İşin yanlışları doğrularından fazla; dolayısıyla yapılan düzenlemeye çok bel bağlamamak ve anlam yüklememek lazım.
Resmi Gazete’de 30 Mayıs 2025’te yeni yatırım teşvik kararı yayımlandı, 2012 yılından beri uygulanmakta olan karar da yürürlükten kaldırıldı. Bu arada yeni teşvikler 2030 yılının sonuna kadar yürürlükte kalacak.
Önce yeni yatırım teşvik kararının genel çerçevesini çok kısaca özetleyelim; sonra da bu düzenlemenin yanlış ve doğru taraflarını ortaya koyalım.
Ana hatlarıyla yeni yatırım teşvikleri…
Yeni yatırım teşvik sistemi 3 ana aks üzerine oturtulmuş durumda.
1- Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesi (proje bazlı): 3 alt programa dayandırılmış.
a- Teknoloji hamlesi (tematik çağrı olup proje bazlıdır)
b- Yerel kalkınma hamlesi (il bazlı projelere dayalıdır)
c- Stratejik hamle (kriter esaslı ve kalkınma bankaları onaylı projeler içindir)
2- Sektörel Teşvik Sistemi: Bu da 2 alt başlıktan oluşmuş.
a- Öncelikli yatırımlar
b- Hedef yatırımlar
3- Bölgesel Teşvikler: İlk 2 kapsamda desteklenen yatırımlar için öngörülmüş.
a- Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği
b- Sigorta Primi Desteği (sadece 6. Bölge için özel destek)
Yukarıda sayılan aksların ilki proje bazlı olup komite kararı gerektiriyor. İkinci aksta yer alan yatırımlar doğrudan destek unsurlarından yararlandırılıyor, proje bazlı değerlendirme gerektirmiyor. Son grup destekler ise hem projeye ve hem de coğrafi konuma dayandırılıyor.
Asgari sabit yatırım tutarı ayrıca belirtilmeyen yatırımların 1 ve 2’nci bölgelerde en az 12 milyon lira ve diğer bölgelerde ise 6 milyon lira olması gerekiyor.
Yatırım destek unsurları önceki ve hatta öncekilerle aynı; yani gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, kurumlar vergisi indirimi, faiz veya kâr payı desteği, yatırım yeri tahsisi ve SGK işveren primi desteği.
Sadece “makine desteği” yeni bir destek unsuru olarak dikkat çekiyor. O da birinci aks içerisinde yer alan Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesi kapsamında desteklenen 2 milyon liranın üzerindeki makine ve teçhizat bedelinin yüzde 25’inin kamu bütçesinden karşılanması şeklinde formüle edilmiş bulunuyor. Bu arada vergi indirimi teşvik programları için yüzde 60 olarak sabitlenmiş ve yatırıma katkı tutarı üst sınırı da yüzde 80’den yüzde 50’ye düşürülmüş görülüyor.
Yeni teşvik kararının yanlış yanları
Mayıs ayının sonunda, hafta sonunda, yaz aylarına ve kurban bayramına girerken 30 Mayıs 2025 tarihli Resmi Gazetede yeni yatırım teşvik kararı yayımlandı. Hani derler ya “Bayram değil, seyran değil; eniştem beni niye öptü?...”. Ne oldu da 50 sayfalık kallavi bir teşvik kararı yayımlandı?... Konuyu TOBB Vergi Komisyonunda da tartıştık; açıkçası hem usul olarak ve hem de içerik olarak tatmin olmadık.
Söz konusu teşvik kararında yanlış bulduğumuz tarafları dilerseniz şöyle bir sıralayalım.
- Niçin böyle bir düzenlemeye gidildi? Acaba bu günlerde yaptıklarını sergileme konusunda yarışa giren bakanların değiştirilmesi mevsimi mi etkili oldu?
- İş dünyasını bu kadar yakından ilgilendirdiği halde TOBB ve odalar başta olmak üzere neden kimsenin yazılı/sözlü görüşü alınmadı? Daha üzerinden 10 gün bile geçmemiş olan TOBB genel kurulunda bile gündeme niçin gelmedi?
- Yaz aylarına girerken ve bayram arifesinde apar topar yayımlanmasına anlam verilemedi.
- Daha da önemlisi ilgili bakan ve bürokrasiden de ayrıntılı açıklama(lar) yapılmadı.
- En önemlisi de ortamın veya ekonomik konjonktürün yatırım için elverişli olmaması. Böyle bir ekonomik ortamda yerli veya yabancı kim yatırım yapabilir? Hukuk güvenliğinin olmadığı, enflasyonun yıllardır yüksek oranlarda hüküm sürdüğü, iş dünyasının her açıdan zorlandığı, kayıt dışılığın yerleştiği bir ortamda yatırım yapılabilir mi?
- Bırakın Türkiye’de yatırım yapmayı, varlıklar legal ve illegal olarak yurt dışına çıkarılıyor.
- Yatırım kaynak demektir; kaynak da finansman anlamına gelir. Hem finansa erişim yok hem de döviz bazında yüzde 10-15 ve Türk Lirası bazında yüzde 55-60 faiz oranı ile yatırım yapılabilir mi? Böyle bir gelir sağlayan iş dünyası var mı?
- Yatırım teşvik kararı terminolojisine siyasi slogan veya ifadelerin yerleştirilmesi de yanlış.
Bu arada kararın teknik yönü ile ilgili olarak da söylenecek şeyler var:
- Örneğin önceki kararlarda olduğu gibi her yer ve her sektör az veya çok teşvik kapsamına alınarak seçici davranılmamış.
- Kararın etki analizi yapılmamış.
- Bu kadar Ar-Ge ve teknoloji merkezi yapıldığı halde kilo bazlı katma değerli ürün üretimi artmamış.
- Yatırıma katkı oranları düşürülmüş, vergi indirimi azaltılmış.
Yeni teşvik kararının doğru yanları
- Kararın emek verilerek bir sistematik içerisinde hazırlandığı doğru.
- Uluslararası rekabet gücünün artırılması adına yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm hedeflerinin benimsenmesi önemli ve anlamlı.
- Özellikle SGK desteklerinin korunması da önemli.
- Orta ve ileri teknoloji hamlelerinin önceliklendirilmesi de doğru.
Görüldüğü gibi işin yanlışları doğrularından fazla; dolayısıyla yapılan düzenlemeye çok bel bağlamamak ve anlam yüklememek lazım.