AB üyesi olmanın meçhul olduğu bir ortamda, Türkiye açısından Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, en akılcı seçenek olarak ortaya çıkmaktadır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Nisan 2025 tarihinde, Türkiye-İtalya Hükümetlerarası Zirvesi'ne katılmak için başkent Roma'ya günübirlik bir ziyaret gerçekleştirdi. Türkiye-İtalya İş Forumu’nda konuşan Erdoğan, "Ticari ve ekonomik ilişkilerimizin potansiyeline ulaşmasında Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğimizin değişen küresel ekonomik koşullara uygun şekilde güncellenmesi ihtiyacını hissediyoruz" dedi.
Türkiye tarafından yıllarca ve sürekli olarak gündeme getirilen ancak AB ile bir türlü masaya oturulamayan “Gümrük Birliğinin güncellenmesi” neden bu kadar önemli? Bu konuyu sıcağı sıcağına okuyucularımıza aktarmak istedik.
Ankara Anlaşması’nda da yer aldığı gibi gümrük birliği bir hedef değil, Avrupa Birliği üyesi olabilmek için gerçekleştirilmesi gereken bir aşamadır. Genellikle 5 yıl gibi bir süre olan Gümrük Birliği sürecinin, Türkiye ile AB arasında 29 yılı geçmiş olmasında rağmen, kaç yıl daha süreceği bilinmemektedir. AB üyesi olmanın meçhul olduğu bir ortamda, Türkiye açısından Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gereği, zaman içerisinde ortaya çıkan aksaklıklarının giderilmesi, en akılcı seçenek olarak ortaya çıkmaktadır.
AB üyeliği sürecinin bu kadar uzaması ve ufukta bir üyeliğin görülmemesi, üyelik yerine alternatif planların da tartışılmasına yol açmıştır. Ancak, genel kanaat olarak üyelik amacından vazgeçilmemesi ve bu sürecin hâlâ uzun bir süreç alacağı öngörülerek Gümrük Birliği’nin daha sorunsuz yürütülecek şekilde yenilenmesi konusunda iş dünyasında bir mutabakat oluşmuştur.
STA müzakerelerini tarafların birlikte yürütmeleri zorunluluk
Hem Türkiye hem de AB tarafında Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda görüş birliğinin olduğu ve AB’nin talebi üzerine 2014 yılında Dünya Bankası’nca düzenlenen raporda da bunun ortaya koyulduğu bir gerçek. Bu nedenle Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerekip gerekmeyeceği değil, güncellemede Türkiye için hangi konuların masaya yatırılmasının incelenmesi gerekir.
1- Serbest ticaret anlaşmalarından kaynaklanan trafik sapmasının engellenmesi
Gümrük Birliği, taraflardan birinde serbest dolaşımda olan eşyanın diğer tarafta vergilendirilmemesi esasına dayanmaktadır. Taraflardan birinin imzaladığı serbest ticaret anlaşmasının (STA) diğer tarafça imzalanmaması durumunda, imzalayan tarafa vergisiz gelen eşyanın diğer tarafa da vergisiz girmesi sonucu doğmaktadır. Bu durumda “ticaret sapması” oluşmaktadır. Gerek trafik sapmasının önlenmesi gerekse aynı anda ve aynı içerikte serbest ticaret anlaşmalarının şekillenmesi için, STA müzakerelerini tarafların birlikte yürütmeleri bir zorunluluktur.
2- Karar alma mekanizmalarına katılım
Gümrük Birliği sadece eşyanın serbest dolaşımını değil, mevzuatın uyumlaştırılmasından fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunmasına kadar bir dizi hükmü içermektedir. Türkiye’nin mevzuatını AB mevzuatına uyumlaştırılması üzerine kurgulanan gümrük birliğinin, tek taraflı alınan kararın uygulamaya konulması yerine, karar alma mekanizmasına katılım sağlanarak söz hakkı tanınan bir yapıya dönüşmesi gerekmektedir.
