Av. EGE DEMİRALP - Uzman Arabulucu
Rayiç bedel, bir taşınmazın (ev, arsa, işyeri) piyasa koşullarına göre belediyece belirlenen asgari değeridir. Belediyeler, dört yılda bir takdir komisyonu kararı ile bu bedeli tespit eder. Ayrıca her yıl yeniden değerleme oranı esas alınarak rayiç bedeller güncellenir. Bu bedel; “Tapuda satış işlemlerinde, Emlak vergisi matrahında, Veraset ve intikal vergilerinde, Harç hesaplamalarında” baz alınır. Yani rayiç bedel yükselirse, otomatik olarak emlak vergisi ve bazı harçlar da yükselir.
2026–2029 dönemi: Yeni rayiç bedel dönemine geçiliyor
Türkiye’de milyonlarca taşınmaz sahibini ilgilendiren emlak vergisi, 2026’da yeni bir döneme giriyor. Çünkü 2026’dan itibaren geçerli olacak dört yıllık rayiç bedel dönemi başlıyor. Bu süreçte vergi artışlarının temel dayanağı, takdir komisyonlarının belirleyeceği yeni rayiç değerler olacak. 2026-2029 yılları için geçerli olacak 4 yıllık dönemde geçerli rayiç bedeller, Takdir Komisyonları tarafından tespit edilecek. Bu değerler, 2026’dan itibaren 2029 yılına dek sabit kalacak, yani her yıl yeniden belirlenmeyecek. Her il ve ilçede toplanan takdir komisyonları, taşınmazların yer aldığı cadde ve sokak bazında asgari metrekare değerlerini belirliyor. Bu kararlar, muhtarlıklar ve belediyelerde ilan ediliyor. 2026’da ilan edilecek bu değerler, yalnızca bir yıl değil; 2026, 2027, 2028 ve 2029 yıllarında da geçerli olacak. Yani dört yıl boyunca emlak vergisinin matrahını bu değerler oluşturacak.
2026’da komisyonların belirlediği ilk rayiç değer, başlangıç noktası olacak. Sonraki yıllarda bu değer, her yıl yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılacak. Örneğin 2027’de yeniden değerleme oranı %40 olursa, rayiç değer %20 artırılacak.
2026 için yapılan ilk hesaplamalarda, bazı bölgelerde rayiç değerlerin 6–15 kat arttığı, hatta kimi yerlerde 40 kata kadar sıçradığı görülüyor. İstanbul’un merkezi semtlerinde metrekare değerleri 50 bin TL’den 300 bin TL’ye çıkarıldı. Ankara ve İzmir’de de benzer şekilde ciddi yükselişler var.
Vergi oranları aynı kalıyor
2026’da emlak vergisi oranlarında bir değişiklik öngörülmüyor. Mesken, işyeri, arsa ve arazi için mevcut oranlar uygulanmaya devam edecek. Ancak matrah büyüdüğü için vergi yükü artacak. Örneğin; 2025’te rayiç değeri 1 milyon TL olan bir konutun vergisi büyükşehirde 2.000 TL iken, 2026’da rayiç bedelin 6 milyon TL’ye çıkmasıyla vergi 12.000 TL’ye yükselecek.
Belirlenen rayiç değerlere hukuki itiraz yolu açık
Vatandaşların bu süreçte haklarını koruyabilmesi için zamanında itiraz ve dava yoluna gitmeleri kritik önem taşıyor. Aksi halde, dört yıl boyunca yüksek rayiç bedeller üzerinden vergi ödemek kaçınılmaz hale gelecek. Fahiş rayiç bedel artışları karşısında mülk sahiplerinin başvurabileceği hukuki yollar mevcut.
Rayiç bedeller, il/ilçe takdir komisyonları tarafından belirlenir. Bu kararlar belediyelerde ve muhtarlıklarda ilan edilir. İlanı takip eden 30 gün içinde Vergi Mahkemesi’nde iptal davası açılabilir. Bu davada, bedelin fahiş olduğuna dair bilirkişi raporları, piyasa araştırmaları, emlakçı/ekspertiz raporları gibi deliller sunulabilir. Vergi mahkemesine dava açarken “yürütmenin durdurulması” da talep edilebilir. Bu kabul edilirse, dava sonuçlanana kadar yeni rayiç bedel üzerinden vergi ödeme zorunluluğu ertelenebilir.
Diğer bir yol ise idari başvurudur. Kararlar kesinleşmeden önce belediyeye veya valiliğe yazılı itiraz dilekçesi verilebilir. Ancak bu yol tek başına kesin çözüm sağlamaz; asıl etkili yol vergi mahkemesine dava açmaktır.
Rayiç bedel belirleme işlemi Takdir Komisyonları tarafından belirleniyor ve bu karar idari işlem niteliğindedir. Belediyeye ya da Valiliğe yazılan dilekçe çoğu zaman “Şikâyet kaydı” gibi değerlendirilir. Yani idarenin inisiyatifinde kalır; bağlayıcı sonucu olmaz. Komisyon kararları hukuken iptal edilmedikçe (Vergi Mahkemesi kararıyla) yürürlükte kalır ve vergi ona göre hesaplanır.
Hukuki olarak etkili yol, Vergi Mahkemesi’nde iptal davası açmaktır. Mahkeme kararıyla rayiç bedel düşerse, o karar aynı bölgede tüm mükellefler için geçerli olur. İdari başvurunun işlevi yine de tamamen işlevsiz değildir. İdari başvuru; vatandaşın şikayetini kayda geçirmekte, Belediyenin yanlışlık varsa düzeltme yapmasına imkan tanıyabilir. Ama tek başına rayiç bedeli düşürmez.
Bu nedenle vatandaşların, ilan edilen değerleri dikkatle takip etmesi ve gerektiğinde hukuki haklarını kullanması büyük önem taşıyor.