Tablo, uygulanan teşvik politikalarının istihdam karnesinin de 6. bölgedeki istihdam artışı dışında genel olarak başarısız olduğunu gösteriyor.
2009’da 4 bölgeli olarak başlayan ve 2012 yılından bu yana 6 bölgeli olarak uygulanan bölgesel teşvik sisteminin performansını değerlendirmeye devam ediyoruz. Ekonomik büyüme, gayri safi yurtiçi hasıla, kişi başına gelir ve iç göç değerlendirmelerinin ardından bu kez teşvik sisteminin 12 yıllık süreçteki istihdam ve işsizlik karnesine bakacağız.
İstihdam ve işsizlik penceresinden 6 teşvik bölgesindeki durumun tablosunu ortaya koyabilmek için TÜİK’in il düzeyindeki işgücü verileri ile nüfus ve hanehalkı verilerine dayalı bir dizi hesaplama yapmak gerekti. Bu tabloyu değerlendirirken bir noktayı göz önünde bulundurmak gerekiyor. TÜİK, 2014 yılında işgücü anketinde metodoloji değişikliğine gitti. Bu revizyonla işsiz tanımına esas olan iş arama süresi 3 aydan 4 haftaya düşürüldü. Bu değişiklik işgücü ve işsiz sayılarının 2014 öncesi yönteme göre daha düşük hesaplanmasına yol açtı. Bu nedenle 2012 verileri ile 2024 verilerini tek bir serinin parçası gibi karşılaştıramayız. Buna karşın bu verilerle teşvik bölgeleri arasındaki dengelerin değişimini ve performans farklılıklarını değerlendirmek mümkün.
Bu rezervler ışığında verilerin ortaya koyduğu istihdam karnesi şöyle:
- Tüm teşvik bölgelerinde 2012’den 2024’e uzanan 12 yıllık sürede hem işgücü hem de istihdam artış hızı, çalışma çağındaki nüfus artış hızından daha yüksek oldu.
- En önemli gösterge olan istihdam artışında, Türkiye ortalamasının üstüne çıkan sadece iki bölge var. İlginç bir şekilde bu bölgeler kalkınma düzeyi açısından iki uçta yer alan 1. bölge ile 6. bölge. Türkiye’nin 12 yıllık toplam istihdam artışı yüzde 31,42 oldu. En yüksek istihdam artışı yüzde 49,70 ile en geri illerden oluşan 6. bölgede, ikinci en yüksek istihdam artışı yüzde 38,29 ile en gelişmiş illerden oluşan 1. bölgede gerçekleşti. 6. bölgedeki yüksek oranlı artışta baz etkisinin de önemli payı olduğunu dikkate alırsak, istihdam artışında ana merkezin 1. bölge olduğu tespitini yapabiliriz. Nitekim 12 yıllık sürede istihdamda gerçekleşen 7,37 milyonluk artışın 4.21 milyon ile yüzde 53’ü 1. bölgede meydana geldi.
- İstihdam artışında en düşük performans geri kalmış 4. ve 5. bölgelerde ortaya çıktı. 4. bölgede 12 yılda istihdam sadece yüzde 11,76 oranında arttı. 5. bölgenin 12 yıllık istihdam artışı da yüzde 15,43 oldu. Bu, yıllık ortalama istihdam artışının 5. bölgede yüze 1,2 ve 4. bölgede ise yüzde 0,9’la sınırlı kaldığı anlamına geliyor. Toplam istihdam artışından 4. bölge sadece yüzde 4,41 pay alırken, 5. bölgenin aldığı pay yüzde 4,57 ile sınırlı kaldı.
- Gelişmiş illerden oluşan 2. bölgenin istihdam artışı da yüzde 26,61 ile 1. bölgenin yaklaşık 12 puan gerisinde kaldı.
- Sonuç olarak toplam istihdam içinde payı en fazla artan bölge en gelişmiş illerden oluşan 1. bölge oldu. 1. bölgenin istihdam payı 2,78 puan artarak yüzde 42,73’ten yüzde 45,51’e çıktı. 6. bölgenin istihdam payı da 1,12 puanlık artışla yüzde 8,46 oldu.
- Buna karşın 4. bölgenin istihdam payı 1,56 puanlık bir kayıpla yüzde 9,63’e, 5. bölgenin payı ise 0,98 puanlık kayıpla yüzde 7,87’ye geriledi.
- Uygulanan teşvik politikalarının karnesi açısından kırık notlardan birisi de işsizlik oranının sadece en gelişmiş illerden oluşan 1. bölgede düşerken kalan beş bölgede birden artmış olması. Metodoloji değişikliğinin etkisini de dikkate alırsak, orta gelişmişlikteki iller ve geri kalmış illerdeki işsizlik oranı artışının çok daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
- Metodoloji değişikliği ile işsiz tanımının kapsamındaki daralmaya rağmen işsiz sayısı en fazla artan bölge yüzde 59,65 ile en geri kalmış illerden oluşan 6. bölge oldu. 6. bölge bu haliyle hem istihdam artışında, hem de işsiz sayısı artışında açık arayla ilk sırada yer alıyor.
- 6. bölgede bu manzarayı göreli ücret düşüşü tamamlıyor. SGK verilerine göre 2012’de 6. bölgede sigortalı çalışanlar Türkiye ortalamasının yüzde 14,18 altında bir ücret alırken bu oran, 2024’te 9,88 puanlık bir kayıpla yüzde 75,94’e kadar düştü.
Bu tablo uygulanan teşvik politikalarının istihdam karnesinin de 6. bölgedeki istihdam artışı (ki bu da düşük ücrete dayanıyor) dışında genel olarak başarısız olduğunu gösteriyor.