Türkiye’de yatırım fonu piyasası 8 trilyon TL’yi aşarken, yatırımcı sayısı 10 milyonu geçti. Serbest yatırım fonlarının risk yönetim sistemleri, SPK tarafından 20 yıl önce belirlenen ilkelere göre yapılandırılıyor ve fon kurulları risk kontrol süreçlerinde aktif rol alıyor.
7 Ağustos 2007 tarihinde SPK tarafından yatırım fonlarının risk yönetimi sistemleri ile garantili, koruma amaçlı ve serbest yatırım fonlarının risk sınırlamalarına ilişkin ilke kararı taslağı hakkında ilgili kurumlara bir resmi yazı gönderilmişti.
İlgili taslağın karar metninde portföyünde türev araç bulunan tüm menkul kıymet yatırım fonlarının risk yönetimi sistemlerine ilişkin genel ilkelerin ve garantili yatırım fonları, koruma amaçlı yatırım fonları ile serbest yatırım fonlarının türev araçlar nedeniyle maruz kaldıkları risklere ilişkin esasların belirlenmesi amaçları ile hazırlanan ilke kararı taslağı hakkında çeşitli görüşler alınmıştı.
2006 yılında İş Yatırım’da Risk Yönetimi Müdürlüğü’nü sıfırdan kurarak sorumluluk aldığım dönemde Garanti Yatırım ile birlikte eş zamanlı olarak Türkiye’nin ilk serbest yatırım fonlarının (hedge fon) kurma izinlerini alarak yola çıkmıştık.
Bugünden yaklaşık 20 yıl öncesinde hazırlanan resmi ilk metinlerde serbest yatırım fonu ihracı yapacak olan kurumların risk yönetimi sistemlerine yönelik olarak genel şu ilkeler belirlenmişti;
a- Risk yönetim sürecinin, fonun türev araç yatırım stratejisine, kullanılan türev araçlarının karmaşıklık ve risk düzeyine uygun olarak belirlenmesi ve fonun iç kontrol sistemi ile bütünlük arz etmesi,
b- Fonun portföyünün yönetiminden sorumlu birimden bağımsız olan, doğrudan fon kuruluna raporlama yapan, risk kontrolüne ilişkin işlemleri yerine getirebilecek bilgi ve tecrübe düzeyine sahip personel istihdamının sağlanmış olması ve söz konusu personelin, fonun risk yönetim sisteminin oluşturulması ve uygulanması ile sorumlu olması, pay fiyatının açıklandığı dönemler itibariyle, riskler karşısında alınması gereken önlemler üzerine raporlar üretmesi, risk ölçüm modelinin doğruluğunu dönemsel olarak test etmesi,
c- (b) bendinde belirtilen fonksiyonlar konusunda dışarıdan hizmet alınması durumunda risk yönetiminin kontrolü ve izlenmesi fonksiyonlarının fon kurulu tarafından gerçekleştirilmesi,
d- Fon portföyündeki türev araçlar nedeniyle maruz kalınan risklerin tanımlanması, risk tanımlamalarının düzenli olarak gözden geçirilip güncellenmesi ve bu risklere ilişkin bilgiye fon izahnamelerinde yer verilmesi,
e- Portföye alınan türev araçlarının değerleme süreçlerine ilişkin yazılı politika ve prosedürlerin oluşturulmuş olması,
f- Risk ölçüm sisteminin genel işletimi ve gözetimi ile ilgili dahili politikalara ve kontrollere uyum konusunda belirlenmiş yazılı prosedürlerin olması,
g- Risk ölçümü konusunda kullanılan modelin geçmişe dönük doğruluk izleme kaydının tutulması (back testing),
h- Risk yönetim sistemi kapsamında kullanılan risk ölçüm modelinin, pay fiyatının açıklandığı dönemler itibariyle (fon türüne göre günlük, on beş günlük, aylık) maruz kalınan risk tutarı ile ilgili olarak fon kuruluna yapılacak raporlamaya esas teşkil etmesi,
i- Fon kurulu üyelerinin risk kontrol sürecine aktif bir şekilde dahil olması, risk kontrol sistemi çerçevesinde üretilen raporların fon kurulu üyeleri tarafından gözden geçirilmesi, limitlerin aşılması halinde fon kurulu tarafından gerekli tedbirlerin alınması ve Kurul'a bildirimde bulunulması (Serbest yatırım fonları tarafından söz konusu bildirimin fon katılma payı sahiplerine yapılması yeterlidir.)
j- Risk ölçüm sisteminin fonun iç denetimi kapsamında bağımsız bir gözden geçirmeye tabi tutulması, söz konusu gözden geçirme sürecinin hem portföy yönetiminden sorumlu birimlerin hem de risk kontrol biriminin faaliyetlerini içermesi ve yılda en az bir defa risk yönetim sisteminin genel denetiminin yapılarak rapora bağlanması,
20 yıl öncesinde SPK’nın serbest yatırım fonlarını da içerecek şekilde hazırlamış olduğu bu taslak yasal metin sonrasında Kasım 2025 itibarıyla Türkiye’de yatırım fonu piyasası büyüklüğü 8 trilyon TL’yi aşmış bulunmaktadır. Yatırım fonlarında yer alan yatırımcı sayısı 10.3 milyon kişiye ulaşmış bulunmaktadır. Kayıtlı yatırım fonu sayısı 2.624 adede ulaşmıştır.
Yatırım fon piyasasındaki fonların portföy büyüklüklerine baktığımızda Borsa Yatırım Fonlarında 259 milyar TL, Karma ve Değişken Fonlarda 77 milyar TL, Borçlanma Araçları Fonlarında 163 milyar TL, Fon Sepeti Fonlarında 84 milyar TL, Hisse Senedi Fonlarında 156 milyar TL, Katılım Fonlarında 316 milyar TL, Kıymetli Madenler Fonlarında 162 milyar TL, Para Piyasası Fonlarında 1.4 trilyon TL, Serbest Fonlarda 4.9 trilyon TL, Gayrimenkul Yatırım Fonlarında 180 milyar TL ve Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarında 342 milyar TL tutarında bir dağılımın olduğunu görmekteyiz.
Fonların portföy toplamları açısından dikkat çekici portföy büyüklüğü artışlarının son yıllarda Serbest Yatırım Fonları ile Para Piyasası Fonları’nda olduğunu tecrübe etmekteyiz. Ancak geçtiğimiz 1 hafta içerisinde Para Piyasası fonlarından 82 milyar TL’ye yaklaşan miktarda yüklü bir yatırımcı portföy çıkışının olduğunu görmekteyiz. Serbest fonlarda yaşanmakta olan problemlerin diğer fonlar arasındaki borçlanma ilişkileri sebebi ile özellikle para piyasası fonlarından kaçış şeklinde bir neticeye yol açtığını söyleyebiliriz.
Önümüzdeki hafta serbest fon piyasasında yaşananlar ile yatırım fonlarının risk ölçüm metrikleri üzerinden konuyu incelemeye devam edeceğim.