TÜİK fiyat endeksleri konusunda harikalar yaratmaya devam ediyor. Vatandaşın enflasyon hesaplamalarının gerçeği yansıtmadığı yolundaki görüşü bir yana, TÜİK de fiyat endekslerine ilişkin yaptığı başka hesaplama ve açıklamalarla adeta ateşe benzin döküyor, TÜFE’ye dönük kuşkuları daha da artırıyor.
TÜİK dün tarım ürünleri üretici fiyat endeksinin haziran ayı sonuçlarını açıkladı. Her ay yapılan rutin bir açıklama bu. Ancak bu kez tuhaflığın zirve yaptığı ve TÜFE ile bağdaşmayan, kendi içinde de çelişkili görünen bir durum var.
Tarım ürünleri üretici fiyat endeksinde haziran ayında tam yüzde 18,82 artış kaydedildi. Bu, söz konusu endeks için bir rekor. Söz konusu endeksin bir dizi tuhaflık içerdiğini belirttim. Gelin sırayla onlara bakalım...
TÜFE İLE OLAN ÇELİŞKİ
Tarım ürünleri üretici fiyatlarının yüzde 18,82 arttığı haziran ayında TÜFE kapsamındaki gıda grubunda değil bu düzeye yakın bir artış, artış bile olmadı. TÜFE’de haziran ayında gıda grubunda yüzde 0,27’lik bir fiyat düşüşü yaşandı.
Tamam, iki endekste aynı ya da birbirine çok yakın oranda bir artış veya düşüş gerçekleşmesi beklenmez ama böyle iki uca savrulma da olmaz, olmamalı.
TOPLAM ARTIŞ ALT KALEMLERDEN YÜKSEK
Bir ayda yüzde 18,82’lik artış olan tarım ürünleri üretici fiyat endeksinin detayları ise insanı hayretler içinde bırakıyor.
Toplam artışın yüzde 18,82 olduğu endekste bir alt kalem var; “çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünler” kalemi. Bu kalemdeki bir aylık artış tam yüzde 51,08 düzeyinde, hadi küsuratı atıp 51 diyelim.
Merak ediyorsunuz değil mi, yüzde 51 artış olan bu kalemin detayındaki hangi üründe en az yüzde 51 artış yaşandı diye! Öyle ya, bu kalem kapsamındaki ürünlerin bir kısmında 51’in üstünde artışlar yaşanmıştır ki ortalama 51 olsun. Ya da bu kapsamdaki tüm ürünlerin fiyatı yüzde 51 artmışsa, ortalama yüzde 51 olmuştur.
Ama yanılıyorsunuz! “Çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünler” kalemi kapsamında fiyatı bir ayda en çok artan ürün yüzde 17 ile kiraz. Çözün, çözebilirseniz! Bu kalem kapsamındaki en yüksek fiyat artışı yüzde 17 ama bu kalemdeki artış yüzde 51!
Ama durun, bunun da bir açıklaması var. Tarım ürünlerinde her ürün tabii ki her ay yetişmiyor, bulunmuyor ve dolayısıyla endekse girmiyor.
Tarım ürünleri üretici fiyat endeksinin uzun ömürlü bitkisel ürünler kalemine bu ay giren iki ürün var: “Şeftali ve nektarin.” Bu ürünler mayıs endeksinde yok, haziranda var. Bu ürünlerde hazirandan önce son fiyat geçen yıl eylülde oluşmuş. 2024’ün eylülünden bu hazirana kadar olan dönemde şeftali fiyatı yüzde 189, nektarin fiyatı yüzde 90 artmış, yani bu ürünlerin endeksi artmış, hem de yüksek oranda.
Uzun ömürlü bitkisel ürünler endeksinde mayısta bu ürünlerin sıfır olan ağırlığı, böylesine yüklü artışlardan sonra haziranda birden yükselmiş.