3- Eşyanın serbest dolaşımında nakliyat engeli
Gümrük Birliği’nin merkezinde “eşyanın serbest dolaşımı” yer almaktadır. Eşyanın serbest dolaşıma sokulması, o eşyanın fiziki olarak teslim edilmesini gerektirmektedir. Eşyanın serbest dolaşımı mümkün iken, eşyayı taşıyan taşıtın serbest dolaşımı mümkün değildir. Zaman zaman eşyanın taşınmasına zorluklar ve geçiş kotası, yüklü miktarda geçiş ücreti gibi eşyanın taşınmasının önüne engeller çıkarılmaktadır. Bu nedenle, Gümrük Birliği’nin güncellenmesinde, özellikle karayolu taşımacılığı başta olmak üzere, taşımacılığın önünde engellerin kaldırılması başlığının yer alması gerekir.
4- Vize engeli
Hepimizin bildiği gibi ticari bağlantılar karşılıklı görüşmeyle, üretim sahasında incelemeyle birebir iletişimle gerçekleşmektedir. Doğal olarak ticaretin doğasında iş seyahatleri bulunmaktadır. Gümrük Birliğinde eşyanın serbest dolaşımı esas alınırken, eşyanın ticaretini yapan iş insanlarının ve yine eşyayı taşıyan taşıtın sürücülerin önünde vize engeli bulunmaktadır. Bu nedenle, gümrük birliğinin güncellenmesinde yer alması gereken diğer bir başlık vize başlığıdır.
5- Anlaşmazlıkların çözümü
Gümrük Birliğinin sağlıklı yürütülmesinin şartlarından birisinin de taraflar arasında çıkan anlaşmazlıkların nasıl çözümleneceğinin kararlaştırılmasıdır. Her ne kadar, bu konuda “Ortaklık Konseyi” kurumu mevcutsa da çoğu zaman siyasi gerekçelerle bir araya gelinmemekte, bir araya gelinse bile ekonomik konular ve Gümrük Birliğinin işlemesinden kaynaklanan sorunların çözümü, siyasi konuların gölgesinde kalmaktadır.
6- Yeni gelişmelerin yansıtılması
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliğini oluşturan 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararının imzalanmasından bu yana geçen 29 yılda dünya ticaretinde çok şey değişti. Bu nedenle, Gümrük Birliğinin kaleme alındığı dönemden bu yana önem kazanan ekonomik gelişmeler dikkate alınarak, bazı konuların Karar kapsamına alınması bir zorunluluktur.
Gümrük Birliği, hizmet ticaretini de kapsamalı
Bizce yukarıdaki başlıklara ek olarak öne çıkarılması gereken konuları şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Günümüzde eşya ticareti kadar eşyanın sunumu da önemlidir. Bu nedenle Gümrük Birliği, eşya ticaretinin yanında hizmet ticaretini de kapsaması gerekir.
- Son dönemde “e-ticaret”, “mikro ticaret” gibi kavramlar ön plana çıkmıştır. E-ticaretin geliştirilmesi ve önündeki engellerin kaldırılmasının gündemde yer alması gerekir.
- Ticaretin geliştirilmesinin önünde vize ne kadar engelse, iş kurma serbestisinin olmaması da o kadar engel nitelik taşımaktadır. İhracatçı, ürettiği ürünün gerek pazarlanması gerekse satış sonrası hizmetleri yerine getirmesi için ithal ülkesinde serbestçe işyeri kurabilmelidir.
Türkiye’nin tüm çabalarına rağmen, 15 Aralık 2021 tarihinde, Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesine hazırlık toplantısında Türkiye ile ilerleme sağlanamayan tam üyelik müzakerelerinin dondurulmuş olarak kalmasına karar verildiği basına yansımıştır.
Tam üyelik müzakerelerinin dondurulmuş olarak kalmasına karar veren, Türkiye'nin AB'den giderek daha fazla uzaklaştığını not eden ve müzakerelerde yeni bir fasıl açılması ya da mevcut bir faslın kapatılmasının da söz konusu olmadığı belirten Avrupa Birliği’nin, Türkiye ile gümrük birliğinin güncellenmesi konusunda en azından kısa vadede masaya oturmayacağı anlaşılıyor.