Hindistan, ABD’nin Çin’e karşı en has müttefikiydi. Hem ABD’deki diasporası hem de Asya’da kurduğu ittifak ağlarıyla Hindistan son yılların en önemli diplomatik yıldızıydı.
ABD Başkanı Donald Trump, gümrük tarifeleri alanında yeni sayfalar açmaya devam ediyor. Biliyorsunuz Trump’ın stratejisi “hoplatma” üzerine kurulu. Önce yüksek bir vergi oranı ile karşı tarafı hoplatıyor, sonra “ölümü gösterip sıtmaya razı ediyor”. Bakalım, bu hafta kimler neden hoplamış ve biz de bir gün hoplamamak için ne yapmalıyız?
İlk hoplayan, Brezilya oldu; %50 gümrük vergisi yediler. İlginç olan ABD ile Brezilya arasında kayda değer bir ticaret açığı da yok. Trump, yüksek vergileri açıkça Brezilyalı Anayasa Mahkemesi Yargıcı Alexandre de Moraes’in Amerikan şirketlerine yaptığı kötü muameleye bağladı. Eylül 2024’te yazdığım gibi Moraes, Twitter’ı kapatmış ve Elon Musk’ın diğer şirketlerine kök söktürmüştü. Brezilya Başkanı Lula da Silva, “Bizde yargı bağımsız, yapacak bir şey yok.” dedi. Brezilya’nın ABD’ye en önemli ihraç kalemleri et, kahve, meyve gibi ziraî ürünler. Artık ürünleri tarlada kaldığı için aç kalan çiftçilerin çocuklarını yargıç Moraes doyurur.
Güney Afrika ise %30 vergi ile hopladı. Yine kayda değer bir ticaret açığı söz konusu değil. Ancak Başkan Trump, Güney Afrika’da apartheid rejimi sona erdiğinden beri yönetimi elinde tutan ve İsa Mesih dünyaya dönene kadar da tutacağını iddia eden Afrika Ulusal Kongresi’ni (ANC) sevmiyor. ANC kurulduğu zamanki Marksist-Leninist kökenlerine hep sadık kaldı ve son yıllarda da Rusya’yı desteklemekten geri durmadı. Trump’ın kararı açıklanınca bakanlıklar birbirine girdi. Dışişleri bakanlığı, “Ticaret pazarlıklarını büyükelçiler yapmıyor” dedi. Dış Ticaret Bakanlığı ise mağdur olan şirketlere destek vereceğini açıkladı. Koalisyonun küçük ortağı ve çoğunlukla beyazların desteklediği Demokratik İttifak da ANC’ye “Bu işi de beceremediniz” dedi. Ülkede tartışma devam ediyor.
Hindistan da %50 gümrük vergisi ile hoplamış durumda. Oysa ABD’nin Çin’e karşı en has müttefikiydi. Hem ABD’deki diasporası hem de Asya’da kurduğu ittifak ağlarıyla Hindistan son yılların en önemli diplomatik yıldızıydı. Bu nedenlerle, mesela Hindistan veri yerlileştirmesi yapacağım diye 2021’den 2024’e Mastercard’a yeni kullanıcı alma yasağı getirince ABD sesini çıkarmamıştı. Başka Amerikan şirketlerini de Hintli şirketlerle ortaklığa zorlamalarına bir şey dememişlerdi. Trump şimdi gerekçe olarak Hindistan’ın Rusya’dan petrol almasını gösterdi. Yarın müzakerelere başlayınca tüm bu dosyalar açılacak gibi duruyor.
ABD’nin en büyük şikâyetlerinden biri Dijital Hizmet Vergisi
Hoplayan ülkeler bir süre sonra kıvırmaya başlıyor. Mesela Avrupa Birliği %30 olan tarifeleri %15’e indirmeyi başardı. Ama karşılığında ABD’de milyarlarca Euro yatırım yapacak. Aynı zamanda silah sanayii ve enerji alanında da ABD’den milyarlarca dolarlık alım yapma taahhüdünde bulundu. Ayrıca ABD’nin en büyük şikâyetlerinden biri olan dijital şirketlerden ciro üzerinden alınan Dijital Hizmet Vergisi, AB’nin 2028-2035 bütçesinden çıkarıldı. Henüz Trump’la anlaşamasa bile Kanada da iyi niyet göstergesi olarak 29 Haziran’da Dijital Hizmet Vergisi’ni askıya aldığını açıkladı. İngiltere ve ABD, ana konularda %10 vergi ile anlaşıp daha geniş bir anlaşma çerçevesinde dijital konuları ayrıca müzakere etme kararı aldı. İngiltere, çocuk pornosu ile mücadele için dijital mesajlaşma uygulamalarından şifre anahtarlarını istiyor. Bu uygulamaların sahibi Amerikan şirketleri de anahtarları kimseye vermek istemiyor. Bakalım ne olacak?
