Enflasyonda iyileşme olup olmadığının bir dizi göstergesi var. Tabii ki en çok bakılan yıllık oran. Bu oranın önceki aylarda oluşan yıllık oranlara göre yukarıda mı, yoksa aşağıda mı olduğu ve seyri.
Enflasyonun yıllık düzeyinin tüm dünyada genel kabul görmüş bir gösterge olduğu ortada. Ama bizde zaman zaman aylık bazda müthiş farklılıklar gösteren oranlar söz konusu olduğu için aylık oranların gidişatına bakmakta da yarar var.
Aydan aya çok farklı oranlar gelmesine geçen yıl çok iyi bir örnektir. TÜFE’de geçen yıl mayıs ayında doğalgaz için sıfır fiyat yönteminin benimsenmesinden dolayı neredeyse hiç artış olmadı. Haziranda ise seçim öncesinde tutulan kur bir süreliğine bırakıldı ve dövizde o ay hızlı bir artış yaşandı. Bunun etkisiyle de temmuz ve ağustosta hele hele yaz aylarında hiç görülmedik fiyat artışları geldi. İşte bu yıl geçen yılın temmuz ve ağustosundaki bu oranların hesaplamadan çıkmasıyla yıllık oranda baz etkili çok hızlı bir düşüş ortaya çıktı.
Bu yıl yıllık enflasyonda aylık oranlarda belirgin bir düşüş olduğu için değil, geçen yılki rekor oranlar devreden çıktığı için düşüş yaşandı. Dolayısıyla yıllık enflasyon oranındaki gerileme bir anlamda yanılsamaydı.
İşte bu hızlı dalgalanmaları olabildiğince bertaraf edecek yeni bir veri seti oluşturmak istedim.
Dönemsel ya da yıllık enflasyon tabii ki aylık oranların birikimli artışıyla hesaplanır. Ben bugün öyle yapmadım, aylık oranların aritmetik ortalamasını aldım.
– Önce son üç yılın aritmetik ortalamasını tüm ayları kapsayacak şekilde hesapladım.
– Daha sonra her yılın en yüksek ve en düşük birer ayını devre dışı bırakarak hesaplama yaptım.
– Bir sonraki aşamada ise yine her yılın en yüksek ve en düşük oran gerçekleşen ikişer ayını dikkate almadan ortalama buldum.
Yerimizde sayıyor gibiyiz!
Tüm ayları kapsayacak şekilde yapılan hesaplamaya göre 2022’de yüzde 4.26 olan aylık ortalama artış geçen yıl da hemen hemen aynı düzeyde, yüzde 4.28 düzeyinde gerçekleşti.
Bu yıl en azından görünürde enflasyona karşı büyük bir mücadeleye girişildi; elde ne kadar silah varsa kullanılıyor. Sonuç; ilk on ay ortalamasındaki aylık artış ancak yüzde 3.41’e indirilebildi.
Yani 2023’teki aylık artış 100 ise bu yılki ancak 80’e çekilebildi.
Hepsi bu!
En yüksek ve en düşük birer aylık artışlar hariç tutularak hesaplama yapıldığında da tabii ki bu yıl bir iyileşme var ama öyle çok da çarpıcı bir iyileşme görmüyoruz.
Geçen yılki aylık ortalamayı çok yükselten temmuz ve ağustosun oranlarını da devre dışı bırakan en yüksek-en düşük ikişer ay hariç tutularak yapılan hesaplama iyileşmenin çok daha sınırlı olduğunu gösteriyor. En yüksek-en düşük ikişer ay dikkate alınmadığında aylık ortalama artış 2022’de yüzde 3.76, 2023’te yüzde 3.81, bu yıl ise yüzde 3.13.
2025’te yüzde 1.35 olacak!
Bu yılın ilk on ayındaki ortalama artış tüm aylar kapsanarak yapılan hesaplamaya göre yüzde 3.41 düzeyinde. Bu oran yüksek ve düşük gerçekleşmeler devre dışı bırakılarak hesaplansa yine de yüzde 3’ün altına inmiyor.
Peki bu koşullarda girilecek olan 2025 yılındaki yüzde 17.5’lik resmi hedefi tutturmak için aylık artışın ne mi olması gerekiyor; yalnızca yüzde 1.35!
Sahi bu yılın ortalamasında kasım ve aralıkta fiyat artışı sıfır gelse bile yüzde 2.8 düzeyinde gerçekleşeceği, yani yüzde 3’ün altına indirilemeyeceği kesin olan aylık artış ne yapılarak, nasıl yapılarak 2025’te yüzde 1.35’e çekilebilecek?
Tabii ki çekilemeyecek!
Enflasyonla gerçekten ama gerçekten mücadele edilmek isteniyorsa belki de bu mücadeleye gerçekçi ve toplumun inanacağı hedefler belirleyerek başlamak gerekiyor.
Sanki hükümet 2025 enflasyonunu yüzde 17.5 öngörüyor da örneğin şirketler yıllık planlarını bu oranı dikkate alarak mı yapıyor.
Ekonomi yönetimi şirketler kesimini bile bu enflasyona ikna etmekten çok uzak; sokaktaki vatandaşı nasıl inandıracak ki…
Mevsimsellikten arındırılmış artış yüzde 2.51
TÜİK, ekim ayında yüzde 2.88 olan TÜFE artışının mevsimsellikten arındırılmış hesaplamayla yüzde 2.51 olduğunu açıkladı.
Hatırlanacaktır; Merkez Bankası yılın son çeyreğindeki aylık artışların mevsimsellikten arındırılmış halde yüzde 1.5’in bir miktar altında geleceğini umuyordu. Aylık bazda bir puanlık bir sapma söz konusu ve bu da 2024 sonunda yüzde 41.5’te bile kalınamayacağının bir göstergesi.
Ekim ayında TÜFE genelinde yüzde 2.51 olan mevsimsellikten arındırılmış artış, mallarda yüzde 2.10, hizmetlerde yüzde 3.43 düzeyinde hesaplandı.
Geçen aylar revize edildi
Bu arada TÜİK tarafından ilk kez geçen ay açıklanan mevsimsellikten arındırılmış TÜFE artışına ilişkin oranlarda revizyona gidildi.
TÜİK, geçen ay ağustos ayının oranını yüzde 2.83, eylül ayının oranını yüzde 2.80 olarak açıklamıştı. Dün yapılan açıklamada bu oranların revize edildiği ve ağustos oranının yüzde 2.78, eylül oranının yüzde 2.73 olarak değiştiği görüldü.