AYSEL YÜCEL/POZNAN
Avrupa’nın köklü lojistik şirketlerinden Hollanda merkezli Raben Group, Polonya’da geliştirdiği ve şirketin büyüme hikâyesinin temelini oluşturan lojistik modeline Türkiye’yi de dahil etti. Raben Group, Türkiye’nin büyüyen ekonomisi, genç nüfusu ve ihracat potansiyelinden faydalanarak bölgesel gücünü artırmayı hedeflerken Türk ihracatçısına da Avrupa teslimatlarında rekabet avantajı sunmayı amaçlıyor. Geçtiğimiz aylarda Türkiye’de ofis açan Raben Group, 17 ülkede toplam 2 milyon metrekarelik 170 deposu ve 13 bin çalışanıyla hizmet veriyor. Şirketin yıllık cirosu 2,2 milyar Euro'yu buluyor. Yılda 19,2 milyon sevkiyat kapasitesine ulaşan şirket, günlük 80 bin sipariş elleçliyor. Cironun yüzde 40’tan fazlası Polonya ve Almanya’dan geliyor.
Türkiye’yi geleceğin lojistik üssü olarak görüyor
Şirketin Polonya’nın Poznan şehrindeki ofisinde geçen hafta Türk basın mensuplarını ağırlayan Raben Group CEO’su Ewald Raben, Avrupa genelinde kurdukları operasyonel altyapıyı ve yüksek teknolojili depolama kapasitesini Türkiye’deki ihracatçılar için bir rekabet üstünlüğüne dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Ewald Raben, kurdukları entegre ağ sayesinde Raben depolarında her gün 80 binden fazla sipariş elleçlendiğini belirterek, saatine, rotasına ve teslimat noktasına kadar tanımlı, bağlantılı bir lojistik zinciri oluşturduklarının altını çizdi.
Türkiye’yi sadece bir operasyon merkezi olarak değil, geleceğin lojistik üssü olarak gördüklerini vurgulayan Raben, “Üç yıl içinde Raben Türkiye olarak 30 milyon Euro ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Türkiye, Avrupa ile Asya arasındaki stratejik konumu sayesinde Grubun lojistik ağında kilit bir rol üstleniyor. Türkiye bizim için bir geçiş noktasının ötesinde, bölgesel büyümenin merkezi olacak” açıklamasını yaptı. Raben ayrıca, 2030 vizyonu doğrultusunda Türkiye’yi yatırım planlarında öncelikli pazarlardan biri olarak konumlandırdıklarına dikkat çekti. Haziran’da İstanbul ofisini açan şirket, kısa süre içinde Bursa’da da bir ofis açtı. 2026 yılında Bursa, İzmir ve İstanbul’un Anadolu Yakası’nda depo; İzmir, Ankara ve Mersin’de yeni şube yatırımları yapacak.
Raben Türkiye Genel Müdürü Selman Çoban, ihracatçı firmalara rekabet avantajı kazandırmanın, şirketin Türkiye stratejisinin temelini oluşturduğuna dikkati çekti. Çoban, “Avrupa’daki depolarımız, ürünlerin gümrüklü olarak depolanıp hedef pazarlara hızlı biçimde sevk edilmesine olanak tanıyor. Avrupa depolarımızdan çıkışlarda mesafeye göre 24, 48 ve 72 saate tanımlı teslimat tarifeleri sunuyoruz. Bu tarifeler, stoğa yönelik üretim yapan firmalara büyük zaman avantajı sağlıyor. Avrupalı rakipleriyle aynı sürede teslimat yapabiliyorlar. Siparişe dayalı üretim yapan şirketler için de palet bazlı taşıma çözümlerimiz maliyetleri ciddi oranda düşürüyor” diye konuştu.
“AVRUPA EKONOMİSİNDE 2027’DEN ÖNCE TOPARLANMA BEKLEMİYORUM”
Raben Group CEO’su Ewald Raben, Avrupa ekonomisinde kısa vadede bir toparlanma beklemediğini dile getirerek konuyla ilgili sorumuzu şöyle yanıtladı: “Ben doğam gereği pozitif bir insan olsam da 2025’in son çeyreği ve 2026 için artık pozitif değil, negatifi m. Şu an içinde bulunduğumuz durumun düzelmesi için 12 ila 18 ay gibi bir süreye ihtiyaç var. Ancak 2027’den sonra Avrupa ekonomisinde yukarı yönlü bir hareket söz konusu olabilir. Bu noktada Çin gerçeğini de unutmamak lazım. Otomotivde olduğu gibi artık birçok endüstri Çinlilerin elinde. Avrupa bütün bu olanlarla ilgili zamanında hazırlık yapabilirdi ama yapmadı. Bugün de olacaklarla ilgili hazırlıklı değil. Birçok firma yüksek oranlarda işten çıkarma yapıyor. İşsiz kalan bu insanlar tabii ki gıda gibi temel ihtiyaçlarını alacaklar ama televizyonunu ya da bulaşık makinesini yenilemeyecek.”