12 yıllık süreçte teşvik bölgelerinin net göç hızında anlamlı bir farklılaşma ortaya çıkmadı.
Teşvik sisteminde yapılan son değişiklikler üzerine 2012 yılından beri uygulanmakta olan 6 bölgeli bölgesel-sektörel teşvik sisteminin performansını değerlendirmeye devam ediyoruz. Geçen hafta 13 yıllık sektörel bölgesel teşvik sisteminin ekonomik büyüme, gayri safi yurtiçi hasıla ve kişi başına gelir açısından bölgeler arası eşitsizliğin giderilmesinde başarılı olup olmadığını ele almıştık. Bu hafta bölgesel-sektörel teşvik sisteminin performansına iç göç penceresinden bakacağız.
Bölgesel teşvik sisteminin temel amaçlarından birisi geri kalmış illerde sosyoekonomik gelişmişlik düzeyini yükseltirken yatırımların, istihdamın ve refahın artmasını sağlamak. Bunlar sağlandığı ölçüde geri kalmış illerden gelişmiş illere göçün frenlenmesi sağlanabilir. Yoksul bölgelerden göçün geriletilmesi, teşvik sistemlerinin hem hedefi hem de başarısının bir ölçütü olarak değerlendirilebilir.
2012-2024 arasındaki 12 yıllık sürede iç göç verilerine 6 bölgeli teşvik sistemi penceresinden baktığımızda görünüm şöyle:
- 12 yıllık süreçte teşvik bölgelerinin net göç hızında anlamlı bir farklılaşma ortaya çıkmadı. En gelişmiş 1. ve 2. teşvik bölgeleri göç alırken, geri kalmış illerden oluşan 4, 5 ve 6. teşvik bölgeleri, üstelik oldukça yüksek hızlarla göç veriyorlar. 12 yıllık bölgesel teşvik sistemi bu yapıda bir değişiklik yaratamamış durumda.
- En gelişmiş illerden oluşan 1. bölge 2018 ve 2023’te göç almak yerine göç vermiş gözüküyor. Bu durum ana eğilim ve yapıda bir değişiklik anlamına gelmiyor. Çünkü bunun belirleyici nedeni 2019 ve 2024 yılında yapılan yerel seçimler öncesinde yaşanan “politik göç”. Yerel seçimler öncesinde büyük kentlerde yaşayan bazı yurttaşlar kendi memleketlerindeki muhtar ve belediye seçimlerini etkilemek için geçici olarak nüfus kayıtlarını yaşadıkları illerden memleketlerine taşıyorlar. Aslında ortada gerçek bir göç yok, sadece kağıt üzerinde bir adres değişikliği var. Nitekim hemen ertesi yılda normal eğilimden daha yüksek bir pozitif net göç hızı ortaya çıkıyor. Buna paralel olarak aynı yıllarda geri kalmış bölgeler net göç almış veya göç verme hızı düşmüş gibi gözüküyor.
- 2020 yılındaki net göç hızlarının göreli olarak daha düşük olmasının nedeni ise COVID-19 salgını yüzünden göç koşullarının zora girmesi.
- Orta gelişmişlikte illerden oluşan 3. bölgenin net göç hızı dalgalı bir seyir gösteriyor. 3. bölge bazı yıllar net göç veriyor bazı yıllar net göç alıyor. Buna rağmen son yıllarda 3. bölgenin göç profilinde sınırlı bir iyileşme olduğu söylenebilir.
- 2012 yılı ile 2024 yılının teşvik bölgeleri temelinde göç verilerini incelediğimizde göçte yapısal bir değişiklik olmadığını görüyoruz. 2012 yılında iller arasındaki toplam göçte en gelişmiş 1. bölgenin payı yüzde 40,14 olmuş. 12 yıl sonra 2024 yılında 1. bölge yine tüm göçün yüzde 39.50’sini almış.
- Göç alma payında ikinci sırada olan 2. bölge bile, 1. bölgenin kat kat gerisinde kalıyor. 2. bölgenin aldığı göçün toplam içindeki payı 2012 yılında yüzde 15,28, 2024 yılında ise yüzde 15,34 ile neredeyse tamamen aynı düzeyde.
- 1. bölge tüm teşvik bölgeleri için iç göçte birinci hedef durumunda. 2024 yılında 6. bölgenin verdiği göçün yüzde 41,73’ü, 5. bölgenin verdiği göçün yüzde 44,65’i, 4. bölgenin verdiği göçün yüzde 46,01’i, 3. bölgenin verdiği göçün yüzde 41,61’i ve 2. bölgenin verdiği göçün yüzde 44,18’i en gelişmiş 1. bölgeye gitmiş. Bu oranlar 2012 yılında da yaklaşık aynı düzeylerdeydi.
Bu veriler bölgesel-sektörel teşvik uygulamalarının iç göç karnesinin de başarısız olduğunu ortaya koyuyor.