Yıl 2000, ihracatımız 27,8 milyar, gayrisafi yurtiçi hasılamız 273,5 milyar dolar. İhracatın hasılaya oranı yüzde 10,2.
İzleyen yıllarda oran istikrarlı bir şekilde yükseldi. 2018’de yüzde 20’nin üzerine çıktı. 2022’de yüzde 27,5 ile zirveye ulaştı.
İhracatın GSYH’ye oranı 2025 sonunda yüzde 17,5’e inecek ve böylece son üç yılda 10 puan gerilemiş olacak.
Açıklanan son OVP tahminlerine göre bu eğilim program süresince devam edecek ve 2028’de yüzde 16,4 ile 2011’den sonraki en düşük düzeyine ulaşacak.
İthalatta da benzer bir seyir var. 2022’de yüzde 39,3 ile zirve yapan ithalatın GSYH’ye oranı bu yıl sonunda yüzde 23,4’e gerileyecek. Son üç yılda 16 puan azalan oranın 2028 sonunda yüzde 21,8 olması (2009’dan sonra en düşük) bekleniyor. Dolayısı ile dış ticaretin ekonomideki genel payında sert bir düşüş yaşıyoruz ve önümüzdeki birkaç yılda bu devam edecek.
Gerilemenin nedenleri muhtelif. Ama en etkili ikisini konuşalım. Birincisi sanayi sektörünün ekonomideki payının gerilemesi ve buna karşılık hizmetlerin payının artması. İkincisi TL’deki reel değerlenme nedeniyle paydanın yani dolar bazında GSYH’nin hızlı artması. Öyle ki 2022’den 2025’e GSYH’miz dolar bazında yüzde 70 yükseldi.
OVP’de dış ticaret adına dikkat çeken bir başka konu ise ihracat ve ithalatın yıllık nominal büyümelerinin yüzde 3-4 civarında olması. Kur artışının da enflasyona paralel seyretmesi öngörülüyor.
Petrol fiyatlarının gelecek yıl da gerileyeceği, petrol dışı emtia fiyatlarının ise çok hafif artacağına yönelik IMF projeksiyonlarına uyumlu bir şekilde belirlenen dış ticaret hedefleri için hem realist, hem de muhafazakâr diyebiliriz.
Dış ticarete yönelik hedef ve politikalar bölümünde, isim vermeden, tekstil-giyim gibi sektörleri ima ederek “Dünya ticaretinde payı düşen fakat Türkiye'nin pazar payının yüksek olduğu düşük teknolojili ve istihdam yoğun ürünlerde sektör içi ve sektörler arası dönüşüme yönelik destekler geliştirileceği” söyleniyor. Bu desteklerin ne olacağını zamanla göreceğiz. Ancak bu ifadeler sektörde “maliyet düşürücü” olarak algılanmamalı zira desteklerin “dönüşüme yönelik” olacağı ifade ediliyor.