzeme kullanımı sağlamak ve 2025'e kadar yönetici kadrolarımızda yüzde 30 kadın oranına ulaşmak gibi başka hedeflerimiz de var. 2024 yılı içinde, yerel topluluklarda 100 binden fazla kişiye ye- ni beceriler kazandırma hedefimize ulaştık. Tüm bu hedeflerimiz üç stratejik sütun üzerine kurulu: Daha sür- dürülebilir şekilde dayanıklı çözümler üretmek, müşterilerimizin daha sürdürülebilir hale gelmelerine yardımcı olmak, toplulukları ve çalışanlarımızı güçlendirmek."
Yeni teknolojilerle sektöre yön veriyor
"AkzoNobel'in en dikkat çekici inovasyonlarından biri, Interpon D Na-tural Metals toz boya serisi. Gerçek metalin görünümünü taklit eden, VOC içermeyen ve sıfıra yakın atıkla uygulanan bu boya serisi, mimar ve tasarımcılara hem estetik hem çevresel fayda sağlıyor. Ayrıca IPG Photonics ile yapılan iş birliği sayesinde, toz boya kürleme işlemleri artık la-zer teknolojisiyle daha enerji verimli hale geliyor. Bu teknoloji, EMEA bölgesinde müşterilere büyük hız ve maliyet avantajı sağlayacak. Çin'de geliştirilen ısı yalıtımlı dekoratif boyalar sayesinde ise binaların yüzey sıcaklığı yüzde 10 oranında düşürülerek, yaz aylarında enerji tüketimi cid- di oranda azaltılıyor. Bu inovasyon, yapılı çevrenin neden olduğu karbon emisyonlarını düşürmek adına büyük önem taşıyor.
Türkiye'de hızlı kentleşme, LEED ve BREEAM sertifikalı binalara ilgiyi artırdı
"Türkiye'de pek çok tüketici ve işletme, fiyat hassasiyetine sahip. Ancak ürünlerimizle müşterilerin enerji maliyetlerini düşürmelerine yardımcı olabiliyoruz. Yine de sürdürülebilir çözümler için prim ödemeye ikna etmek, net bir katma değer sunmadan zor olabiliyor. Ayrıca, sürdürülebilir hammadde alternatifleri her zaman yerel olarak bulunmadığından, tedarik zinciri zorlukları ve maliyet artışla-rı yaşanabiliyor. VOC'ler, çevresel etkiler ya da yeşil sertifikalar gibi konularda genel farkındalık da Avrupa ülkelerine kıyasla daha düşük. Ancak büyük fırsatlar da var. Türkiye'de hızlı kentleşme, LEED ve BREEAM sertifikalı binalara olan ilgiyi artırdı. Özellikle toz boya sektöründe, süper dayanıklı ve düşük sıcaklıkta kürlenebilen ürünlere yönelik talep artıyor. Beyaz eş-ya ve elektrikli araç sektörlerinde enerji verimli çözümler öne çıkıyor. Ayrıca, ithalata olan bağımlılığı azaltacak yerli inovasyonlar için de potansiyel büyük. Su bazlı boyalar, toz boyalar, geri dönüştürülebilir ambalajlar ve biyobazlı reçineler gibi alanlara yapılacak Ar-Ge yatırımları, Türk firmalarının bölgesel rekabette öne geçmesini sağlayabilir."
Daha sürdürülebilir ve düşük VOC'li ürünlere yönelim var
"Türkiye pazarında daha sürdürülebilir ve düşük VOC'li ürünlere yönelik yavaş ama anlamlı bir yönelim gözlemliyoruz. Fiyat ve performans hâlâ en önemli tercih kriterleri olsa da, özellikle mimarlar, müteahhitler ve ihracata odaklı üreticiler, daha sürdürülebilir boyaların faydalarının farkına varmaya başladı. Özellikle pandemi sonrası, genç tüketiciler ve ev sahipleri düşük kokulu, daha sağlıklı iç mekânlara daha fazla önem veriyor. Bu da sürdürülebilirliğe doğru ilk davranış değişimlerinin başladığını gösteriyor. Biz de bir küresel oyuncu olarak, sadece yasalara uygun ve yüksek performanslı ürünler sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kamu, sektör ve müşterilerle iş birliği içinde farkındalığı artırmayı ve dönüşümü hızlandırmayı hedefliyoruz."
İzmir'den güneşe açılan kapı
AkzoNobel'in İzmir'deki toz boya fabrikası, 2022 yılında 650 bin dolarlık
güneş enerjisi yatırımıyla bölgesinde bu alanda öncü oldu. Kurulan bin 76 kWp'lik sistem, fabrikanın kendi enerjisini üretmesini sağlarken çevresel etkiyi de azaltıyor. Buna ek olarak, düşük sıcaklıkta kürlenen boyalar sayesinde müşterilerin enerji tüketimi azalıyor, alüminyum cephelerde kullanılan toz boyalarla ise dayanıklılık 25-30 yıla kadar çıkıyor.
"Let's Colour": Topluma renk katmak
AkzoNobel'in sosyal sorumluluk vizyonu da teknolojik vizyonu kadar güçlü. Küresel "Let's Colour" programı kapsamında 2024 yılında 25 ülkede, 2.000'den fazla gönüllü çalışanla, 100.000 litre boya kamuya açık alanların yenilenmesi için bağışlandı. Türkiye'de ise 2023 depremleri sonrası Antakya Defne'deki okulların iç ve dış cephe boyamaları, şirketin Marshall markası tarafından üstlenildi. Bruinsma, bu projede yerel yönetimlerin desteklerinin çok değerli olduğunu vurguluyor.