ABD Dışişleri Bakanı anthony Blinken’ın hafta sonu önce Türkiye’ye, ardından Yunanistan’a yaptığı kritik ziyaretin odak noktası Gazze meselesiydi. Ama ziyareti gerçekleştiren kişi hala dünyanın “jandarması” olma iddiasındaki Amerika’nın kritik karar vericilerinden biri olunca, Ukrayna meselesinden, NATO’nun güvenliğine kadar pek çok konu masaya yatırıldı.
Blinken ziyaretinde neler konuşulduğuna gerek ABD Dışişleri Bakanı’nın sosyal medya paylaşımları, gerekse Amerikalı sözcülerin kısa açıklamalarından ipuçları çıkarmak mümkün. Öne çıkan unsurlar şöyle;
UKRAYNA MESELESİ; YUNANİSTAN’A ÖVGÜ, TÜRKİYE’YE SESSİZLİK
Öncelikle, Yunanistan ziyaretinde Ukrayna meselesinden özellikle bahseden, bu konuda Yunan hükümetinin tutumunu öven Blinken’ın aynı konuyu Türkiye’deki açıklamalarında hiç gündeme getirmemesi dikkat çekici. Belli ki ABD tarafı, AK Parti hükümetinin yeniden kotarmaya çalıştığı Ukrayna tahıl koridoru meselesinde Ankara kadar hevesli değil.
F-16 MESELESİNDE DE SESSİZLİK HAKİM
Bir başka dikkat çekici unsur, ne Blinken, ne de sözcüsünün kamuoyuna açık paylaşımlarda Türkiye’nin F-16 tedariği ve modernizasyonu meselesine hiç değinmemeleri.
Belli ki ABD yönetimi, kısa süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Biden’la yaptığı telefon konuşmasının ardından gelen açıklamalarından rahatsız olmuş. Erdoğan o telefon konuşmasından sonra Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylaması karşısında Biden’ın F-16 meselesini “halletme sözü verdiğini” söylemişti. Bu açıklama Biden yönetimini F-16’lar konusundaki son onay mercii olan ABD Kongresi nezdinde sıkıntıya sokmuş olmalı ki, Blinken bu konuya doğrudan değinmemeyi tercih etti. Bazen iç siyasette zemin kazanmak adına yapılan açıklamalar, olacak işleri de “olmaz” hale getirebiliyor. Konu bu olsa gerek. Blinken F-16’lara hiç değinmezken, İsveç’in NATO üyeliğinin çok kısa sürede gerçekleşmesini beklediğine ilişkin açıklamalar yaptı Türkiye seyahati sonrasında. Yunan basını ise, Amerikalı Bakan’ın F-16 pazarlığı meselesinde Yunanistan’a satılacak F-35 uçaklarını da masaya getirdiğini yazıp çiziyor. Belli ki Washington yönetimi F-16’lar konusunda Kongre onayı için garanti veremediği için, Ankara’daki pazarlığa “sopa” çıkararak devam etme yolunu seçmiş. O “sopa” da, Yunanistan’a satılacak F-35’ler. Bakalım Türkiye’nin F-16 alamadığı, ancak Yunanistan’ın yeni F-35’lere sahip olduğu senaryo, AK Parti hükümetinin İsveç’nin NATO üyeliği meselesini TBMM’de hızlandırmasını sağlayacak mı? Göreceğiz.
GAZZE MESELESİ; ANLAŞAMAMAK ÜZERİNE ANLAŞMAK
Gazze meselesi ise hala Ankara- Washington hattında “mayınlı bölge” gibi duruyor;
ABD tarafı Blinken Türkiye’ye ayak basmadan hemen önce bir açıklama yaparak, Türkiye’de olduğunu iddia ettiği 3 Hamas yöneticisinin yakalanmasını sağlayanlara 10 milyon Dolar ödülü vereceğini duyurdu. Zamanlama hakikaten manidar; ABD, Hamas konusunda Türkiye ile derin görüş ayrılığını başka ne yapsa bu kadar net ortaya koyamazdı.
Gazze’de “hemen ateşkes” isteyen Türkiye’nin tutumu ile, ateşkesten pek bahsetmeyip, konuyu sadece “çatışmaların Gazze dışına genişlemesini engellemeyi” önceleyen ABD’nin yaklaşımlarındaki fark da, Blinken’ın ziyareti sırasında yeniden ortaya çıktı.
Blinken’ın açıklamalarından, Türkiye ile Gazze konusundaki işbirliğinin ancak İsrail bölgedeki askeri operasyonlarını bitirip, soruna siyasi bir çözüm bulunma aşamasında gündeme gelebileceği sonucunu çıkarmak mümkün. Blinken, Gazze’nin yeniden imarı konusunda Türkiye’nin rol alabileceğini de söyleyerek, ekonomik politikalarda inşaat sektörünü önceleyen AK Parti hükümetine “bir barış dalı” da uzatmış aynı zamanda. Blinken’ın ziyareti, ABD ile Türkiye’nin pek çok konuda “anlaşamamak konusunda anlaştıkları” bir sonuca ulaşmış gibi…