Jackson Hole’da Powell’ın mesajları, faiz indirimi beklentileri ve Fed’in olası pas geçme kararı piyasalarda yön belirleyici olacak. Özellikle Trump‘ın Powell’a yönelik baskıları yoğunlaştırdığı bir dönemde Fed‘in önümüzdeki süreçte nasıl bir politika çerçevesi izleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.
Bugünden itibaren hafta sonuna kadar finans piyasalarının gözü kulağı yine Merkez Bankalarında olacak. 2025 Jackson Hole Ekonomi Politikaları Sempozyumu Federal Reserve Bank of Kansas City in Jackson Hole, Wyoming de “İşgücü piyasaları, demografi, verimlilik ve makroekonomi politikaları” ana teması ile toplanacak. Birçok ülkenin Merkez Bankası Başkanları, yardımcıları, ekonomistler, akademisyenler ve politika yapıcıları bir araya getiren bu toplantıda özellikle Fed Başkanı Jerome Powell’ın Cuma günü Türkiye saatiyle 17’de vereceği mesajlar gerek ABD’de para politikasının yönü, gerek finansal piyasaların yakın gelecekteki seyri konusunda fikir verecek. ABD Merkez Bankası başkanlarının Jackson Hole konuşmaları piyasalar üzerinde her zaman etkili olmuştur. Bu yılda istisna olmayacaktır.
Özellikle Trump‘ın Powell’a yönelik baskıları yoğunlaştırdığı bir dönemde Fed‘in önümüzdeki süreçte nasıl bir politika çerçevesi izleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor. Gerçi finansal piyasalar oldukça güvercin bir para politikasını fiyatlamaya başlamış durumda. Eylül ayında %90 üzerinde olasılıkla beklenen faiz indiriminin takip eden toplantılarda da devam etmesi büyük oranda beklentiler dahilinde. Geçtiğimiz yıl da Jackson Hole toplantıları arkasından sonbahar aylarında Fed faiz indirimlerine başlamıştı. Fakat kısa sürede durmak zorunda kaldı. ABD ekonomisinin güçlü büyüme eğilimi, enflasyonun %2 hedefinin üzerinde seyretmesi, Trump‘ın seçilmesi ile ortaya çıkan riskler Fed’i durdurdu. Halen de indirimlere tekrar başlayamadı.
Fed bir kez daha pas geçebilir
Birçok yazımızda da vurguladığımız gibi piyasaların her zamanki gibi aşırı iyimser olduğu kanaatindeyiz. ABD ekonomisine ilişkin Temmuz ayında gelen istihdam rakamlarının zayıflığı ve Temmuz ayı tüketici fiyat endeksinin beklenenden düşük gelmesi faiz indirim beklentilerini arttırmıştı. Hatta 25 değil 50 baz puanlık bir faiz indirimi bile yapacağı vurgulanıyordu. Fakat bir hafta sonra gelen ÜFE verisi beklentileri aşınca soru işaretleri tekrar artmaya başladı. Bu çerçevede Powell’ın şahin mi güvercin mi olacağı yoksa yine faiz indiriminin masada olduğunu vurgulayan ortada bir konuşmamı yapacağı merak konusu. Fed para kurulunun 16-17 Eylül‘de gerçekleşecek toplantısına oldukça uzun bir süre var. Bu arada ABD’de kişisel tüketim harcamaları endeksi 29 Ağustos, tüketici fiyat endeksi 11 Eylül, istihdam verileri 5 Eylül tarihlerinde açıklanacak. Tahminimiz tarifelerin etkisiyle ÜFE’nin verdiği sinyal doğrultusunda kişisel tüketim harcamaları endeksi ve tüketici fiyat endeksinin beklenenden yüksek gelmesi yönünde. Temmuz ayı istihdam verisi beklenenden zayıf olmakla birlikte ona sorun iş gücüne olan talebin düşmesi değil göçmenlerin geri gönderilmesi ve girişlerin azalmasıyla ve aynı zamanda Baby Boom (Bebek patlaması) kuşağının iş gücü piyasasından çıkışları ile iş gücü arzında ortaya çıkan düşüklük olarak karşımızda duruyor. İstihdam verilerinin çok zayıf olmadığını, işgücüne talebin çok azalmadığını, yine görece güçlü veriler geleceğini düşünüyoruz. Bu çerçevede Fed’in Eylül toplantısında pas geçme ihtimalinin piyasanın düşündüğü kadar düşük olmadığı kanaatindeyiz. Temmuz toplantısında pas geçme kararına iki muhalefet olmuştu. Bu sefer yeni üyenin de etkisiyle 3 muhalefete rağmen pas geçme kararı yine çıkabilir. Powell’ın Cuma günü bu ihtimalin de masada olduğunu vurgulayan bir mesaj vermesi durumunda, hisse senedi piyasaları başta olmak üzere finansal piyasalardaki bahar havası bir süreliğine rafa kalkabilir.
ABD sefalet endeksi tarihi dip seviyelerde
Piyasaların ABD üçüncü çeyrek büyümesine ilişkin tahmini %1’in altında olmasına rağmen Atlanta Fed’in üçüncü çeyrek için şimdi tahmin yöntemiyle yaptığı büyüme projeksiyonu 15 Ağustos itibarıyla %2,5 olarak devam ediyor ve aslında ekonomide belli bir sıcaklığın hala devam ettiğini gösteriyor. Fed’in enflasyon hedefi %2 ama enflasyon şu anda %3 civarında dolanıyor ve yukarı gitme riski aşağı gitme ihtimalinden daha fazla görünüyor. Faiz indirimlerinin büyümeyi daha da arttırarak enflasyonu %2’ye değil %3 üzerine çıkarmaya yarayacağını düşünecek olursak, Fed‘in zorlu bir süreçte olduğu ve acele etmeme ihtimalinin hala masada olduğunu vurgulamak gerekiyor. ABD ekonomisinin sorunlu olduğunu ortaya koyan argümanlara karşı vurgulamak istediğimiz bir nokta da ABD’de sefalet endeksi olarak adlandırılan işsizlik + enflasyon oranının %7’lere yakın olması ve bu oranın son 60-70 yılın en dip seviyelerinde dolanması. Böylesine bir oran varken ABD ekonomisinin riskli noktada olduğu ve acil faiz indirimine gitmesi gerektiğine dair argümanlar çok ikna edici gözükmüyor.