Gençlerin kaderini diplomaların değil, gerçek deneyimin belirlediği bir çağdayız. UNICEF, MEB ve Rönesans iş birliği, eğitim ile istihdam arasındaki köprüyü güçlendirerek gençlere yaşamın içinde bir gelecek hazırlıyor.
Gençlerin eğitimden iş hayatına geçiş yolculuğu, çoğu zaman diplomanın tek başına yeterli olmadığı bir belirsizliğe dönüşüyor. Çünkü, Türkiye’de mesleki eğitim alan binlerce gencin en zorlandığı eşik; ilk deneyim boşluğu.
UNICEF, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Rönesans Holding, Türkiye’de gençlerin eğitim yolculuğu ile istihdama geçişleri arasındaki köprüyü güçlendirerek, onların geleceğini şekillendirme yolunda önemli bir adım attı.
Rönesans Holding, UNICEF Türkiye’nin eğitimden istihdama geçiş sürecini destekleme misyonu kapsamında, gençleri iş gücü piyasasıyla uyumlu becerilerle donatmayı ve mezuniyet sonrası gençlerin istihdam edilebilirliklerini artırmayı amaçladığı programın önemli bir ortağı oldu.
Bu iş birliği çerçevesinde Rönesans, Gaziantep Şehir Hastanesi’nin kapılarını açarak öğrencilere iş başında eğitim imkânı sunuyor. Ayrıca öğretmenler, usta öğreticiler ve rehber öğretmenler için kapasite geliştirme fırsatları sağlanmasını destekleyerek, öğrenciler için güvenli ve destekleyici eğitim ortamlarının oluşturulmasına katkıda bulunuyor.
Bu ortaklığın en çarpıcı yanı, yalnızca öğrencilere değil, sisteme de dokunuyor olması. Öğretmenlerin ve rehber eğitmenlerin kapasiteleri artırılırken, öğretim programları sektörün güncel ihtiyaçlarına göre yenileniyor, iş sağlığı ve güvenliği standartları güçlendiriliyor. Böylece model, Türkiye çapında çok daha geniş bir öğrenci kitlesine etki edecek bir dönüşümün altyapısını kuruyor.
Eğitimde yeni standart: İş gücüyle uyumlu beceriler
UNICEF Türkiye Temsilcisi Paolo Marchi, “Her gencin potansiyelini ortaya çıkarabileceği bir gelecek için, bilgi ve becerilerin iş gücü piyasasıyla uyumlu olması gerekiyor. Bu iş birliği, kaliteli mesleki eğitimi istisna olmaktan çıkarıp standart haline getirecek” diyerek sürecin yalnızca bugüne değil, ülkenin yarınlarına da yatırım olduğunu vurguluyor. Marchi, şu yorumları yapıyor: “Bu ortaklık iki önemli şeyi bir arada gerçekleştiriyor: Millî Eğitim Bakanlığı’nın kaliteli ve kapsayıcı mesleki ve teknik eğitim sağlamasına destek olmak ve Rönesans Holding gibi özel sektör ortaklarının uzmanlığından yararlanarak gençlere yenilikler ve fırsatlar sunmak. En önemlisi, bu iş birliği doğrudan hedeflenen öğrencilerin ötesinde sistemi de güçlendirmek.”
Bu projeye katalizör etkisi yaratan önemli bir paydaş daha var: Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD). Rönesans Holding ile oluşturulan sürdürülebilirlik bağlantılı finansman modeli, fırsat eşitliği ve kapsayıcı iş gücü gelişimini destekleyen hedeflerle hizalanıyor. EBRD Türkiye ve Kafkaslar Yönetici Direktörü Elisabetta Falcetti, girişimin özellikle sağlık sektöründe önemli bir insan kaynağı açığını kapatacağını belirtiyor.
