21 bölgede gerçek işsiz sayısı, gözükenin en az iki katı. Dolayısıyla İPİBO’nun tek haneli olduğu tek bir bölge bile yok.
TÜİK istatistiklerine yansıyan haliyle işsizliğin iki yüzü var. Birincisi dar tanımlı açık işsizlik oranı. Bu oran, düşüş eğilimi içinde ve iki yıldır tek haneli rakamlarda.
Ama işsizliğin bir de arka yüzü var: Gizli işsizlik. Gizli işsizliği de hesaba katan geniş tanımlı işsizlik oranı ise tam tersine yükseliş eğiliminde. Geniş tanımlı işsizlik oranı, 2024’te yüzde 26,7’ye çıktı. Bu, hesaplamanın başladığı 2014’ten beri görülen en yüksek oran.
Birbiriyle çelişen bu rakamlar, işsizliğin gerçek görünümünü bulanıklaştırıyor. Bu durum, bölgesel düzeydeki işsizlik verilerine de yansıyor. Tablomuzda işsizliğin arka yüzünün Düzey-2 coğrafi bölge sınıflamasına göre 26 bölgeye nasıl yansıdığını görüyorsunuz.
Eğreti işlerde çalışanları kapsayan “zamana bağlı eksik istihdam” verisi bölgesel düzeyde açıklanmadığı için, bu tabloda sadece iş bulsa çalışmaya niyetli ama iş bulma ümidini yitirmişler ile iş arayan ama 2 hafta içinde işbaşı yapamayacak olanlardan oluşan “potansiyel işgücü”nün yarattığı farkı görebiliyoruz. “İşsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı (İPİBO)”, açık işsizler ile “potansiyel işgücü”nü dikkate alıyor. Eksik istihdamı da hesaba katabilseydik, asıl önemli olan geniş tanımlı işsizlik oranının tüm bölgelerde çok daha yüksek olduğunu görecektik.
26 bölgenin 21’inde potansiyel işgücünün sayısı, işsizlerin sayısından daha yüksek. Yani 21 bölgede gerçek işsiz sayısı, gözükenin en az iki katı. Dolayısıyla İPİBO’nun tek haneli olduğu tek bir bölge bile yok. Dahası bölgelerin açık işsizlik oranları ile İPİBO’ları arasında uçurum var.
Bu uçurumun 3 katı aştığı bölgeler bile var: TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) yüzde 5,74 ile 26 bölge içinde işsizlik oranı en düşük ikinci bölge durumunda. Oysa İPİBO yüzde 22,25 ile gözüken işsizlik oranının 3,88 katını buluyor. TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) bölgesi ise tersine yüzde 11,14 ile açık işsizlik oranı en yüksek üçüncü bölge. Bu yüksek orana rağmen İPİBO yüzde 36,41 ile burada da açık işsizlik oranından 25,27 puan daha yüksek ve onun 3,27 katı. TRC3, İPİBO en yüksek bölge durumunda.
Doğu ve Güneydoğu’daki iki bölgede daha İPİBO yüzde 30’un üzerinde. TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) bölgesinde açık işsizlik oranı yüzde 9,17 olmasına karşın İPİBO yüzde 30,14. TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgesinde yüzde 15,32 olan açık işsizlik oranına karşın İPİBO yüzde 32,86.
TR62 (Adana, Mersin), TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye), TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan), TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) ve TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) bölgelerinde de İPİBO yüzde 20’nin üzerine çıkıyor.
Ekonominin güç merkezi sayılan bölgelerde de aynı uçurum var. İPİBO, açık işsizlik oranının İstanbul’da 1,8, Ankara’da 2,01, İzmir’de 1,61 katı. Bu fark TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) bölgesinde 1,93 kat, TR41 (Bursa, Eskişehir, Bilecik) bölgesinde 1,85 kat, TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgesinde 2,04 kat, TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak) bölgesinde 1,9 kat, TR62 (Adana, Mersin) bölgesinde 2,21 kat, TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) bölgesinde 2,65 kat düzeyinde.
Açık işsizlik oranı ile İPİBO arasındaki sayısal fark, TRC2 ve TRC3 bölgelerinde 20 puanın üstünde. 8 bölgede de İPİBO, açık işsizlik oranından 10,33 ile 17,54 puan daha yüksek düzeyde.