Türkiye'de bir ikinci el platformundan çok daha fazlasını temsil eden sahibinden.com, 25 yıllık tecrübesiyle sadece dijital ticaretin değil, sürdürülebilir bir geleceğin de taşıyıcısı olarak konumlanıyor.
İkinci el ürünlerin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda çevresel faydalarıyla da öne çıktığı bir dönemdeyiz. Döngüsel ekonominin temel taşlarından biri olan bu alan, yalnızca bireylerin bütçelerine değil, dünyanın geleceğine de doğrudan katkı sağlıyor. Türkiye’de bu dönüşümün öncülerinden biri ise 25. yaşını kutlayan sahibinden. com.
2000 yılında “insanları hayalleriyle buluşturmak” vizyonuyla yola çıkan sahibinden.com, bugün milyonlarca kullanıcının güvenli, hızlı ve kolay bir ilan deneyimi yaşadığı bir teknoloji platformuna dönüştü. Ve bugün geldiğimiz noktada, bir ilandan çok daha fazlasını ifade ediyor. Sahibinden. com’u farklı kılan, teknolojiyi yalnızca ticaretin hizmetine sunmakla kalmayıp, sürdürülebilirliğin de motoru hâline getirmesi. Bu yaklaşımın merkezinde ise ikinci el ekonomisine duyulan inanç var.
Şirket, İsveç Çevre Araştırmaları Enstitüsü (IVL) iş birliğiyle hazırladığı ve bu yıl beşincisi yayımlanan “İkinci Elin Sürdürülebilirliğe Katkısı” raporuyla, bu inancı rakamlarla ortaya koyuyor. 2024 yılında platform üzerinden yapılan ikinci el alışverişler sayesinde yaklaşık 11,6 milyon ton CO2 eşdeğeri sera gazı salımı önlendi. Bu da İstanbul’daki tüm binek araçların yaklaşık altı ay trafikten çekilmesi anlamına geliyor. Karbon salımını azaltmanın ötesinde, malzeme tasarrufu açısından da etkileyici sonuçlara ulaşılmış. Örneğin; 2024 yılı içinde 673 bin ton çelik, 126 bin ton alüminyum ve 189 bin ton plastik tasarrufu sağlanmış.
“Geleceği Sahiplen”
sahibinden.com CMO’su Nazım Erdoğan, “İkinci elin çevresel katkısı artık yalnızca bir varsayım değil, bilimsel verilerle kanıtlanmış bir gerçek” derken, bu vizyonun arkasında çok yönlü bir strateji olduğunu söylüyor.
“sahibinden.com’un sürdürülebilirlik stratejisi yalnızca operasyonel değil, kültürel bir dönüşümün ürünü. Şirketin “Geleceği Sahiplen” başlığı altında şekillendirdiği bu strateji; “Dünyayı Sahiplen”, “Dönüşümü Sahiplen” ve “Eşitliği Sahiplen” ilkelerine dayanıyor” diyen Erdoğan bu yaklaşımı şöyle açıklıyor: “Sürdürülebilirliği bir hedef değil, iş yapış şeklimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Yüksek veri trafiğimize rağmen enerji tasarruflu sunucular, bulut teknolojileri ve yenilenebilir enerji kullanımı sayesinde dijital karbon ayak izimizi sürekli azaltıyoruz.”
25 yılda dijital ekosistemde dönüşüm
Erdoğan’ın verdiği bilgilere göre; sahibinden.com, 62,8 milyon aylık kullanıcı tarafından ayda 560 milyon kez ziyaret edilen dev bir ekosisteme dönüşmüş durumda. Platformda 8 milyondan fazla aktif ilan yer alıyor; her gün ortalama 120 bin yeni ilan yayınlanıyor. Bu ilanların üçte ikisi bireysel kullanıcılardan geliyor, yani ikinci elin ekonomik ve sosyal gücü doğrudan kullanıcılar tarafından inşa ediliyor. Erdoğan, bu konuda şöyle diyor: “Kullanıcılarımız ikinci el ilanlarıyla yalnızca alım-satım yapmıyor, aslında kaynakları koruyan bir ekonominin aktif katılımcısı oluyor. Bu kolektif farkındalık, bizi işimizin ötesinde bir misyona taşıyor.”
