Türk hisse senetleri üçüncü ayı da TL bazlı getiride pozitif tarafta sonlandırdı. Bankacılık sektörü hisseleri dördüncü, sanayi kesimi ise üçüncü ayda olumlu tabloda karşımıza çıkıyor.
Yeni hafta ile birlikte ağustos ayı işlemlerini tamamlamış, eylüle başlamış oluyoruz. Böylece yaz mevsiminin rehavetinden kurtulup, yılın son çeyreğine doğru yavaş yavaş yelken açacağız. Rehavetten kurtulmak demek, tatilden dönen yatırımcı ve işlemcilerin yılı tamamlamadan hemen önce pozisyonlarını yeniden gözden geçirmesi ve mümkün olan maksimum kâr ile yola devam etmesi. Ancak, her şey bu kadar kolay ve basit değil. İçeride ve dışarıda risk/getiri beklentisi ile başlıkları yeniden değerlendirmekte fayda var.
Önce ağustos. Genel risk iştahı korundu. Küresel hisse senetleri beşinci ayı da olumlu tarafta tamamladı. Yılın esas ralli hikayesi ise gelişmekte olan ülke varlıklarında, Çin önderliğinde yoluna tüm hızıyla devam ediyor. Ülkelere ait sepet, ağustosu %1,22 yükselişle, Ocak-ağustosun tamamını artıda tamamlayarak geride bıraktı. Muazzam bir ralli. Kuşkusuz bunda ABD Başkanı Trump’ın uyguladığı tarifelerin henüz anlaşılmayan ve realize olmayan etkisi de var, ötelenmesi de var. Ayrıca, zayıf USD teması yılın sekizinci ayında da korundu ve dolar endeksi %2’nin hafif üzerinde değer kaybetti. <100 şeklindeki endeks görünümü, risk iştahını desteklerken, diğer varlık gruplarının da oyuna dahil olmasına imkan tanıyor. Unutmadan, ABD tahvillerini de konuşalım. Jackson Hole öncesi başlayan pozisyonlanma ve beklentinin momentum kazanması aylık bazda 2y vadeli kıymetin -34bp, 10y vadelinin ise -15bp ile trade etmesine zemin hazırladı. Kısa tarafın uzuna göre daha hızlı aşağı gelmesi, para politikası beklentisi ve bütçeye dair endişelerin harmanlanması. Anlayacağınız, bambaşka hikaye ve riskler.
Yurt içi tarafta da genel iyimserlik korundu. Türk hisse senetleri üçüncü ayı da TL bazlı getiride pozitif tarafta sonlandırdı. Bankacılık sektörü hisseleri dördüncü, sanayi kesimi ise üçüncü ayda olumlu tabloda karşımıza çıkıyor. En ilginç detay ise, sanayi kesiminin (XUSIN) %7.50’lik aylık getiri ile ciddi anlamda öne çıkması. Aynı dönemde XBANK %0.73 ile işlem gördü. Bunu, bilanço dönemindeki pozitif sürprizlerin tetiklediği beklenti değişimi ve üçüncü çeyrek finansalları ile olan zaman aralığının kısalığına yoruyoruz. Daha net ifade ile beklentilerin realize olmasına imkan tanınmadı. CDS’in %5,42 gerilediği dönemde, 10y vadeli USD eurobond faizi -25bp ile dördüncü ayı da gerileyerek tamamladı. 2y vadeli Türk Lirası cinsinden tahvilin faizi ise -152bp ile işlem gördü. ABD’de olduğu üzere, para politikası etkisi eğrinin kısa tarafında bizim için de benzer şekilde hareket etti.
Eylülde, Fed’e uzanacak takvimde ABD makro veri seti ve istihdam piyasası verileri hepimizin odağında olacak. O nedenle cuma günü açıklanacak olan tarım dışı istihdam rakamları ve detayları, kısa vadeli volatilitede en büyük etken olarak karşımıza çıkıyor. Fed, bir şekilde faiz indirim döngüsüne başlayacak; ancak, paylaşılacak projeksiyonla geleceği nasıl gördüğü ve bunun anlaşılması, pozisyon ayarlamalarında farklı bir etkiye sahip olacak. İçeride ise, politik gündem, OVP, enflasyon ve TCMB çoklu başlıklar konumunda. Beklentimiz, Türk para politikasının yeniden giriş yaptığı faiz indirim döngüsünde yoluna temmuz faiz adımı büyüklüğü ile devam etmesi. Toparlanmadan ziyade dipten dönüş sinyali veren finansallar ise BIST için koşulları yakın geçmişe kıyasla daha uygun hale taşıyor.