Alova Farm, Madrid’de düzenlenen Fruit Attraction 2025’te ABD merkezli Fall Creek, İspanya merkezli Elifab ve Michigan merkezli North Bay ile yaptığı stratejik iş birlikleriyle Türk tarımının “mavi mucizesi”ni küresel sahneye taşıdı. Bu iş birlikleri, Türkiye’nin katma değerli tarım yolculuğunda yeni bir dönemi başlatıyor.
İspanya’nın başkenti Madrid, bu yıl da tarımın geleceğini belirleyen buluşmalardan birine ev sahipliği yaptı. 30 Eylül - 2 Ekim tarihleri arasında IFEMA Fuar Merkezi’nde düzenlenen Fruit Attraction 2025, 64 ülkeden 2 bin 460 katılımcıyı bir araya getirdi. Dünya meyve- sebze sektörünün en prestijli buluşmalarından biri olan fuar, yalnızca ticari iş birliklerinin değil, tarımda inovasyonun, sürdürülebilirliğin ve yeni nesil üretim anlayışının da vitrini haline geldi.
Bu yıl Türkiye adına öne çıkan markalardan biri ise Alova Farm’dı. İstanbul merkezli tarım girişimi, fuarda ABD merkezli Fall Creek ve North Bay’in yanı sıra, İspanya merkezli Elifab ile stratejik iş birliklerine imza attı. Bu adımlar, Türkiye’nin tarımda katma değerli üretim ve küresel entegrasyon hedefinde önemli bir dönüm noktası niteliğinde.
Türkiye’nin yaban mersini üretiminde yalnızca yerel değil küresel bir üretici olma yolunda önemli bir hamle yapan Alova Farm paketleme tesisi, üretim ve dağıtımı içeren 7 milyon euro tutarında iş birliğini bir imza töreni ile duyurdu.
Yalova’dan Madrid’e uzanan bir tarım hikayesi
Alova Farm’ın hikâyesi, teknolojiyle tarımı birleştiren bir dönüşüm öyküsü. Şirketin kurucusu Levent Sarılgan, yıllar süren profesyonel kariyerinin ardından çocukluk hayalini gerçekleştirerek tarıma yönelmiş. Yalova’nın Altınova ilçesinde kurduğu çiftlikte yaban mersini, ahududu, böğürtlen ve Frenk üzümü gibi orman meyveleri yetiştiriyor. Bugün Alova Farm, 225 dönüm alanda 125 binin üzerinde yaban mersini bitkisi üreten, yüksek teknolojili altyapısıyla dikkat çeken bir çiftlik konumunda. Sarılgan, Madrid’deki fuar katılımını “Türkiye’nin tarımsal potansiyelini dünyaya tanıtmak için önemli bir adım” olarak değerlendiriyor ve şöyle diyor: “Türkiye, yaban mersini üretiminde dünyanın en büyüklerinden olabilecek kapasiteye sahip. Biz bu potansiyeli keşfettik ve bilgi, teknoloji ve doğru ortaklıklarla tarımda yeni bir sayfa açıyoruz.”
Fall Creek ile genetik iş birliği: Türk fideleri dünya yolunda
Alova Farm’ın Madrid’de imzaladığı stratejik iş birliklerinden biri, yaban mersini genetiğinde küresel lider konumundaki ABD merkezli Fall Creek ile oldu. Bu ortaklık, verimliliği ve dayanıklılığı yüksek yeni çeşitlerin Türkiye’de yetiştirilmesini ve Yalova’dan dünya pazarlarına ihracını kapsıyor.
Bu ortaklığın ilk ürünü, Türkiye’de ilk kez üretilmiş olan Arabella Blue çeşidi idi. Sekoya’ya ait 50 bin adet Crunch ve Fiesta 2025 yılında ekildi. Meyve büyüklüğü ile dikkat çeken, raf ömrü uzun ve meyve sertliği yüksek olan bu yeni türler, yaban mersini ihracatında önemli bir yer tutacak.
Elifab ile otomasyon ve paketleme teknolojileri
Alova Farm’ın ikinci iş birliği, meyve işleme ve paketleme teknolojilerinde uzmanlaşmış İspanyol şirket Elifab ile gerçekleşti.
Bu anlaşma, Alova Farm’ın üretim hattına otomatik sınıflandırma, kalite kontrol ve soğuk zincir optimizasyon sistemleri entegre etmesini sağlayacak.
