İsrail yönetimi, ABD'yi doğrudan kendi yanında savaşa sokmak için "ya İran'ın nükleer silahı olsaydı, İsrail'i bununla vurabilirdi" propagandasına başlamış durumda.
İran-İsrail çatışmasında en kritik soru: ABD, İsrail'in yanında fiilen çatışmaya dahil olup, İran'a saldırılara katılacak mı, yoksa sadece "İsrail'in savunmasına destek" verip, pasif kalmaya devam mı edecek?
İran'ın Fordo ve Natanz santrallerinin büyük bölümü yerin altına inşa edilmiş durumda. İsrail, bunları etkisiz kılabilmek için ABD'nin elindeki sığınak delici bombalara ihtiyaç duyuyor. Üstelik bu bombalar da yine sadece Amerikan envanterinde bulunan B-1 ve B-52 uçakları ile taşınabiliyor.
ABD Başkanı Donald Trump ise İsrail'in İran'a doğrudan saldırısının başlamasından itibaren sürekli el yükseltiyor. Trump'ın Kanada'daki G-7 toplantısından erken ayrılması da Beyaz Saray'da Ulusal Güvenlik ekibini toplaması da birbiri ardına yaptığı İran'ı tehdit eden sosyal medya paylaşımları da ABD'nin giderek çatışmaya girmeye yaklaştığına işaret ediyor.
İran'ın da kozları var
İsrail'in ilk saldırılarında neredeyse askeri bürokrasinin üst kademesinin tümü ile en kıymetli nükleer fizikçilerini kaybeden Tahran yönetimi, önceleri "kağıttan kaplan" izlenimi vermişti. Ancak İran'ın da elinde önemli kozlar olduğu unutulmamalı.
İsrail'in çok övündüğü "Demir Kubbe" adını verdiği füzelere karşı savunma sistemi, İran'ın ısrarlı saldırıları karşısında dayanamadı; İsrail'in Tel Aviv ve Hayfa başta olmak üzere, çok nüfuslu büyük kentleri İran füzeleriyle vuruldu.
İsrail yönetimi, ABD'yi doğrudan kendi yanında savaşa sokmak için "ya İran'ın nükleer silahı olsaydı, İsrail'i bununla vurabilirdi" propagandasına başlamış durumda. Amerikan Başkanı'nı derinden etkilemeye aday bir söylem bu.
İran'ın ABD'ye karşı en önemli kozu ise, Hürmüz Boğazı üzerindeki kontrolü.
Dünya petrol akışının yaklaşık yüzde 20'lik bölümü Hürmüz Boğazı üzerinden taşınıyor. Ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi doğalgaz zengini ülkeler de Asya'ya yönelik ihracat için bu Boğazı kullanıyorlar. İran'ın Boğaz geçişini kapatmasının en büyük etkisi küresel petrol ve doğalgaz fiyatlarına olur. Uluslararası kuruluşların tahminleri, petrol fiyatlarında gerçekleşecek her 10 dolarlık artışın ABD ekonomisine yüzde 0,5'e kadar enflasyon artışı olarak yansıyacağını gösteriyor. Bu, ABD'de ekonomiyi düzeltme sözü veren Başkan Trump'ın tüm planlarını sekteye uğratacak bir gelişme olur.
Müzakereler hâlâ mümkün...
İran'ın Körfez'deki Arap ülkeleri aracılığıyla ABD'ye mesajlar gönderdiği bilgileri geliyor. İran, ABD'nin İsrail'i ateşkese ikna etmesi halinde, nükleer masaya oturabileceğini iletiyor.
Trump'ın "pazarlığı en yüksekten açıp, ardından makulde anlaşma" yöntemi, İran-İsrail savaşında da kendini gösterebilir. ABD Başkanı'nın bir yandan İran'a "kayıtsız şartsız teslim olun" çağrısı yapan paylaşımı, diğer yandan İran'la nükleer müzakerelere devam edebilmek için en üst düzeyde görevlendirme ile ABD Başkan Yardımcısı Vance'i görüşmelere gönderebileceğini söylemesi arasında sadece saatler olması dikkat çekici.
Önümüzdeki 48 saat kritik önemde...