Sosyal güvenlikte adalet ve gönüllülük için bireysel hesap sistemi şart. Emeklilik sistemi iki basamaklı olmalı: zorunlu taban sigorta ve gönüllü ek basamak. Sigortalılar, sistemdeki paralarını günlük şeffaflıkla görebilmeli.
Geçen hafta demografik ve teknolojik gelişmelerin sosyal güvenlik sistemi üzerindeki finansal yükü nasıl artıracağını konuşmuştuk. Bu hafta sistemi düzeltmek için önerilerle devam edelim. Önce mevcut sistemde doğru olan iki unsuru söyleyelim: Çalışanların sisteme zorunlu girişi ve maaşın belli bir oranının prim olarak kesilmesi. Zaten mevcut sistemde doğru olarak kalan sadece bu iki uygulamadır. Şimdi buyurun düzeltilmesi gereken unsurlara bakalım.
- Bireysel hesap
Herkesin yatırdığı primin karşılığını alabileceği bir bireysel hesabı olmalı ve herkese aynı aylık bağlama formülü ve oranı uygulanmalıdır. Mevcut uygulama aynı ilkeyi benimsemekle beraber emekliler farklı formül ve oranlara tabidir. Sistemin gelir gideri bir havuz şeklinde toplanmaktadır. Bu nedenle kamu, havuzun gelir gider durumuna göre emeklilik haklarını dönem dönem azaltıp çoğaltmaktadır. EYT, emekli olma yaşının farklılaştırılması ve aylık bağlama oranlarının düşürülmesi gibi uygulamalar buna örnektir. Bu durum emekli maaşı ve emekli olma yaşı gibi önemli değişkenlerde adaletsizlik yaratmaktadır.
Havuz uygulamasının en önemli sakıncası ise herkesin sisteme gönülsüz ve minimum katılmasıdır. Aynı kural ve formüle tabi bireysel hesapların yokluğu, sistemin tasarruf aracı olma işlevini yok etmiş; gönüllü katılım isteğini büyük ölçüde törpülemiştir. Hâlbuki sistemin temelinde gönüllülük esası yatmalıdır.
- Sistem iki basamaklı olmalıdır
Temel bir emekli aylığı ve sağlık güvencesi sağlayacak olan zorunlu baz sigortanın yanı sıra, gönüllü olarak eklenen ikinci basamak olmalıdır. Gönüllü sigortada düzenli ödemenin yanı sıra düzensiz ödeme de kabul edilmeli ve burada işveren desteği olmamalıdır. Emekli maaşını artırmak isteyenler için bu basamak bir fırsat olmalıdır. Ayrıca finansal sisteme uzun vadeli kaynak sağlamak için ikinci basamak daha uygun bir yoldur.
- Çıkış kriterleri
Emekli olmak için prim gün sayısı tek kriter olmalıdır. Prim gün sayısı kriteri de en fazla 15 çalışma yılı olarak belirlenmelidir. Sistemde daha uzun süre kalmayı esas teşvik edecek unsur, emeklilik hesabının iyi yönetimidir. Ayrıca prim gün sayısını doldurmadan önce sistemden çıkmak isteyen olursa, birikmiş haklarının büyük bir kısmını (en az yüzde 90’ını) toptan alıp, çıkabilmelidir. Emeklilik hakkı doğmadan sistemden çıkılsa bile yatan primin, sigortalının hakkı olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca insanlar sadece zarara uğramadan çıkabilecekleri sistemlere girmek, orada kalmak ve oraya yatırım yapmak isterler.
- Tam şeffaflık
Her sigortalı, sistemde ne kadar parası olduğunu, bu paranın ne kadar kazandığını, idare gideri olarak ne kesildiğini ve emekli olursa ya da sistemden çıkarsa ne kadar emekli maaşı/birikmiş para alabileceğini bilmelidir. Bu veri günlük olarak güncellenmelidir. Sistemi büyütecek ve para akışını sağlayacak temel unsurlardan birisi budur.
- Fon yönetimi
Burada birikecek olan fonun yönetimi en önemli konudur. Fon piyasa şartlarına uygun olarak nemalandırılmalı, hangi finansal araçlara hangi oranda yatırım yapacağı gibi ayrıntılara varana kadar düzenlenmeli, kurumun ve ona ait fonun yöneticileri işlerini özerk şekilde yapabilmeli ve atamaları/görevden alınmaları siyasi iradeden bağımsız olmalıdır.
Sigorta fonunun mevduat ve para piyasası fonları gibi düşük riskli ve ortalama getirili araçlarda değerlendirilmesi esas olmalıdır. Hisse senedi alımı bile çok sınırlı ve çok dikkatli şekilde yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, en az 20 sene sürecek olan bir fon yönetiminde, riskler büyük oranda gerçekleşecektir. Bu nedenle riskin yönetimi değil, hiç alınmaması daha doğrudur.
Fon portföyüne piyasada karşılığı olmayan, ikinci elde satılabilir nitelikte olmayan finansal araçlar dahil edilmemelidir.
- Mevcut sistem
Önerilen kurallar yeni sigortalı olanlara uygulanmalı, eski sigortalılar tercihe bağlı olarak yeni sisteme geçebilmeli, geçmeyenler tasfiye olana kadar mevcut sistem devam etmeli ve oluşacak nakit açığını kamu karşılamalıdır. Bu harcama kamunun uzun vadeli büyüme açısından yapacağı en verimli, en faydalı harcamalardan biri olacaktır.