Yüksek enflasyona rağmen vadesiz mevduatın payı son yedi yılda yüzde 22’den yüzde 35’e yükseldi. Tasarrufçular, artan belirsizlik ortamında likit kalmayı tercih ediyor. Vadesiz mevduatın üçte ikisi TL değil; döviz ve altın hesaplarından oluşuyor. Bu tablo, ekonomideki risk algısının ve güvensizliğin arttığını gösteriyor.
Vadesiz mevduatın arttığına dair bazı haberler okudum ve şaşırdım. Normalde yüksek enflasyonun olduğu bir ekonomide vadesiz mevduatın azalması beklenir. Vadesiz mevduat yüksek enflasyon ortamında ya tasarrufa (mesela vadeli mevduata) gider ve enflasyonu baskılar ya da tasarruf cazip değilse tüketime, altın ithalatına, dövize, yurtdışında gayrimenkule gider ve hem enflasyonu hem de dış açığı besler. Dolayısıyla enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde vadesiz mevduatta artış olmaması lazım. O halde buyurun mevduat rakamlarına bakalım. Hem vadesiz mevduattaki gelişmeyi anlayalım hem de ekonomik aktörlerin davranışlarıyla ilgili bazı ipuçları toplayalım.
Madem mevduata bakarak ekonomik birimlerin davranışlarına dair ipuçları arıyoruz, o halde sadece yurtiçi yerleşiklerin mevduatını alalım, yurtdışındaki yerleşiklerin mevduatı hem çok az hem de onların davranışları bu yazının konusu değil. Sonra vadesiz mevduat rakamını üç değer cinsine bölerek inceleyelim, yani TL, döviz ve altına.
Bu üç vadesiz mevduat türünün yurtiçi mevduat içindeki paylarının gelişimini grafikte görebilirsiniz. Grafik verisi Aralık 2018’den Eylül 2025’e yaklaşık 7 yıllık bir süreyi kapsıyor. Bu süre farklı ekonomi politikalarının etkisini ve uzun vadeli eğilimleri görebileceğimiz kadar uzun.
---
Vadesiz mevduat bankalar için çok değerli bir kalem ama her türü değil. Hatta vadesiz döviz ve altın hesapları banka için kâr kaynağı değil, aksine bir yük oluşturuyor. Malum döviz hesaplarına verilen faiz oranları çok düşük olduğu için artık döviz mevduatlarında vadeli ve vadesiz ayrımının çok anlamı kalmadı ve döviz tutanlar vadeli yerine likidite amacıyla vadesiz hesabı tercih ediyorlar. Vadesiz döviz mevduatın zorunlu karşılık oranı yüzde 32, ayrıca bankanın TL mevduat hesaplarında belli oranları tutturma yükümlülüğü de var buna göre ek yükümlülükler de oluşabilir.
Vadesiz altın (resmi adıyla kıymetli maden) hesapları daha fena. Onların da zorunlu karşılık oranları yüzde 28. Ayrıca bankaların altın mevduatını kredi olarak verebilme imkânları çok sınırlı. Yani piyasadan aldıkları bu malı piyasaya pek geri satamıyorlar da.
Son olarak vadesiz TL mevduata bakalım. İşte bankalar için çok değerli (tasarruf sahipleri için de zararlı) olan kalem bu. Vadesiz mevduatın bankalara olan olumlu etkisini analiz etmek istediğimizde sadece vadesiz TL mevduatı dikkate almalıyız.
Şimdi rakamlara bakalım. Aralık 2018’de vadesiz mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 22 iken bugün yüzde 35’e yükselmiş. Gerçekten hem hızlı bir artış hem de yüzde 35’in kendisi enflasyonist bir ülke için çok yüksek bir oran. Fakat vadesiz mevduatın üçte ikisi döviz ve altın cinsi mevduattan geliyor. Onlar sayılmaz. Vadesiz mevduat olarak sayabileceğimiz TL mevduat ise tüm dönem boyunca yüzde 10-11 bandında çok istikrarlı bir seyir gösteriyor. Arada birkaç ay için yüzde 12 ve 13’leri görse de, hemen sonra ana eğilimine dönüyor. Eylül 2025 itibariyle de yüzde 10,9 düzeyinde. Bu da beklenen ve anlamlı bir eğilim.
Döviz cinsi vadesiz hesaplar da Merkez Bankası’nın politika faizini düşürmeye başladığı Eylül 2021’den sonra yüzde 22’ye kadar yükselmişse de bugün yüzde 14-15 bandına kadar çekilmiş durumda.
Peki, altın hesapları? Vadesiz altın mevduatına baktığımızda burada ayrıntıda gizlenmiş bir şeytan görüyoruz. Aralık 2018’de toplam mevduatın sadece yüzde 1,6’sı düzeyinde olan vadesiz altın hesapları bugün yüzde 10’u geçmiş ve vadesiz TL mevduata yetişmiş.
Peki, bu manzara bize ne söylüyor? Öncelikle toplam yurtiçi mevduatın yüzde 35’i vadesizde ve bu oran artma eğiliminde. Yani tasarrufçuların risk algısı çok yüksek ve yüksek enflasyona rağmen likit kalmak istiyorlar. Bu önemli bir tehlike sinyali. Bu vadesiz mevduatın üçte ikisinden fazlası kendi paramız olan TL cinsinden değil, döviz ve hatta para bile olmayan altın cinsinden. Bu da risk algısı açısından başka bir tehlike sinyali ve her iki sinyalin de karar vericiler tarafından dikkate alınması lazım.
Vadesiz TL mevduatın ayrıntısında gizlenmiş olan başka bir şeytan daha var. Onu da haftaya konuşalım.