ULAŞ CEYLANLI - [email protected]
Yıl sonu yaklaşıyor. 2025 yılı, mali işler profesyonelleri ve onlara destek veren meslek mensupları için oldukça yoğun geçmişti, dönem sonu kapanış işlemleri de bir o kadar yoğun geçecek gibi gözüküyor.
Bu yazımda 2025 yılındaki vergi incelemeleri, izaha davet yazıları ve Mali İdare’nin güncel yaklaşımından yola çıkarak dönem kapanışında dikkat edilmesi gereken 15 konuyu sıraladım:
1- Özkaynaklar içindeki enflasyon düzeltme farklarını, herhangi bir sebeple, özkaynaklar içinde bile olsa, başka hesaba transfer etmeyin. (Aksi halde %25 kurumlar vergisi tarhiyatı riski ile karşı karşıya kalabilirsiniz)
2- 2025 yılında gerçekleşen arsa, arazi, iştirak, stok satış zararlarının 2023 yılı enflasyon düzeltme farklarından kaynaklanan kısmı matrahtan indirilemez. (Mali İdare’nin Tebliğ ile getirdiği yorum.)
3- Finansman gider kısıtlamasında muhasebe hataları ve matematik hatalar öne çıkıyor:
i) Tedarikçi ve kredi kaynaklı kur farkı ve faizlerin doğru gider hesaplarına gittiğinden emin olun ve kullanılan muhasebe programının akışını bu gözle tekrar inceleyin (aksi halde kısıtlamaya tabi giderler sehven hesaplama dışı kalıyor).
ii)Tedarikçi kur farkı gelirlerini sadece o spesifik tedarikçinin kur farkı giderlerinden mahsup edin (kümüle mahsup eleştiriliyor)
iii) Vergi karşılığının ‘yabancı kaynaklar’ içerisinde gösterilme zorunluluğuna yönelik uygulama Mali İdare’nin son özelgesi ile değişti; vergi karşılığını yabancı kaynaklar içerisinde sınıflandırmadan yabancı kaynak/özkaynak oranı tespit edilebilir.
4- Nakit sermaye faiz indiriminde, arttırılan sermaye ile arsa, arazi, iştirak alımı ya da ortağa borç verilmesi süreden bağımsız eleştiriliyor (2016 yılında sermaye artışı yapmış şirketin, 2025 yılında arsa alması durumunda nakit sermaye faiz indiriminden yararlanamayacağı iddia ediliyor.)
5- Fon kaydına bağlı istisnalarda fon kaydının 2025 beyan dönemi sonuna kadar (2026 Nisan) yapıldığından emin olun. Risk almamak adına Ocak 2026’da bu kaydı yapın.
6- Son özelgeler çerçevesinde, grup içinde yapılan taşınmaz / iştirak hissesi satışlarında kazancın istisna edilmesi risk barındırıyor. Grup dışı yapılan satışlar da dahil olmak üzere, satıştan elde edilen nakit ile benzer değerler (taşınmaz ya da iştirak hissesi) alınması durumunda şirketin mali durumunun güçlendirilmesine yönelik ekonomik gerekçe aranıyor. Dönem sonunda istisna uygulamasına karar vermeden önce bu tartışmaları derinlemesine irdeleyin.
7- Grup içi alım-satım işlemleri yüklü olan şirketlerin dönem sonu kârlarını transfer fiyatlandırması gözüyle analiz etmesi gerekiyor. Küresel veri havuzları emsal seti çalışmaları hızlı reddediliyor, Türkiye’deki benzer (rakip) firmaların karlılıkları emsal alınarak tarhiyatlar yapılıyor. Transfer fiyatlandırması dokümantasyonunu ve dönem sonu karlılık analizini bu gözle tekrar değerlendirin; yurtdışı ana merkezdeki ya da Türkiye’deki karar alıcıları bu çerçevede uyarın.
8- Grup içi finansman temininde, iç emsal ancak benzer dönemde, benzer vadeye sahip ve aynı para biriminden temin edilen banka kredileri varsa kullanılabiliyor. Aksi durumda, TCMB’nin açıkladığı ticari krediler ağırlıklı ortalama faiz oranının kullanılması gerektiği iddia ediliyor (Son açıklanan oran %51,99)
9- Borç alanın örtülü sermaye kapsamında olduğu, ilgili finansman giderini KKEG yaptığı fakat matrah yetersizliği nedeniyle üzerinden vergi ödemediği işlemlerde, borç verenin tutarı indirim yapması eleştiriliyor (Danıştay’ın İçtihat Değişikliği kararı bu eleştirileri destekliyor.)
10- 2025 yılında Asgari Kurumlar Vergisi hesabına özel önem vermek gerekiyor. Özellikle, 2 Ağustos 2024 tarihinden sonra alınan, ya da bu tarihten sonra revize edilen teşvik belgeleri kapsamındaki yatırıma katkı tutarları Asgari Kurumlar Vergisi hesabından indirilemiyor. 2025 dönem başında bu durum çok sık gözlemlenmezken yılsonunda bu katkıyı kullanan şirketlerin sayısı arttı, 2026’da daha da artacak. Asgari kurumlar vergisi hesaplaması yapılırken bu ayrıntıya dikkat etmek gerekiyor.
11- Özellikle ihracat yapan şirketlerde, temin edilen reeskont kredilerinin faizleri peşin olarak ödeniyor. Tutarları oldukça yüksek olabilen bu faizlerin doğrudan gider hesaplarına alınabildiğini gözlemliyoruz; bu faizlerin peşin ödenen giderler hesabı kullanılarak dönemselliğe uygun olarak kredi vadesinde giderleştirilmesi gerekiyor.
12- Konkordato kapsamında olan, daha önce dava-icra yoluna başvurulmamış ve karşılık ayrılmamış alacaklar için, mahkemenin konkordato talebini kabul edip geçici mühlet kararı verdiği dönemde ‘şüpheli alacak karşılığı’ ayırmak mümkün. Dönem sonunda, tüm alacaklar için, dava, icra ve konkordato (geçici mühlet) süreçlerini yakın takip etmek gerekiyor.
Enflasyon Düzeltmesi’nin 2025 yılında yapılıp yapılmayacağı ile ilgili belirsizlik devam ediyor. Son gelişmeler, Enflasyon Düzeltmesi’nin yapılma ihtimalini güçlendiriyor.
Bu durumda dikkat etmemiz gereken 3 ilave konu:
a- Aralık ayında iç kaynaklardan sermaye artışı yaparsanız, dönem sonunda bu kaynakların 12 aylık düzeltme zararı etkisini kaybedersiniz (ilave edilen iç kaynakların yaklaşık %28’i kadar).
b- Stokları 2024’te basit ortalama ile düzeltenler 2025’te de basit ortalama uygulamak zorundalar. Mali İdare yorumuyla, basit ortalama yöntemindeki katsayı formülünde Aralık 2024 endeksi kullanılacağı için oran geçen yıla göre daha yüksek çıkacak ve enflasyon düzeltme kârı yaratacak.
c- Yurtdışı iştiraklerin enflasyon düzeltmesinde ilgili ülke para birimindeki değer artışı düzeltme katsayısı olarak kullanılacak. 2025 göreceli olarak Euro’nun değer kazandığı bir dönem; bu nedenle Euro cinsinden iştirakler ÜFE’ye göre daha yüksek bir enflasyon düzeltme kârı yaratabilecek.