"Türkiye’nin, geleceğin sağlık teknolojilerine yön verecek fi kirleri barındıran bir potansiyeli olduğuna inanıyoruz. Innovation Center İstanbul’u bu inançla, ülkemizin bu potansiyelini hayata geçirmek amacıyla kurduk. Yapay zeka, dijital sağlık teknolojileri ve kişiselleştirilmiş tıp başta olmak üzere, sadece Türkiye'de değil, dünyada çığır açacak yenilikleri destekliyoruz. Bir fi kir fabrikası olarak Türkiye'nin geleceğine inanıyoruz."
Siemens Healthineers Türkiye, ülkemizdeki sağlık ekosistemine yaptığı yatırımların yanı sıra gençlere yönelik eğitim çalışmalarıyla da dikkat çekiyor. Türkiye’yi “Bir Fikir Fabrikası” yapma vizyonuyla hareket eden Siemens Healthineers, geçtiğimiz aylarda Innovation Center İstanbul’un kapılarını açtı. İstanbul’daki merkez, şirketin global inovasyon ağı SHIFT’in dünyadaki dördüncü merkezi olarak faaliyet göstermeye başladı.
Şirketin fabrikalarının bulunduğu Almanya, Çin ve Hindistan’daki merkezlerin ardından, herhangi bir fiziki cihaz üretimin yapılmadığı Türkiye’de böyle bir merkezin açılması ise Türkiye’nin bir fikir ve inovasyon fabrikası olma potansiyelinin göstergesi olarak ifade ediliyor.
Siemens Healthineers Türkiye Laboratuvar Diagnostiği ve İnovasyon Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gürdal Şahin, Innovation Center İstanbul’un kuruluş amacını şu sözlerle anlatıyor: “Innovation Center İstanbul’u, Türkiye’nin sağlık teknolojilerindeki inovasyon kapasitesini küresel ölçekte artırmak amacıyla kurduk. Merkezimiz, yapay zeka, dijital sağlık çözümleri ve kişiselleştirilmiş tıp gibi alanlarda çalışan start-up’lara ve girişimcilere sonuna kadar açık.”
▶ Innovation Center Istanbul genç girişimcilere ne sağlıyor?
Genç girişimcilerin en çok ihtiyaç duyduğu ama erişmekte zorlandığı bir alanda destek sağlıyoruz; Mentorluk. Girişimcilik dünyasında ‘yatırım almak’ genellikle ilk hedef olarak görülür. Ancak biz, Türkiye’de asıl eksikliğin, fikirleri yatırıma hazır hale getirmek ve pazarda konumlandırmak için gerekli mentorluk desteği olduğunu gözlemledik. Bu noktada, hem sektörel deneyimimiz hem de global ağımızla genç girişimcilerimizin yanında yer alıyoruz. Türkiye, birçok ülkeye kıyasla gelişmiş bir sağlık sistemine sahip. Eğitimli ve yaratıcı genç bir nüfusumuz var. Artan nüfus, kronik hastalıkların yaygınlaşması, sağlık kurumlarındaki iş yükü ve sağlık çalışanı açığı gibi güncel sorunlar, inovatif fikirler için büyük bir potansiyel oluşturuyor. Bugün bize ulaşan, son derece umut verici fikirlere sahip çok sayıda girişimci ve start-up var. Ancak bu fikirleri hayata geçirmek konusunda ciddi zorluklar yaşıyorlar. İşte bu yüzden, global organizasyonumuzun desteği ve inancıyla bu merkezi hayata geçirdik.
▶Merkezin amacı ne?
Sadece Türkiye’de değil, dünyada çığır açabilecek fikirleri desteklemek ve ülkemizin sağlık alanındaki potansiyelini global pazarlara taşımayı diliyoruz. Açık inovasyon yaklaşımımızla yalnızca yeni teknolojiler üretmeyi değil; bu teknolojileri hayata geçirecek insan kaynağını ve iş birliklerine dayalı bir ekosistemi geliştirmeyi hedefliyoruz. Mart 2025’te, Siemens Healthineers global CEO’su Bernd Montag’ın da katılımıyla açılan merkezimiz, girişimcilere özel mentorluk programları, demo günleri, akademi-sanayi iş birlikleri ve kapsamlı eğitim modülleriyle destek veriyor.
▶Merkezin odağında neler var?
Özellikle yapay zeka, dijital sağlık çözümleri ve kişiselleştirilmiş tıp gibi alanlara odaklanarak Türkiye’de sağlık alanındaki yenilikçiliğin ivme kazanmasına katkı sunmayı hedefliyoruz.
