81 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin dev gıda şirketlerinden Ülker, kaynakları koruyan ve israfı önleyen “İsrafsız Şirket Kültürü” çerçevesinde sürdürülebilirlikte önemli adımlar atıyor.
1944 yılında rahmetli Sabri ve Asım Ülker tarafından kurulan Ülker, bugün 100'ün üzerinde ülkeye Türkiye’de üretilen ürünleri ihraç eden dev bir şirket konumunda. 81 yaşında olan kuruluş, sürekli olarak kendisini yeniliyor, teknolojiye yatırım yapıyor, Ar-Ge’ye büyük kaynak ayırıyor, inovasyonlara imza atıyor, pazarlama çalışmalarına ara vermeden devam ediyor ve tüm bunları doğduğu ilk günden beri “israfsız şirket” anlayışıyla yapıyor. Ülkemizin en büyük 500 sanayi kuruluşu içinde 108. sırada yer alan Ülker, yurt dışında da önemli adımlar atıyor. Godiva ve Pladis operasyonlarıyla dünyadaki iddiasını artırıyor.
Geçtiğimiz hafta Lorbi PR İletişim ve İtibar Yönetimi şirketinin organizasyonuyla İstanbul Feriye Sarayı’nda düzenlenen basın buluşmasında konuşan Ülker CEO’su Özgür Kölükfakı sunumuna “israfsız şirket kültüründen” söz ederek başladı. 20250 yılında net sıfır şirket olmak hedefiyle çalıştıklarını ifade eden Kölükfakı kaynakları koruyarak, israfı önleyerek ve uzun vadeli düşünerek büyümeyi hedeflediklerini dile getirdi.
“Kurucumuz Sabri Ülker’den miras kalan unun gramını, suyun damlasını, emeğin değerini koruyan ‘İsrafsız Şirket’ kültürü, 1944’ten bu yana DNA’mızda yer alıyor” diyen Özgür Kölükfakı, sürdürülebilirlik çalışmalarının izlenebilir ve denetlenebilir olması için Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını (SKA) temel aldıklarını vurguladı.
Kölükfakı’nın verdiği bilgiye göre, Ülker, 2024’te çevre ve enerji verimliliği projelerine 95 milyon TL yatırım yaptı. Ar-Ge çalışmalarına toplam 298,3 milyon TL bütçe ayırdı. Ülker’in sürdürülebilirlik çalışmaları Birleşmiş Milletler’in 17 amacından 11’ine hizmet ediyor. Sürdürülebilirlik stratejilerini “Dünyamız, Değer Zinciri, Çalışanlar ve Toplum” başlıkları altında toplayan kuruluş, 2014’ten bu yana karbon salım artışı olmadan büyüyor. Birim başına su tüketimini yüzde 42,2 azaltan, ham maddelerin yüzde 99,5’ini bitmiş ürüne dönüştüren kuruluş “Her lokmada mutluluk vaadi” sunmak için aralıksız çalışıyor.
Sürdürülebilirlik hedeflerinde başarı
Ülker’in sürdürülebilirlik raporundaki verilere göre, 2014’te birim üretim başına karbon salımını 10 yılda %40, ürün başına su tüketimini ise %30 azaltmayı taahhüt eden kuruluş, 2024 itibarıyla bu hedefleri aştı ve karbon salımını %51,4, su tüketimini ise %42,2 oranında azalttı. 2024 yılından itibaren Türkiye’deki fabrikalarında I-REC sertifikalı %100 yenilenebilir elektrik enerjisi kullanıldı. Böylece 101 bin ton sera gazı salımı engellendi. Ambalajlarda plastik kullanımı 140 ton, kâğıt kullanımı 220 ton azaltıldı. Atık geri kazanım oranı ise Türkiye fabrikalarında %99,1, ham madde tesislerinde %99,9 oldu. Türkiye’deki fabrikalarda Kapsam 2 emisyon salımları sıfırlanarak, 101 bin 35 ton karbon emisyonunun önüne geçildi. Lojistikte Yeşil Rota projesiyle 4 bin 849 ton karbon salımını önlendi. Üretim kaynaklı net gıda kaybı %1’in altına indirildi.
Türkiye’de tüm fabrikalar “Zero Waste to Landfill” (Toprağa Sıfır Atık) belgesini aldı. 2024 yılı sonu itibarıyla Ülker Güzel Ülkem Ormanı’nın fidan sayısı 178 bin 500 oldu.
Ülker’in çalışanların %29’u, üst yönetimin ise %34,6’sı kadınlardan oluşuyor. Şirket, 2030’ta kadın çalışan oranını %35’e, yönetim kademelerinde ise %40’a çıkarmayı hedefliyor.
Sürdürülebilir tarıma destek
Ülker ülkemizde ve kakao aldığı coğrafyalarda önemli sosyal projelere de imza atıyor. Basın toplantısında konuşan, Ülker Operasyonel Mükemmellik, ISG, Kalite ve Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcısı Süheyl Aybar, 2014’te koydukları uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine ilerlerken yaptıkları öncü uygulamalar hakkında bilgi verdi. Buğday, fındık, kakao gibi tarımsal ham maddelerin sürdürülebilirliğine katkı sağlayacak projeler geliştirdiklerini belirten Aybar, sürdürülebilir buğday tarımına destek olmak için Onarıcı Tarım, yeni buğday türleri ıslahı ve buğdayın tarlada mineraller bakımında zenginleştirilmesini sağlayan Biyofortifikasyon projelerini sürdürdüklerini ifade etti.
Ülker, “Fındıktan Fazlası” adını verdikleri proje kapsamında, fındıkta iyi tarım uygulamaları eğitimleri, toprak analizleri, mikrobiyal gübre ve fidan temini, zararlılarla mücadeleyi kapsayacak çalışmalar yapıyor.
Kakaodan Fazlası projesiyle ise kakao tedarik zincirinde iklim değişikliğinin oluşturduğu çevresel etkileri azaltmaya ve projenin, iş birliği içinde oldukları çiftçiler üzerindeki sosyal etkisini artırmaya odaklanıyor.”
Uluslararası seviyede takdir gören çalışmalar
Ülker’in çalışmaları uluslararası platformlarda da takdir görüyor. Kuruluşun Sürdürülebilirlik çatısı altında yaptığı çalışmalar Standard&Poor’s Global’in Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi’nde üst üste 5 kez yer aldı. Ülker London Stock Exchange Group (LSEG) sürdürülebilirlik endeksinde kategorisinde dünya birincisi oldu.
