Orta Vadeli Program (OVP), ekonominin 3 yıllık yol haritasıdır. Cumhurbaşkanı Kararıyla her yıl uygulamaya konulan OVP, makro politikaları, ilkeleri, hedef ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükleri, toplam gelir ve gider tahminlerini, bütçe dengesi ve borçlanma durumu ile kamu idarelerinin ödenek teklif tavanlarını içeren ve merkezi yönetim bütçesi hazırlama sürecini başlatan temel politika belgesidir.
OVP’ni amacı, küresel, bölgesel ve ulusal ekonomideki gelişmeler ışığında belirlenen makroekonomik hedefler ile ekonomik ve sosyal alanlarda izlenecek politikalar ortaya konularak, kamu ve özel kesim için öngörülebilirliğin güçlendirilmesidir.
2025-2027 üç yıllık dönemi kapsayan OVP 5 Eylül 2024 tarihli, 2026-2028 üç yıllık dönemi kapsayan OVP ise 7 Eylül 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandı. Makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirilmesi, mali disiplinin korunması ve orta vadede enflasyonun tek haneye düşürülerek fiyat istikrarının sağlanması amaçlanan program, ayrıca üretkenliğin artırılması, Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesinin geliştirilmesi, yeşil ve dijital ekonomiye geçiş sürecinde teknolojik dönüşümün hızlandırılması, beşeri sermayenin güçlendirilmesi, işgücü piyasasının daha etkin hale getirilmesi, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ekonomide kayıt dışılığın azaltılması yoluyla sürdürülebilir büyüme hedefleri vurgulanan 2026-2028 OVP’nin, bir önceki OVP’den gümrük ve dış ticaret alanında hangi konularda ayrışmaları var? Bunu masaya yatırmak istedik.
Her iki OVP’de dış ticarete ilişkin gerek cari dönem değerlendirmesi gerekse politika ve hedefleri, “ödemeler dengesi” başlığı altında yer alıyor. Buna ek olarak belgenin 3 no.lu ekini oluşturan “öncelikli reform alanlarına yönelik düzenlemeler” tablosunda düzenleme yapılması öngörülen alanların içerikleri düzenlenmekte. Önceki ve sonraki OVP’lerin bu başlıklarının içerikleri incelenerek, dış ticaret ve gümrük açısından yaşanan gelişmelere hedeflere ulaşmak mümkün.
2025-2027 OVP’de ödemeler dengesinin daha iyi hale getirilmesi için 7 başlık altında makro bir bakış açısıyla kaleme politika ve tedbirler, 2026-2028 OVP’de 6 alt başlık altında biraz daha netleştirilerek sıralanmış. Bu alt başlıklar şunlar:
- İhracatta ürün ve pazar çeşitliliğinin artırılması
- İhracatın finansmanının desteklenmesi
- İhracatta yeşil ve dijital dönüşümün hızlandırılması
- Ticaret diplomasisi ve stratejik işbirliklerin güçlendirilmesi
- İthalata bağımlılığının azaltılması ve arz güvenliğinin desteklenmesi
- Hizmet ihracatının geliştirilmesi
Her iki OVP’de hedefler birbiriyle örtüşüyor
2025-2027 OVP’de yer alan “Ticaretin kolaylaştırılması” alt bağlığı ise 2026-2028 OVP’de “ödemeler dengesi” başlığından kaldırılmıştır. Başlık altında yer alan hedef metni ise herhangi bir değişikliğe uğramadan “İş ve Yatırım Ortamı” başlığının “İş ve yatırım süreçlerinin iyileştirilmesi” alt başlığına aktarılmış. Bu hedef; “Dış ticarette iş süreçlerinin ve ihracat işlemlerinin kolaylaştırılmasını teminen gümrük idareleri ile gümrük kapılarının işlem kapasiteleri artırılacak, fiziki ve teknolojik altyapıları yerli kullanım imkânları gözetilerek ihtiyaçlar doğrultusunda yenilenecektir” ifadesini içermekte.
Hedefin kaleme alınış şekli ve taşındığı başlık dikkate alındığında; gümrük işlemlerinin kolaylaştırılmasından amacın, gümrük kapılarının fiziki ve teknolojik altyapısının düzeltilmesinden ibaret görüldüğü anlaşılmakta. Bu kolaylaştırmanın ise sadece ihracat özelinde öngörülmesi, ithalata yönelik kolaylaştırmanın ise genel olarak OVP’de yer alan “ithalat bağımlılığının azaltılması” bakış açısını yansıtması doğrultusunda öngörülmediği anlaşılmakta. Ancak, gümrük işlemlerinin kolaylaştırılmasının sadece fiziki ve teknolojik altyapıya indirgenmesi bu bakış açısının ne kadar doğru olduğunun tartışılma gerektiğini düşünmekteyiz.
