Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası ve İntegral Yatırım iş birliğiyle düzenlenen “Finansmana Erişim ve Halka Arz” panelinde, mevcut ekonomik koşullarda işletmelerin sürdürülebilirliği için sermaye piyasalarının sunduğu imkânların önemi vurgulandı.
Nasıl Bir Ekonomi Genel Koordinatörü Vahap Munyar’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi - Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Günay, İntegral Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Taşdoğan, Ekonomist Murat Sağman ve İntegral Yatırım Kurumsal Satış Direktörü Sarper Dönertaş konuşmacı olarak yer aldı.

"Sadece üretim yetmiyor"
İçinde bulunulan ekonomik koşulların, işletmelerin ayakta kalabilmesi ve rekabet gücünü sürdürebilmesi için doğru stratejilerle, sürdürülebilir ve erişilebilir finansman kaynaklarına yönelmesini zorunlu kıldığını ifade eden Cengiz Günay, “Özellikle büyümeyi hedefleyen, yenilikçi ve ihracat odaklı işletmelerimiz için finansmana erişim, artık yalnızca bir ihtiyaç değil, bir gereklilik haline gelmiştir. Çünkü günümüzde işletmelerin yalnızca üretmesi ya da hizmet sunması yetmiyor; aynı zamanda bu faaliyetleri destekleyecek güçlü bir finansal yapıya ve sürdürülebilir kaynaklara sahip olmaları gerekiyor. İşte bu noktada halka arz, yani şirketlerin sermaye piyasalarına açılması, sadece bir finansman yöntemi değil, aynı zamanda kurumsallaşma, şeffaflık, sürdürülebilirlik ve prestij anlamında da çok büyük fırsatlar sunmaktadır. Halka arz da, işletmelere uzun vadeli kaynak yaratma imkânı sağlarken, yatırımcı güvenini artıran, denetimi güçlendiren ve şirketi daha şeffaf, hesap verebilir bir yapıya taşıyan önemli bir adımdır. Düzenlenen etkinlik ile sermaye piyasalarının sunduğu olanaklar konusunda bilgilendirmek, örnek uygulamaları paylaşmak ve şirketlerimizin nasıl halka açılabileceği konusunda yol göstermek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
"Sermaye piyasalarının sunduğu imkanlar dikkate alinmali"
Bugün yaşanılan finansman sorunlarının, yalnızca geleneksel yöntemlerle çözülemediğini ifade eden İbrahim Taşdoğan, “Bankacılık mekanizması üzerinden erişilen kaynaklar, yüksek faiz oranları nedeniyle ticareti zorlaştırıyor. Yüksek seviyelerdeki faizlerle park etmiş bir bakiyeyi, daha yüksek maliyetle krediye dönüştürmek zorunda kalıyoruz. Böylesi dönemlerde, sermaye piyasalarının öneminin daha da arttığını görüyoruz. Türkiye’de sermaye piyasalarının şirketlere sunabileceği kabiliyetlerin hâlâ yeterince anlaşıldığını düşünmüyoruz. Oysa borçlanma araçlarıyla, tamamen banka dışı yollardan kaynak yaratmak mümkün. Bu alternatifler sayesinde, krediye erişimi yalnızca bankalarla sınırlı tutmadan, sermaye piyasası araçları üzerinden farklı çözümler üretme şansına sahibiz. Bu dönemler aynı zamanda kurumsallaşma ihtiyacını da artırıyor. Şirketlerin varlığını sürdürebilmesi için sermaye piyasalarının sunduğu imkânlar dikkate alınmalıdır.” diye konuştu.
"Şirketler açısından önemi giderek artıyor"
Ekonomik görünüm hakkında değerlendirmelerde bulunan Murat Sağman, temmuz ayı için piyasalarda üç temel riskin ortadan kalkmasıyla birlikte bir canlanma beklendiğini ifade etti. Merkez Bankası’ndan 24 Temmuz’da minimum 250 baz puanlık faiz indirimi gelebileceğini dile getiren Murat Sağman, “Yıl sonuna kadar toplam dört toplantıda faiz oranının 46’dan 36’ya düşeceği öngörülüyor. Enflasyonun da yüzde 30 civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Merkez Bankası rezerv biriktirmiş durumda ve kontrollü şekilde piyasayı yönetiyor. Küresel olarak da Avrupa ve ABD merkez bankalarının faiz indirimine gitmesi pozitif bir gelişme olarak görülüyor. Şirketler açısından da finansmanda sermaye piyasalarının önemi artıyor.” dedi.
Şirketlere 8,5 milyar liralık kaynak
Halka arz, tahvil ve bono ihracı hakkında bir sunum gerçekleştiren Sarper Dönertaş da, “Türkiye’de halka arz için belirli kriterler bulunuyor. Şirketlerin net kar göstermesi, belirli tutarda net satış yapması ve aktif toplamının belli sınırların üzerinde olması gerekiyor. Örneğin, 2023’te net satış kriteri 750 milyon TL iken, 2024’te bu rakam 1,2 milyar TL’ye çıkarılmıştır. Aktif toplam kriteri ise 2023’te 1,5 milyar TL, 2024’te ise 2,4 milyar TL olarak belirlenmiştir. Bu kriterler, şirketlerin halka arz için hazır ve sağlam yapıya sahip olmasını amaçlamaktadır. İntegral Yatırım olarak biz de son dönemde 6 şirketin halka arzını gerçekleştirdik. Tahvil ve bono ihraçları da eklendiğinde şirketlere bu süreçte toplamda 8,5 milyar TL’lik kaynağa aracılık ettik” dedi. Halka arzların, şirketlere büyük finansman sağlamakla kalmadığını, aynı zamanda yatırımcılara da yatırım yapma imkanı sunduğunu kaydeden Dönertaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bono ve tahvil ihracı ise alternatif finansman yöntemleri olarak öne çıkıyor. Bu araçlar, bankalardan kredi kullanmak yerine daha uygun maliyetle kaynak temin edilmesini sağlıyor.”