TÜİK’in SES verilerine göre Türkiye’de bölgeler arası sosyal eşitsizlik, ekonomik eşitsizlik kadar derin değil. Kişi başına GSYH’de İstanbul ile Doğu Anadolu arasındaki fark 4.15 kat, SES farkı ise çok daha düşük. SES skorları ile ekonomik göstergeler her zaman paralel değil; bazı bölgelerde yüksek istihdam veya GSYH, düşük SES ile bir arada görülüyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yeni ürünü Sosyo Ekonomik Statü (SES) çalışmasının sonuçlarını değerlendirmeye devam ediyoruz. Bu yazıda SES sonuçlarına bölgeler arası dengesizlikler penceresinden bakacağız.
Karşılaştırmayı kalkınma ajansı bölgeleri temelinde yapıyoruz. Kalkınma ajansı bölgeleri TÜİK’in 26 bölgeden oluşan Düzey-2 coğrafi bölge sınıflamasına dayanıyor.
Sayfadaki tabloda kalkınma ajansı bölgeleri için TÜİK il verilerini kullanarak bizim hesapladığımız SES skorları ile bölgelerin kişi başına GSYH ve istihdam oranı verileri karşılaştırmalı olarak yer alıyor.
TÜİK verilerini bu açıdan karşılaştırdığımızda şöyle bir görünüm ortaya çıkıyor:
- İlk göze çarpan sonuç, SES skorlarında ortaya çıkan bölgeler arası eşitsizlik düzeyinin, ekonomik eşitsizlik düzeyi ile karşılaştırılamayacak kadar düşük bir düzeyde gözükmesi. Ankara Kalkınma Ajansı (KA) bölgesi 149.66 ile SES skoru en yüksek bölge. 26 böle içinde SES skoru en düşük bölge ise 114.71 ile Kuzey Anadolu KA bölgesi (Çankırı, Kastamonu, Sinop). En yüksek bölgesel SES skoru, en düşükten sadece yüzde 30.47 daha yüksek. Buna karşın kişi başına GSYH düzeyi en yüksek bölge olan İstanbul KA bölgesi ile son sıradaki Doğu Anadolu KA bölgesi (Bitlis, Hakkâri, Muş, Van) arasındaki fark 4.15 katı buluyor.
- İstihdam oranında en düşük ile en yüksek arasındaki fark da SES farkından daha yüksek. En yüksek istihdam oranı yüzde 54.55 ile Trakya KA bölgesinde (Edirne, Kırklareli, Edirne), en düşük istihdam oranı da yüzde 37.5 ile Dicle KA bölgesinde (Batman Mardin, Şırnak, Siirt). Aradaki fark 1.45 katı buluyor.
- Bölgeler arası SES skoru farkları ekonomik eşitsizlikteki uçuruma göre çok hafif gözükmesine karşın veriler her bölgenin kendi içindeki haneler arası SES skoru dağılımında belirgin bir eşitsizlik olduğunu da yansıtıyor. 26 bölgenin 13’ünde SES skoru dağılımında alt (D) ve en alt (E) grupta yer alan hanelerin oranı yüzde 40’ın üzerine çıkıyor. Bu da 13 bölgedeki nüfusun yaklaşık yarısının sosyoekonomik seviyesinin alt seviyelerde olduğunu ima ediyor. Bölgelerin SES skorunun düşük çıkmasında belirleyici etkenin bölge içindeki yaygın yoksulluk olduğu görülüyor.
- Bölgelerin SES skorlarının sıralanışı ile diğer ekonomik göstergeleri arasında da uyumsuz görüntüler de var. Örneğin SES skoru en düşük Kuzey Anadolu KA bölgesi istihdam oranı en yüksek 7. bölge, kişi başına GSYH sırası ise 15 ile ortalarda yer alıyor. Buna karşın kişi başına GSYH’da en sonda yer alan Doğu Anadolu KA bölgesinin SES skoru 17 ile orta sıralarda yer alıyor. Doğu Anadolu KA bölgesinin SES skoru, tarım, sanayi ve turizm potansiyeli çok daha yüksek olan Güney Marmara KA bölgesinden (Balıkesir, Çanakkale) ve Zafer KA bölgesinden (Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa, Uşak) daha yüksek. Bu noktayı bir önceki yazımızda dikkat çektiğimiz sorunlar penceresinden değerlendirmek gerekiyor.