Kasım’ı tamamladık. Böylece 2025’in son dönemecine pazartesi günü ile birlikte girmiş oluyoruz. Bu dakikadan sonra takip edeceğimiz en önemli başlık, 2026’ya dair yerel ve global beklentilerin nasıl şekilleneceği, hangi varlık sınıflarının öne çıkacağı ve yeni pozisyonlanmaların nasıl gerçekleşeceği. Yeni pozisyonlanmalar demişken; 2 farklı şekilde oldu-olacak: i) mevcut pozisyonların ayarlanması, ii) farklı pozisyonlara ya ilk maddeden kaydırılacak olan likidite ya da yeni nakdin adres arayışı.
Geride kalan ay, bu köşede sık sık tartıştığımız başlıklar üzerinden fiyatlamaların şekillendiği işlemlere sahne oldu. Kuşkusuz en önemli değişken, ABD’de hükümetin kapanması ve açılması üzerinden işlemcilerin arayışları oldu. Bu da gün sonunda yıla ait kimi temaların yön değiştirmesine zemin hazırladı. Nasıl? Örneğin global hisse senetlerinin 7 ay, ABD hariç sepetin 3 ay, gelişmekte olan ülke varlıklarının ise 10 ay aranın ardından ilk kez değer kaybetmesi gibi. Bu süreçte S&P 500 endeksinin de %0.13’lük sınırlı primlenme ile yedinci ayı da artı tamamlandığını ekleyelim. Ay sonuna doğru gerçekleşen toparlanmada ana belirleyici tartışmasız Fed’e dair beklentiler oldu. Önemli isimlerden gelen açıklamalar ile aynı ay içerisinde faiz indirim olasılığının %30’a gerilediğini gören yatırımcılar kapanış işlemleri ile birlikte yeniden potaya giren beklentiler paralelinde iyimserlik artışı tarafında yer aldı. Bu nedenle global endekslerin ayın son işlem haftasında %3’lü seviyelerde yükseldiğini, Amerikan dolarının %1 gerilediğini, faizlerin de 2026 beklentileri etrafında şekillendiğini takip ettik.
Yılın son dönemecinde ana beklentiler Fed başlığı üzerinden global tarafı şekillendirecek. Bunun yanında devam eden ve yeniden şiddeti artan değerli metal rallisi de odaktaki yerini koruyacaktır. Bu noktada hem ons altının hem de gümüşün tarihi rekor seviyelerde aylık kapanışlar gerçekleştirdiklerini belirtelim.
Yurt içinde ise değişmeyen başlığımız olan enflasyon ve TCMB beklentileri üzerinden yön arayışımız devam ediyor. Eylül enflasyon verisi ile birlikte tahvil piyasası ve sonrasında hisse senetlerinde başlayan satış dalgası 3Ç finansallarının kimi hak eden şirketler nezdinde tam olarak fiyatlanmamasına sebep olmuştu. Bugün gelinen noktada ise ciddi anlamda yüksek gerçekleşen Eylül-Ekim verilerinin ardından mevsimsellik özelliği düşük enflasyon rakamları üzerinden şekillenen aylara gelinmesi ve Kasım’a yönelik beklentilerin %1-1.5 aralığında şekillenmeye başlaması, sert tahvil faizi geri çekilmeleri ve XBANK rallisini tetikliyor. Geride kalan haftada 2-5-10y vadeli TL tahvillerde 100bp civarı düşüşler olurken, son 2 haftadaki geri çekilme 150-200bp seviyelerini işaret etmekte. Bu da XBANK’ın haftalık bazda %5.54 ile ikinci haftayı da ciddi primlenme ile geride bırakmasını sağladı. Öte yandan XUSIN %3 düşüşle BIST’teki ayrışmanın fotoğrafını çeker konumda karşımıza çıkıyor. Bizim açımızdan bir diğer önemli ayrıntı ise, XTUMY endeksinin Kasım sonunda %9 düşüşle son dönem gelişmeleri neticesinde yatırımcı tabanındaki davranış ayrışması ve değişimini göstermesi. Söz konusu aylık performans, Aralık 2023’teki %11 kayıptan bu yana en kötü performans konumunda.