Bu arada; son beş yılda trafikte yüzde 45 büyüme kaydeden platformdaki ilan sayısı da 5,5 milyondan 8 milyonun üzerine ulaşmış. Türkiye genelinde 120 bine yakın kurumsal mağaza platformda faaliyet gösteriyor. sahibinden. com, SimilarWeb’in en çok ziyaret alan web sayfaları sıralamasına göre; ilancılık kategorisinde Türkiye 1’inci, dünyada 4’üncü sırada yer alıyor.
Teknolojiyle zenginleşen yeni deneyimler
Nazım Erdoğan, sahibinden. com’un sunduğu hizmetlerin, kullanıcı deneyimini zenginleştirmek ve güven artırmak amacıyla sürekli geliştiğini ifade ediyor.
Şu anda 24 ilde, 52 noktada hizmet veren Otobid, ikinci el araç satışında açık artırma sistemini devreye sokarak şeffaflığı artırıyor. Oto360 ile ekspertiz, karşılaştırma ve araç değerleme hizmetleri sunuluyor. Emlak360 ve SahiDeko ile gayrimenkul ilanlarına sanal tur ve yapay zekâ destekli dekorasyon deneyimi yaşatılıyor.
Son olarak 2025 yılında hayata geçirilen Yepy markası ise, yenilenmiş teknolojik ürünlerin güvenli, garantili ve çevreci şekilde satışa sunulmasını sağlıyor. Bu sayede elektronik atıkların azaltılması, kaynak tasarrufu, uygun fiyatlı teknoloji erişimi ve ithalat bağımlılığını azaltma gibi topluma ve kullanıcıya birçok fayda yaratılıyor.
Yapay zekâ ile konuşarak arama dönemini başlatacak
Erdoğan’ın verdiği bilgilere göre, sahibinden.com, önümüzdeki süreçte platformdaki yapay zekâ özellikleri artırmayı hedefliyor. Bu sayede kullanıcılar bulundukları lokasyondan belirleyecekleri lokasyondaki ilanları doğal bir dille arama yapabilecek. Bu sistem, klasik filtreleme mantığından çıkarak yapay zekâ ile konuşarak arama dönemini başlatacak.
Eşitlik ve kapsayıcılık ilkeleri ön planda
sahibinden.com, dijitalde yarattığı bu dönüşümün toplumsal karşılığını da gözetiyor. Kadın çalışan ve yönetici oranını yüzde 50’ye çıkarma hedefiyle hareket eden platform; WEPs, FEM ve İş’te Eşit Kadın gibi sertifikalarla bu taahhüdünü güçlendiriyor.
Bir ev kaç günde satılıyor?
Sahibinden.com’da 10 kategori yer alıyor. Bazı kategorilerde ortalama satış ve kiralama zamanları ise şöyle:
- Ev: 60-75 gün içinde satılıyor/ 26 gün içinde kiralanıyor.
- Araba: 19 gün içinde satılıyor.
- Cep telefonu: 6-7 gün içinde satılıyor
En ilginç ilanlar
- Şampiyonluk garantili kendinden totemli ev.
- Keyiften değil kederden satılık şarkı sözleri ve besteler.
- Sahibinden kar gibi temiz iglo.
Türkiye Futbol ve Voleybol Milli Takımları’ndan sonra şimdi de Paralimpik’e destek
sahibinden.com, sporun birleştirici gücüne inanarak Türkiye’nin milli takımlarına destek veriyor. 2024 yılında erkek ve kadın A milli futbol takımlarının 3 yıl resmi sponsoru olan şirket, 25. yılında Türkiye Voleybol Milli Takımlarının 3 yıl ana sponsoru oldu. Son olarak ise Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK) ile ana sponsorluk anlaşması imzalandı. Anlaşma kapsamında, 2028 yılı sonuna kadar Türkiye’deki paralimpik spor hareketine uzun vadeli destek sağlanacak. Nazım Erdoğan, sponsorlukları yalnızca görünürlük değil, farkındalık yaratma fırsatı olarak değerlendirdiklerini vurguluyor.