Bazıları Trump’ı eleştiriyor olsa da; son iki ayda tarife konusunda yaşananların hemen hepsi ABD ekonomisi lehine gelişiyor.
Geçen perşembe, ABD ile Birleşik Krallık, Trump tarifeleri sonrasındaki ilk ticaret anlaşmasını imzaladı. Bu anlaşma sonrasında diğer ülkelerle de anlaşılabileceği umutları, küresel düzeyde iyimserliği artırdı.
ABD ile Birleşik Krallık arasındaki anlaşma, iki ülke arasındaki tarifeleri Trump öncesine geri çevirmiyor olsa da, belirli alanlarda iyileşme sağlıyor. Birleşik Krallık’tan yapılacak çelik ve alüminyum ithalatında vergiler sıfıra inerken, otomobil (100 bin adede kadar) ithalatında vergiler yüzde 10 (önceki yüzde 25) olarak uygulanacak. Bunlar dışında kalan ürünler 2 Nisan’da ilan edildiği gibi yüzde 10 gümrük vergisine tabi olacak. Birleşik Krallık tarafı ise ABD’den gelen gıda ürünlerine uyguladığı vergileri aşağı çekecek.
Çin
Bu hafta sonu ABD’li ve Çin’li yetkililer iki ülke arasındaki tarifeler konusunda müzakere etmek için İsviçre’de buluştu. İlk haberlere göre görüşmeler ticarette normalleşme adına verimli geçti.
Çin, müzakerelere başlamadan önce samimiyetini göstermesi için ABD’den vergilerde indirime gitmesini istemişti. Trump bir indirim yapmadıysa da bu yönde bir sinyal verdi.
Geçen perşembe gelen bir soru üzerine Çin’e uygulanan yüzde 145 verginin daha üstünün olmayacağı ama oranın aşağıya gelmesinin mümkün olduğunu söylemişti. Cuma sabahı ise Çin’e yönelik yüzde 80’lik bir verginin uygun olacağını açıkladı. Hafta sonu yapılacak görüşmelerden önce bir zeytin dalı olarak yorumlanabilecek bu ifadenin devamında Trump, “Çin kendi piyasasını ABD mallarına açmalı” dedi. Bunlar, müzakerelerin ABD lehine ilerlemesi durumunda, nihai noktaya gelene kadar yüzde 145 olan mevcut verginin yüzde 80 olarak devam edebileceğine işaret ediyor.
Merz, selefinin yarattığı boşluğu dolduruyor
ABD ile Almanya arasında da işler yoluna giriyor gibi. Almanya’nın yeni Başbakanı Friedrich Merz, selefi Olaf Scholz döneminde zayıflayan ülke ekonomisini, ülke algısını tekrar yukarı çekmeye çalışıyor. Güven oylamasının ikinci tutunda sonuca ulaşabilen Merz, önceki hafta ilk ziyaretini Fransa’ya gerçekleştirdi ve iki ülke arasında ortak savunma konseyi kurulmasına karar verildi. Geçen ay Alman meclisinden, 12 yıllık bir planla 500 milyar euro düzeyinde altyapı yatırımı yapılması kararı geçmişti. Bunun yanında ABD’nin ısrarla gündeme taşıdığı, diğer NATO üyelerinin savunma bütçelerini artırması çağrısı da Mecliste yapılan oturumla karşılık bulmuştu. Böylece Merz, hem yavaşlayan Almanya ekonomisini yeniden canlandırmayı, hem de ABD ile ilişkileri geliştirecek adımları atmış oldu. Nitekim, geçen Perşembe Trump ve Merz telefonla görüşerek, ticari anlaşmazlıkları hızla çözme konusunda anlaştı. Alman Borsası ana endeksi DAX, gelişmiş ülke piyasaları arasında, 2 Nisan öncesine dönen ilk endeks oldu ve tarihi yüksek düzeye ulaştı.
Bazıları Trump’ı eleştiriyor olsa da; son iki ayda tarife konusunda yaşananların hemen hepsi ABD ekonomisi lehine gelişiyor. En yakın müttefik olan Birleşik Krallık dahi, son anlaşmaya rağmen, ABD ile ticarette geçen seneden daha iyi bir konumda değil.
Diğer yandan şunu da hep akılda tutmak gerekiyor. ABD ile Çin arasında bir anlaşma olsa ve ticaret normalleşse dahi Trump gelecek yıl, haklı olduğunu düşündüğü başka bir konu ile gerilimi yeniden yukarı taşıyabilir.