Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, haftanın sohbetinde sanayici ve ihracatçıların yakından izlediği döviz kuru gelişmelerini tartıştı. Döviz kurunun iş dünyası gündemindeki yerini koruduğuna işaret eden Güldağ, dolar/ TL seviyesinden 2026’da da ihracata destek gelmeyeceğini ancak paritenin Euro lehine yükselmesinin sınırlı da olsa bir rahatlama sağlayabileceğini kaydetti. Ağaoğlu, ABD tahvillerine yönelik oluşan güvensizlik ve Fed’den beklenen üçüncü faiz indiriminin Euro’yu desteklediğini belirterek, “Fed aralık ayında faiz indirirse Euro/ dolar 1,1850’lere kadar gidebilir” öngörüsünde bulundu. Uluslararası yatırım bankalarının 2026’nın ilk yarısında dolar için zayıflama beklediğine de işaret eden Ağaoğlu, “Anlaşılan, 2026’da Euro’nun öne çıktığı bir dönem göreceğiz” dedi.
Şans Sohbetleri'nde bu hafta Ağaoğlu ve Güldağ, enflasyon ve siyasetteki gelişmelerin ışığında TCMB'nin atabileceği adımları ve borsadaki etkilerini tartıştı.
ABD-Çin ticaret gerginliğindeki son gelişmelerin yansımalarını tartışan ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, piyasalar açısından kritik bir haftaya girildiği öngörüsünde bulundu. Trump ve Şi’nin açıklamalarının hisse ve kripto piyasalarında sert düşüşlere yol açtığını belirten Ağaoğlu, bu haftanın varlık fiyatlamaları yönünden zorlu geçeceği görüşünü dile getirdi. Hakan Güldağ da hegemonya kavgasının şiddetleneceğine işaret eden gelişmelerin, piyasalarda gerginliği daha artırabileceğine dikkat çekti.
Gündemin piyasaya ve reel sektöre etkilerinin ele alındığı Şans Sohbetleri'nde bu hafta, beklentileri çok aşan eylül enflasyon verisi değerlendirildi.
Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, Fed'in faiz indirimi sonrası beklentileri ve piyasa üzerinde siyasetin etkilerini tartıştı. Hakan Güldağ, Fed'in istihdamı korumak için 'güvercin' davranmak zorunda kaldığını kaydetti. Siyasette yükselen tansiyona dikkat çeken Ağaoğlu ise Fed faiz indirimine devam etse bile BİST'te ne olacağını yüzde 99 Türkiye'deki politik ve ekonomik gelişmelerin belirleyeceğini söyledi. Ağaoğlu "Politik etki borsada o kadar büyük dalgalanmalara yol açıyor ki, bazen bunun teknik analizini yapmak anlamsız hale geliyor" dedi. Güldağ da "Siyasetteki risklerimiz o kadar çeşitli ki, ne borsa yatırımcılarının ne de reel sektörün önünü görmesi neredeyse imkansız. Belirsizlikler gün be gün azalacağına, artıyor" diye konuştu.
Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, haftanın sohbetinde siyasi gelişmelerin piyasalara etkisini tartıştı; konjonktürel dalgalanmaların ötesinde uzun vadeli risklere dikkat çekti. Ekonomik verilerin yanı sıra ciddi bir “politik risk”in öne çıktığına işaret eden ikili, siyasi belirsizliklerin piyasaları baskıladığını vurguladı. “Artık bu risklerle yaşamayı kabul edip ona göre pozisyon almamız gerekiyor” diyen Ağaoğlu, “Türkiye’nin uzun vadeli riskinin artacağını düşünen tarafa geçtim” ifadelerini kullandı. Son gelişmelerin piyasaları sürekli baskı altında tutacak bir belirsizliğe yol açtığını dile getiren Hakan Güldağ da “Reel sektör tam ‘en kötüsü geride kaldı’ diye düşünürken, siyasi şok moralleri bozuyor” dedi.
Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, haftanın sohbetinde Borsa İstanbul’daki gelişmeler ile hisse piyasasını etkileyecek dinamikleri tartıştı. Açığa satış yasağının uzatılmamasını piyasa açısından olumlu olarak değerlendiren Ali Ağaoğlu, eylül ayındaki olası siyasi gelişmelerin risk olarak algılandığını ve risk almak istemeyen yatırımcıların pozisyon kapatma yoluna gittiklerini söyledi. Ağaoğlu, siyasi ve politik risklerin yarattığı belirsizliğin borsayı olumsuz etkileyebileceğine işaret etti. Hakan Güldağ da faiz indirimlerinin yarattığı olumlu havaya karşın Suriye’deki gelişmeler ve İsrail ile ilişkilerin dikkatle izlendiğini ifade ederek, bu süreçte ekonomi yönetiminden çok siyasete daha fazla iş düştüğünü kaydetti.
Gazeteci Hakan Güldağ ve ekonomist Ali Ağaoğlu, bu haftaki Şans Sohbetleri'nde Merkez Bankası'nın perşembe günü açıkladığı enflasyon raporundaki 'tahmin' ve 'ara hedef' kararları ile döviz hareketlerini tartıştı. Kurda hassas ayarı TL'den dövize yönelim olup olmamasının belirleyeceğini vurgulayan Güldağ, dışardan para çekilemediğini, dövizin ipinin yavaş yavaş bırakılacağını söyledi. Ağaoğlu ise "Yabancıdan gelen para çok düşük. Yılbaşından bu yana gelen yaklaşık 18-20 milyar dolar vardı, 13-14 milyarı geri çıktı. Türkiye’de kalan yabancı para 3-4 milyar doları geçmiyor. Altını çizerek söylüyorum; 'Yabancı Türkiye’yi sömürüyor' gibi söylemler hamasi. Gerçekte carry trade yapan yüzde 85-90 Türkler ve kazancın aslan payını da Türkler alıyor" dedi.
Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, haftanın sohbetinde piyasa gündemi ile KOBİ tanımına yönelik düzenlemeleri değerlendirdi. Mevduattaki stopaj artışının tasarruf yerine tüketim tercihini desteklediğini ifade eden Ali Ağaoğlu, halihazırdaki enflasyon- faiz farkının tasarruf eğilimini desteklemekten uzak kaldığını söyledi. Hisse senedi piyasasının faiz indirimine hazırlık yaptığını da belirten Ağaoğlu, borsa, faiz, kur, altın diye bakıldığında her şeye rağmen mevduat faizinin hâlâ cazibesini koruduğuna işaret etti. KOBİ tanımının güncellenmesinin birçok şirkete finansman desteklerinden yararlanma olanağı yarattığını vurgulayan Hakan Güldağ, bununla birlikte rahatlamanın krediye erişimin koşullarının iyileştirilmesiyle sağlanabileceğini söyledi.