İnovasyonu yalnızca bir fikir ya da ürün geliştirme süreci olarak değil, çok paydaşlı bir değer yaratma yaklaşımı olarak ele alıyoruz. Bu doğrultuda akademik kurumlar ve araştırma merkezleriyle yürüttüğümüz iş birlikleri sistematik bir yapıya oturdu.
▶Çalışmalarınızdan söz edebilir misiniz?
En iyi örnekler arasında bu güne kadar hayata geçirdiğimiz, Future of Laboratories (FOL) ve Future of Imaging (FOI) benzeri etkinlikleri sayabilirim. UMRAM, EGESAM VE NÖROM gibi ülkemizde alanında ilk ve tek olan araştırma merkezlerine verdiğimiz destek de çok önemli. Bu çalışmalar aracılığıyla, hem Ar-Ge ve bilgi üretimini teşvik ediyoruz, hem de bu çıktıların sağlık sisteminin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılabilir hale getirilmesine destek oluyoruz.
▶Future of Laboratories ve Future of Imaging programlarının kapsamında ne var?
FOL ve FOI programları, üniversitelerle yapılan özel iş birliklerine dayanıyor. Bu etkinliklerle öğrencileri, start-upları, akademisyenleri, girişimcileri, sağlık profesyonellerini ve yatırımcılar bir araya getirdik. Böylece farklı disiplinlerden gelen bilgiler ortak akıl zemini üzerinde buluşuyor. Farklı paydaşlarla birlikte yürütülen bu programlarda, tıp ve mühendislik öğrencileriyle sağlık profesyonelleri; yapay zekadan tanısal görüntülemeye, laboratuvar teknolojilerinden klinik karar destek sistemlerine kadar pek çok alanda derinlemesine bilgi edinme, projelerini hayata geçirme ve uygulamalı deneyim kazanma fırsatı buluyor. Ayrıca bu programlar sayesinde öğrenciler ve girişimciler sektörün karşı karşıya olduğu güncel sorunlara dair farkındalık geliştirirken, çözüm üretme becerilerini de artırıyorlar.
▶Sağlıkta dönüşüme destek olmaktan söz ettiniz. Bu kapsamda hangi faaliyetleriniz var?
Kurduğumuz stratejik iş birlikleri, mentorluk programları, Ar-Ge teşvikleri ve açık inovasyon yaklaşımıyla sağlıkta dönüşümü yalnızca desteklemekle kalmıyor; doğrudan yön vermeyi hedefliyoruz.” Temel Araştırma” sözleşmeleri ise daha ileri seviyede bilgi üretimine ve araştırmalara da destek oluyoruz.. Bu sözleşmeler aracılığıyla akademisyenlerin yürüttüğü projelere destek sunarak, sağlık alanındaki araştırmaların sonuçlarının yalnızca yayınlarda kalmamasını; aynı zamanda toplumsal faydaya dönüşmesini hedefliyoruz. UMRAM (Ulusal Manyetik Rezonans Araştırma Merkezi, EGESAM (Ege Üniversitesi Solunum Araştırmaları Merkezi) ve NÖROM (Nörobilim ve Nöroteknoloji Mükemmeliyet Ortak Uygulama ve Araştırma Merkezi) ile yaptığımız iş birlikleri bu desteğin ön somut örnekleri arasında yer alıyor.
“Ortak akılla ilerleyen projelerin önünü açıyoruz”
▶ Siemens Healthineers Türkiye Görüntülemeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ertan Cömert, desteklerin yarattığı etkiyi şu sözlerle özetliyor: Bugünün öğrencilerine ve araştırmacılarına yarının sağlık inovasyonlarını şekillendirecek kişiler olarak bakıyoruz. Üniversitelerimizde ciddi bir araştırma potansiyeli var. Biz de bu potansiyelin açığa çıkmasına ve doğru alanlarda gelişmesine yardımcı olmayı önceliklerimizden biri olarak görüyoruz. Tüm eğitim programlarımız ve mentörlük uygulamalarımızla sektörel bilgiyi profesyonellerin ihtiyaçlarıyla buluşturuyor; ortak akılla ilerleyen projelerin önünü açıyoruz. Özellikle de akademi-sanayi entegrasyonunu aynı çatı altında buluşturarak girişimciliği ve inovasyonu destekleme stratejimizle bilgi üretimi, insan kaynağı gelişimine destek olarak sektörümüzdeki yeniliklerin çok daha hızlı bir şekilde hayata geçmesini hedefliyoruz.’’