Bir arkeolojik kazının ötesi: Kültürle yazılan bir destek hikâyesi
Bir ekim öğleden sonrası Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten ve basın mensuplarıyla birlikte Gaziantep’in Nizip ilçesindeydik. Fırat kıyısında, güneşin taş duvarlara vurduğu saatlerde, binlerce yılın sessizliğini dinliyorduk. Zeugma Antik Kenti’nde, Roma’nın doğuya açılan penceresinde, Muzalar Evi’nde insanın kalıcılık arayışının taşlaşmış hâliyle karşı karşıyaydık. Tarihin içindeydik. Her mozaik parçası bir nefes, her fresk izi bir hatıraydı. Gözlerimiz yerdeki taşlarda, kulaklarımız rüzgârın fısıltısındaydı. Rehberimiz, Kazı Başkanı Prof. Dr. Kutalmış Görkay’dı. Muzalar Evi’ni yıllar boyunca adım adım kazmış, her katmanını anlamış bir bilgenin sabrıyla anlatıyordu. Çünkü, içinde bulunduğumuz Muzalar Evi yalnızca bir Roma konutu değil; taş, ışık ve hayal gücüyle yazılmış bir mekândı.
Bu haberin devamı ve köşemizdeki diğerler yazıların ayrıntıları için lütfen https://www.ekonomim.com/yasam-keyfi adresine geçiniz...
Arının kanadından soframıza çam balının izinde
Marmaris’te Ula’nın dağ yollarından kıvrıla kıvrıla çıkıyorduk, 900 metrelik bir yüksekliğe geldiğimizde havanın kokusu değişmiş, rüzgâr çam reçinesiyle karışmıştı. Uçsuz bucaksız ormanın sessizliğini arıların vızıltısı bozuyordu; binlerce kanat, görünmez bir uyumla çalışıyordu. Marmaris’te Balparmak ile birlikte çam balı hasadındaydık.
Balı, sadece tatlı bir gıda değil, emeğin ve doğanın ortak ürünü olarak görmek gerekir. Çünkü bir halk türküsünün dediği gibi: “Arının kahrını çekmeyen, ne bilir balın kıymatın.” O kahır, arıcının sırtında taş, elinde duman tütsüsüyle gün boyu dağ yollarında verdiği mücadelede saklıdır.
O gün, kovanların arasından geçerken bir arı elimi soktu; acısı az, öğretisi büyüktü. O küçük iğne, sanki bana “doğanın hediyesi kolay kazanılmaz” diyordu.
Artweeks Istanbul 12. edisyonu 26 Ekim’e kadar izlenebilecek
Bilgili Sanat tarafından düzenlenen Artweeks Istanbul’un 12. edisyonu, bu yıl şehrin iki ikonik noktası — The Ritz-Carlton Residences, İstanbul B Blok ve Akaretler Sıraevler — arasında bir sanat köprüsü kurarak sanatseverleri bir keşif deneyimine davet ediyor. Etkinlik, galerilerden solo sergilere, kurumsal koleksiyonlardan bağımsız sanatçılara, enstalasyonlardan küratöryel alanlara uzanan çok katmanlı bir seçki. Bu yılki Artweeks Istanbul, iki farklı karaktere sahip mekânı birleştiren yapısıyla öne çıkıyor. The Ritz-Carlton Residences, İstanbul B Blok, modern ve çağdaş sanatın seçkin galerilerine ev sahipliği yaparken, Akaretler Sıraevler, bağımsız projeler, solo sergiler ve kurumsal koleksiyonlarla daha dinamik bir sanat sahnesi yaratıyor. Katılımcılar arasında Ambidexter, Galerist, Sanatorium, Mine Sanat Galerisi, Öktem Aykut, Pi Artworks, Versus Art Project, İyilik İçin Sanat Derneği, Baksı Müzesi gibi isimler yer alıyor.
Kitapseverler Mezopotamya’nın kalbinde buluşuyor
Mezopotamya’nın kadim toprakları bir kez daha kitapların aydınlığıyla buluştu. Tüyap Fuarcılık Grubu tarafından, Türkiye Yayıncılar Birliği iş birliğiyle ve Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın destekleriyle düzenlenen Diyarbakır 9. Kitap Fuarı, 26 Ekim tarihine kadar Mezopotamya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezinde sürüyor. Fuar, bu yıl da edebiyat dünyasının önde gelen yayınevleri, sivil toplum kuruluşları ve markalarını bir araya getiriyor. Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Elazığ ve Van gibi çevre illerden on binlerce okurun katılımıyla edebiyatın, düşüncenin ve paylaşımın merkezi oluyor.
The Bodrum Cup’a GIGI Awards’tan 3 ödül
Denizle, rüzgârla, dayanışmayla büyüyen bir kültürün adı: The Bodrum Cup.
Yalnızca bir yelken yarışı değil, aynı zamanda bir mirasın, bir birlik duygusunun hikâyesi.
Bu yıl “Nesillerce” mottosuyla 37’nci kez düzenlenen organizasyon, Pazarlama İletişimcileri Derneği tarafından gerçekleştirilen GIGI Awards’ta üç ödüle layık görüldü.
Yaratıcı Sponsorluklar, Entegre Etkinlik Pazarlaması Kampanyası ve Sponsorluk Çalışmaları kategorilerindeki başarılarıyla The Bodrum Cup, iletişim dünyasının da dikkatini çekti. 2022 yılından bu yana DS Entegre İletişim Çözümleri ile yürüttüğü çalışmalar, etkinliği bir yelken yarışından çok daha fazlasına — bir “marka hikâyesine” dönüştürdü.
Antalya’da meze bayramı
Akdeniz’in denizle kokteyl gibi karıştığı o açık mavi atmosferde, sofralar yine mezeyle şenleniyor… Uluslararası Meze Festivali, bu yıl Akra Antalya’nın bahçesinde yedinci kez kapılarını açıyor. 24–25 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek festival, yalnızca bir tadım etkinliği değil; kültürlerin buluştuğu, geleneklerin paylaşıldığı, sofraların hikâyelerle dolduğu bir lezzet şöleni olacak. Bu yıl 17 restoranın katılacağı festivalde, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelen şefler, en sevilen mezelerini konukların beğenisine sunacak. Antalya’dan 7 Mehmet, Alaçatı’dan Asma Yaprağı, İstanbul’dan Lokanta Feriye ve Hodan, Bursa’dan Tola, Nevşehir’den Millocal, Bodrum’dan Kurul Bitez, Hatay’dan Güzelburç Antakya Restoran ve Akra Antalya’nın kendi mutfağı yerli lezzetleri temsil ederken; İspanya’dan Gandarias Jatetxea, Yunanistan’dan Ai Giorgis, Kıbrıs’tan Niazi’s, Rusya’dan Londri, Viyana’dan Umarfisch gibi mekânlar da sahneye çıkacak.