Politika ve tedbirlerin kaleme alınış şekli bir kenara bırakılırsa, genel olarak her iki OVP’de hedeflerin birbirleriyle örtüştüğü gözlemlenmektedir.
Konuya Gümrük Birliği ve AB gümrük mevzuatına uyumlu gümrük mevzuatı düzenlenmesi açısından baktığımızda, her yıl daha da geriye gittiğimiz söylemek yanlış olmaz.
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında oluşturulan Gümrük Birliğinin esaslarını belirleyen 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı’nın 54 maddesi, Gümrük Birliğinin işleyişi ile doğrudan ilgili alanlardaki Türk mevzuatının mümkün olduğunca Topluluk mevzuatı ile uyumlaştırılmasını öngörmektedir. Söz konusu maddenin ikinci paragrafında, Gümrük Birliği'nin işleyişi ile doğrudan ilgili alanlar şöyle sıralanmaktadır:
- Topluluk ticaret politikası ve üçüncü ülkelerle yaptığı tercihli ticaret anlaşmaları,
- Sanayi ürünleri ticaretindeki teknik engellerin kaldırılmasına ilişkin mevzuat,
- Rekabet politikası,
- Fikri ve sınai mülkiyet haklarına ilişkin mevzuat,
- Gümrük mevzuatı.
Dolayısıyla gümrük mevzuatının AB Gümrük Kodu ile uyumlaştırılması, 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararının getirdiği bir zorunluluk. Bu zorunluluk gereğince, şu an yürüklükte bulunan 4458 sayılı Gümrük Kanunu AB Gümrük Koduna uyumlu olarak 5 Şubat 2000 tarihinde yürürlüğe konuldu, 2009 ve 2013 yıllarına AB Gümrük Kodunda yapılan değişiklikler bu Kanuna yansıtıldı. Ancak AB Gümrük Kodu tüm işlemlerin elektronik ortamda yürütülmesi bazlı yeni bir Gümrük Kodunu yürürlüğe koydu, üye ülkelerin teknik altyapılarını tamamlayamaması nedeniyle uygulamasını erteledi, teknik altyapının tamamlanması üzerine uygulamaya başladı. Gümrük rejimleri kapsamında önemli farlılıklar içeren AB Gümrük Kodunun uygulamasının en önemli bileşeni, tüm işlemlerin elektronik ortamda yürütülmesi. Bu nedenle, sadece Gümrük Kanunu’nun değiştirilmesi uyum için yeterli değil, Kanunun uygulanabilmesi için aynı zamanda AB bilgi sistemlerine uyumlu teknik altyapının kurulması da zorunlu. Doğal olarak bunun bir süreç alacağı kesin.
2016 yılında çalışmaları başlanan ve 2019 yılında görüşe açılan Yeni Gümrük Kanunu çalışmasının 2025-2027 OVP’den de çıkarılmıştı, buna paralel olarak 2026-2028 OVP’de yer almıyor. Elbette OVP’de yer almamasına rağmen bu düzenleme yapılabilir veya Gümrük Birliğinin güncellenmesi sonucunda alınacak karara göre konu şekillenebilir ama iki önceki OVP’de yer alan bir hedefin bir önceki ve daha sonraki OVP’de yer almamasının bunun bir hedef olmaktan çıkarıldığı sonucuna varmak da yanlış olmaz.
Ayrıca, 2025-2027 OVP’de yer alan “AB müktesebatına uyum programı güncellenecektir” hedefi bu kez 2026-2028 OVP’den çıkarılmış. Doğal olarak bu çıkarım, sadece gümrük mevzuatı açısından değil genel olarak AB müktesebatına uyumdan da gün gün uzaklaştığımızın somut bir göstergesi.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda somut beklenti sezilmiyor
AB ile ilişkilerimiz konusunda gümrük ve dış ticaret açısından OVP’de yer alan tek hedef; “Gümrük Birliğinin güncellenmesine yönelik Avrupa Birliği (AB) kurumları ve üye ülkeler nezdinde çalışmalar yürütüleceğine” ilişkin hedef. Bu hedefte de ümit verici somut herhangi bir beklenti sezilmiyor.
Sonuç olarak, son 3 OVP’yi birlikte değerlendirdiğimizde; bir yandan AB müktesebatına ve gümrük mevzuatına uyumun metinden çıkarılması diğer yandan “ithalat bağımlılığının azaltılması” hedefinin metinlerde yer alması, AB ve küresel ticaret yerine korumacılığın ikame edildiğini göstermektedir.