Peki, tüm bu yaşananlardan ne gibi dersler çıkartmalıyız? Birincisi, Trump yönetimi “Benden önceki başkanlar gibi yabancı ülkelere demokrasi getirmek için savaş çıkarmayacağım.” demişti. Ama iş ABD’nin ekonomik çıkarlarına gelince başka ülkelerin içişlerine müdahale etmekte hiçbir sakınca görmüyor. Bugün ticaret politikası bir devletin tüm politikalarının bileşimi haline gelmiş durumda. Yargı kararları (Brezilya), bağımsız otoritelerin idari kararları (Hindistan) ya da dünyada hangi ülkelere yakın durduğunuz (Güney Afrika), size uygulanacak gümrük vergilerini etkileyebilir. Demek ki devlet aklı ve kurumlar arası koordinasyon her zamankinden daha önemli.
İkincisi, Trump çaktırmadan bizim gümrük oranlarını da %10’dan %15’e çıkardı. Gerekçe net değil. Kuvvetli iddia, AB’ye uygulanan tarife oranı %15; Türkiye de AB ile Gümrük Birliği’nde ve oluşacak arbitrajı önlemek için oranlar eşitlendi, şeklinde. Gümrük Birliği’ne girdiğimiz 1994’te Ankara Kızılay’da havai fişek gösterisi düzenlendiğini hatırlıyorum. Gösteri biraz aceleyle hazırlanmış olacak ki yangın çıkmıştı. Maksat, Gümrük Birliği sayesinde AB’ye tam üyelik yoluna kesin olarak girdiğimiz mesajını halka vermekti. Aradan otuz sene geçti. Bu yolun sonu görünmüyor.
Sanayicilerimizin Mısır’a göçünün tek nedeni maliyetler değil
Gümrük Birliği’nde AB bir ülke ile serbest ticaret anlaşması yapınca biz de yapmış sayılıyoruz. Ancak o ülkeler bize gümrüklerini indirmek için ayrıca anlaşma istiyor. Yani dış ticaret anlaşma politikamızı karar alma süreçlerinde etkimiz olmayan Brüksel’e devretmiş durumdayız. Son aylarda Türk sanayiciler Mısır’a göçtüğü için Türkiye, Mısır ve Avrupa Birliği’nin Afrika ve Latin Amerika’daki serbest ticaret anlaşmalarına baktım. Türkiye’nin Afrika’da 4 ülke ile serbest ticaret anlaşması var. Mısır’ın ise neredeyse her ülkeyle anlaşması mevcut. AB’nin anlaştığı 11 Afrika ülkesinden 7’si bizimle anlaşma yapmamış. Latin Amerika’da yalnızca Şili ve Venezüella ile anlaşmamız var; yani kıtanın sadece %5’iyle. Oysa Mısır, Latin Amerika’nın yarısıyla; AB ise neredeyse tamamıyla anlaşmış. Demek ki bu ülkeler sonrasında bize uyguladıkları gümrük tarifelerini indirmemiş. Bu arada, Mısır’da ürettiğiniz ürünün ambalaj gibi küçük bir parçasını İsrail’den getirirseniz ABD’ye de gümrük yok.
Demek ki sanayicilerimizin Mısır’a göçünün tek nedeni TL’nin aşırı değerlenmesinden kaynaklanan maliyet sorunları değilmiş. Artık her kanun, kural ve kararda dünyanın müzesi haline gelmiş olan AB, “ne yapmış? diye sorma alışkanlığından kurtulmak gerekiyor. Eğer Gümrük Birliği modernizasyonu daha da ertelenecekse Trump dünyasında eski işlevi şüpheli olan bu yapıdan çıkmayı ciddi ciddi tartışmalıyız.