Sosyal yatırım ekosisteminin doğal bir devamı
Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp için ise bu proje, uzun yıllardır örülen geniş bir sosyal yatırım ekosisteminin doğal bir devamı. Rönesans Eğitim Vakfı’nın 14 binden fazla gence sağladığı burslar, Pusula Programı ile bin 860 yeni mezuna sunulan istihdam fırsatları, 390 bini aşkın çocuğun eğitimine dokunan projeler ve inşa edilen fen liseleri ile yüksekokullar… Tüm bunlar, şirketin gençlerin yanında yer alma kararlılığını açıkça ortaya koyuyor.
Kayaalp, “Bu proje yalnızca bir eğitim uygulaması değil; kamu, özel sektör ve UNICEF iş birliğinin Türkiye’de öncü, dünyada örnek olabilecek bir modeli. Özel sektör üretim ve tecrübeyi koyuyor, kamu düzenleyici rolünü üstleniyor, UNICEF ise toplumsal fayda perspektifini sağlıyor. Bu üç gücün birleşimi, tek başına yapılamayacak etkileri ortaya çıkarıyor. Önceliğimiz gençlere umut, fırsat ve güven dolu bir gelecek sunmak. Yarınlarımızı emanet edeceğimiz bu gençlerin, çağın gerekliliklerine uyum sağlayan, sorgulayan ve üreten bireyler olarak yetişmeleri için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” sözleriyle yaklaşımın odağını netleştiriyor.
Değişimin en büyük taşıyıcısı gençler
Kayaalp şöyle devam ediyor: “Dünya çok büyük bir değişimden geçiyor özellikle eğitim ve sağlık alanlarında. Bu değişimin en büyük taşıyıcısı ise gençler. Bizim gözümüzde gençlerin bugün en büyük ihtiyacı iş hayatında deneyim. Biz de bu projede gençlere gerçek bir mesleki yolculuk deneyimi sunmak istiyoruz. Şuna inanıyoruz: Gençlerin gelişimi, bir toplumun kaderini değiştirecek en stratejik yatırımdır. 2024 yılında da Rönesans Holding olarak UNICEF Türkiye İş Danışma Kurulu’na katıldık. Böylece kurumlar arası ilişkimiz daha da genişledi ve güçlendi. UNICEF ile o gün kurduğumuz güçlü ve derin bağın bir diğer sonucu ise bugün açıkladığımız bu özel iş birliği.”
Kayaalp’in ifade ettiği gibi, Gaziantep’te başlayan bu model, Rönesans’ın işlettiği altı şehir hastanesiyle birlikte Türkiye’nin dört bir yanına yayılma potansiyeline sahip. Böylece yalnızca genç işsizliğiyle mücadele değil, aynı zamanda sağlık sektörünün nitelikli iş gücü ihtiyacına da çözüm üretilecek.*** Bir ülkenin gerçek kalkınması, gençlerinin hayata hazır olmasından geçiyor. Eğitim ile istihdam arasındaki köprünün güçlendiği her adım ise bu ülkenin yarınlarını daha güçlü kılıyor. Bu işbirliği bu nedenle değerli: Gençlerin hikâyesinde kaderi değil, kariyeri mümkün kılmak için.
120 öğrenciye mesleki eğitim fırsatı
Program kapsamında, Gaziantep Şehir Hastanesi’nde yazılım geliştirme, yiyecek ve içecek hizmetleri, endüstriyel bakım ve onarım, tesisat ve enerji sistemleri ile endüstriyel otomasyon teknolojileri gibi alanlarda 120 öğrenciye mesleki eğitim fırsatı sunulacak. Böylece öğrenciler, eğitim alanlarındaki güncel uygulamaları, ileri teknoloji ile öğrendikleri bir deneyimle mesleklerine hazırlanacak. Aynı zamanda koordinatör ve rehber öğretmenler ile usta öğreticilerin teknik kapasiteleri güçlendirilecek; öğretim programları sektör ihtiyaçlarına uygun şekilde güncellenecek. Bu sayede gençlerin mezuniyet sonrası istihdam edilebilirlikleri artarken, sağlık sektörünün ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine katkı sağlanmış olacak.