Teorik olarak doğru gibi görünse de mantıken yanlış bir yaklaşım. Sanırsınız ki vatandaş her gün kilo kilo şeftali ve nektarin yiyor. Bu ürünler “çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünler” kalemine bir ayda ve yüksek bir ağırlıkla eklendiği için de ortaya böyle garip bir hesaplama çıkıyor.
Uzun ömürlü bitkisel ürünlerde bir aylık toplam fiyat artışı yüzde 51 ama bu kapsamdaki ürünlerde en yüksek fiyat artışı yüzde 17 (kiraz) düzeyinde. Yüzde 51’lik artışa yol açan şeftali ve nektarin ise herhalde bir köşede bu duruma kıs kıs gülüyordur!
HANİ MADDE FİYATLARI AÇIKLANAMAZDI!
TÜİK, 2022 yılının mayısından bu yana TÜFE'deki madde fiyatlarını açıklamıyor. Bu veri karartma uygulamasını savunmak için bir dizi gerekçe ileri sürüldü.
Gerekçe olarak neler mi söylendi:
“Avrupa’da hiçbir ülke fiyat açıklamıyor, bu fiyatları verirsek yanlış yorumlar yapılıyor, fiyatları açıklamak için bir gün fazla çalışmak gerekiyor...”
Gerçi endeks yürütme diye tanımlanan çalışma ile hesapladığım bazı kalemlerin fiyatlarını bu köşede birkaç kez yazdım ama bunları TÜİK’in açıklaması şeffaflık adına tabii ki çok daha önemli olurdu.
Ama olmadı, onca çağrıya rağmen TÜİK madde fiyatlarını açıklamaya yanaşmadı, hatta öyle ki mahkeme kararına bile uyulmadı.
Peki TÜFE için madde fiyatlarını açıklamak böylesine “sakıncalı” ve “zor” ise tarım ürünleri üretici fiyatları endeksi kapsamındaki madde fiyatları niye açıklanıyor?
TÜFE’deki fiyatları açıklamama gerekçesinden yola çıkarak tersinden gidip soralım:
“Avrupa ülkeleri tarım ürünleri üretici fiyat endeksi kapsamındaki madde fiyatlarını açıklıyor mu, bu madde fiyatlarını açıklayınca bunlar yanlış yorumlanmıyor mu, bu fiyatları açıklamak için ek bir çalışma gerekmiyor mu? Bu endeks kapsamında çok daha az sayıda ürün bulunduğu için mi açıklama yapılabiliyor?”
“Oran yüksek, daha ne istiyorsun?”
Şimdi şöyle düşünenler olabilir:
“Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi bir ayda yüzde 19’a yakın artış gösterdi, yani TÜİK çok yüksek bir oran açıkladı, artık bunun da eleştirilecek bir yönü mü olur?”
Elbette olur! Bugün mantık sınırlarını zorlayacak şekilde yüksek bir oran açıklayanlar, yarın tutar bu sefer de aynı şekilde düşük bir oran açıklayabilir.
Zaten benim üstünde durduğum ne yüzde 19, ne yüzde 51; ben 51’in altının bir şekilde doldurulamaması ve 19 ile TÜFE’deki gıda grubunda yaşanan fiyat düşüşünün bir çelişki olduğuyla ilgiliyim.
“METODOLOJİ BÖYLE”
Tarım ürünleri ÜFE ile ilgili olarak TÜİK’in görüşünü de sordum. Öyle ya, ortada çelişkili görünen ve altı boş oranlar vardı.
TÜİK’ten endeksin değişken aylık üretim değerleri kullanılarak hesaplandığı notu iletildi.
Buna göre AB İstatistik Ofisi El Kitabında madde ağırlıkları için sebze ve meyve gibi mevsimsel özelliği olan ürünlerde aylık değişken ağırlıkların kullanılması tavsiye ediliyor ve TÜİK de buna göre ağırlıklandırma işlemi yapıyor.
Giriş bölümünde de vurguladım, teoride doğru görünen bu işlem, mantıken pek öyle değil.