Suriye ile ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi için hummalı bir çalışma yürütülüyor. Bu yıl Suriye ile ilk ekonomik temas 20 Ocak’ta Antakya’da yapıldı. Burada düzenlenen Suriye ile Ortak Ticaret Vizyonu İstişare Toplantısı’nda ilk akla gelen iki ülke arasında bir serbest ticaret anlaşması gerekliliği oldu.
16 Nisan’da Ticaret Bakanı ve bir özel sektör heyeti Suriye’yi ziyaret etti. Yatırımların teşviki ve korunması, çifte vergilendirmenin önlenmesi, Türk bankalarının Suriye’de açılması, ro-ro seferlerinin başlaması, gümrüklerdeki gecikmelerin sonlandırılması, ulaşım anlaşmaları, karşılıklı taşımacılık seferlerinin başlaması gibi konular gündemde oldu.
7 Temmuz’da TOBB, Suriye Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu, Halep, İdlip, Şam ticaret odaları başkanları ile İzmir’de düzenlenen Türk-Arap Ticaret Odası Yönetim Kurulu Toplantısı ve Ekonomi Forumu’nda bir araya geldi.
10 Temmuz’da Türkiye’den TOBB heyeti Şam’a gitti. Suriye Ekonomi ve Sanayi Bakanı Nidal Eş-Şaar başkanlığında Suriye Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu, ICC Suriye, Şam Ticaret Odası, Şam Sanayi Odası, Şam Kırsal Ticaret Odası ve Humus Sanayi Odası Başkanları ve iş insanları ile görüştü.
11 Temmuz’da TOBB heyeti Şam’da Cumhurbaşkanı Ahmed Şara tarafından kabul edildi. Ülkenin imarına nasıl destek verilebileceği, özel sektörün ve girişimciliğin nasıl ayağa kaldırılabileceği, altyapı, inşaat, enerji, gıda, lojistik gibi birçok sektörde Türk firmalarının olası rolleri ele alındı. TOBB heyeti, Suriye Ekonomi ve Sanayi Bakanı Nidal Eş-Şaar ve odalar ile de bir araya geldi.
5 Ağustos’ta Türkiye-Suriye Yuvarlak Masa Toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. Türkiye’den Ticaret, Suriye’den Ekonomi ve Sanayi Bakanı’nın katıldığı toplantıda 2,5 milyar dolardan 486 milyon dolara düşen ticaret hacminin tekrar 2,5 milyar dolara çıktığının altı çizildi, artan ticaret nedeniyle yeni sınır kapılarına ihtiyaç olacağına vurgu yapıldı.
Yatırım ve ticarette artış için Suriye’de oda borsa sisteminin kurulması gerektiği vurgulandı. Günlük 6 milyon metreküp gaz taşıma kapasitesine sahip Türkiye-Suriye Doğalgaz Boru Hattı'nın 5 milyon hanenin elektrik ihtiyacını karşılayacağı, gerçekleştirilecek ortak enerji ve elektrik santralleri projeleriyle iş birliğinin geliştirileceği kayda geçirildi. Türkiye’nin Suriye’de fabrikalar kurması ve Suriye üzerinden sanayi ürünlerini ihraç etmesi beklentileri dile getirildi.
11 Temmuz ve 5 Ağustos toplantılarında Suriye’de OSB’lerin kurulması gerektiğine de vurgu yapılarak Türkiye’nin bu konudaki birikimi dile getirildi. Türkiye’nin, OSB modeli sayesinde sanayi ülkesi olduğuna dikkat çekilerek bu deneyimin Suriye’ye taşınmasının önemine dikkat çekildi. Türkiye’nin Suriye’de sanayi bölgesi kurulması için gerekli olan yasal altyapı, mevzuat çalışmaları dâhil her türlü desteği de sağlamaya hazır olduğu vurgulandı
“Türkiye’nin Suriye’de fabrikalar kurması ve Suriye üzerinden sanayi ürünleri ihracatı…” cümlesi önemli. 2000’lerin başında bölgesel barışa da hizmet etmek üzere Mısır’da ve Ürdün’de kurulan Nitelikli Sanayi Bölgeleri’ni anımsatıyor. Belli bir oranda İsrail orijinli hammadde kullanımı ile üretilerek ABD’ye yapılan ihracatın vergiden muaf olması manivelasına sahip olan bu endüstri bölgeleri, bugün de özellikle Türk tekstilciler açısından çekiciliğini koruyor. Uzun yıllardır Türkiye tarafından Filistin Cenin’de benzer bir serbest bölge inşası için çalışıldığını da biliyoruz.
BM tespitlerine göre yeniden inşa maliyeti 400 milyar dolar olan Suriye’de yapılacak çok iş var. Nitelikli ya da farklı özelliklerde organize sanayi bölgelerinin kurulması kuşkusuz sanayi üretiminin anahtarı olacaktır.
Bu hafta başında başlayan 62. Şam Fuarı da ilişkiler açısından gelecek vadediyor. Ancak Suriye Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı’nın 7 Temmuz 2025 tarihinde yerel üretimi korumak amacıyla aldığı kararla, ağustos ayı boyunca; domates, salatalık, patates, kabak, patlıcan, biber, elma, üzüm, şeftali, kiraz, armut, karpuz, kavun, incir, kuru incir, sarımsak ile yumurta ve tavuk eti ithalatına sınırlama getirmesi, 15 Ağustos’tan itibaren dondurulmuş piliç ithalatının da durdurulması fuara katılan gıda tedarikçilerinde muhtemelen burukluğa neden olmuştur. Ve muhtemelen devasa iş birliği süreci de gözden geçirilecektir.