Elifab, özellikle meyve boyutlandırma ve kalite ayıklama teknolojilerinde Avrupa’nın en yenilikçi firmalarından biri olarak biliniyor. Bu teknoloji transferi, hem ürün kaybını azaltacak hem de Türkiye’deki üreticilere uluslararası kalite standartlarını yakalama imkânı sunacak. Levent Sarılgan, “Elifab’la kurduğumuz iş birliği, tarımda dijitalleşme yolculuğumuzun en önemli adımlarından biri. Artık her meyvenin kalitesini, rengini ve dayanıklılığını milimetrik hassasiyetle ölçebileceğiz,” diyerek sürecin ihracat güvenilirliğini artıracağını vurguladı.
North Bay ile Türk üretiminin dünya pazarlarındaki görünürlüğü güçlenecek
Alova Farm’ın üçüncü stratejik ortaklığı, uluslararası taze meyve ve sebze kooperatifi North Bay Produce ile yapıldı. Traverse City, Michigan merkezli North Bay, dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren üreticilerden oluşan bir “üretici odaklı kooperatif” modeliyle çalışıyor. Şirket, yıl boyunca kesintisiz üretim yaparak kuşkonmazdan elmaya, yaban mersininden bezelyeye, kuru meyvelerden çileğe kadar geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Küresel ölçekte çeşit geliştirme ve sürdürülebilir tedarik zincirine odaklanan North Bay, Amerika’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Güney Amerika’ya uzanan güçlü bir pazarlama ve dağıtım ağına sahip.
Bu iş birliğiyle Alova Farm’ın Yalova’daki üretimi, North Bay’in uluslararası dağıtım ağına entegre olacak. Böylece Türk yaban mersinleri, soğuk zincir altyapısı bozulmadan Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Amerika pazarlarına ulaşacak.
Levent Sarılgan, “North Bay, yalnızca bir distribütör değil, üreticinin ortağı olan küresel bir organizasyon. Bu iş birliği, Türk üretiminin dünya pazarlarındaki görünürlüğünü güçlendirecek stratejik bir adım” dedi.
North Bay yetkilileri ise Türkiye’nin coğrafi konumunun iki kıta arasında taze ürün lojistiği açısından benzersiz bir avantaj sunduğuna dikkat çekerek, “Alova Farm ile birlikte çalışarak, hem kalite hem de çeşitlilik anlamında Türkiye’yi küresel tedarik zincirinin önemli bir halkası haline getireceğiz” ifadelerini kullandı.
Katma değerli tarım hamlesi
Alova Farm, geçtiğimiz yıl Letven Capital’in tarım ve gıda teknolojileri fonu TARS’tan aldığı yatırımla üretim kapasitesini güçlendirdi. Bu yatırım, bitki sayısının 35 binden 75 bine çıkarılmasını sağladı.
Letven Capital Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Kılıç, “Alova Farm, tarım portföyümüzde örnek bir başarı hikâyesi. Fall Creek, Elifab ve North Bay gibi küresel markalarla yapılan bu iş birlikleri, Türkiye’nin tarımda katma değer yaratma yolculuğunda stratejik bir adım,” dedi. Kılıç, Türkiye’nin kilogram başına 1,41 dolar olan ihracat katma değerini, yaban mersini gibi “süper gıdalarla” 4–5 kat artırabileceklerini vurguladı.
Madrid’deki Fruit Attraction, yalnızca yeni ürünlerin değil, vizyonun da sergilendiği bir platform.
Alova Farm’ın bu yıl attığı adımlar, Türkiye’nin tarımda bilgiye, teknolojiye ve küresel iş birliklerine dayalı bir büyüme modeline geçtiğini gösteriyor. Kısacası; Yalova’dan Madrid’e uzanan bu hikâye, yalnızca bir üretim başarısı değil, aynı zamanda Türkiye’nin tarımda “mavi mucizesini” dünyaya taşıyan bir dönüşümün hikâyesi.
Sürdürülebilir tarım modellerinin sergilendiği bir arena
İspanya’nın başkenti Madrid’de IFEMA Fuar Merkezi’nde düzenlenen Fruit Attraction, dünya çapında meyve ve sebze sektörünün en büyük buluşma noktalarından biri olarak ön plana çıkıyor. Yalnızca yeni ürünlerin değil, sürdürülebilir tarım modellerinin de sergilendiği bir arena olarak değerlendirilen fuar, bölge ekonomisine yaklaşık 407 milyon Euro katkı sağlarken, Madrid bölgesinde 3 bin 66 istihdamın korunmasına destek verdi. Ayrıca, etkinlikte “Innovation Hub Awards” gibi ödül programları düzenlenerek, sektördeki Ar-Ge, yenilik ve sürdürülebilirlik odaklı çözümler ön plana çıkarıldı.