ŞEBNEM TURHAN
Kripto paralar başta Bitcoin bu yıl iki yönde hızlı hareketleriyle dikkat çekti.
BtcTurk Kripto CEO’su Salim Karaman, volatilitenin yalnızca kriptoya özgü bir olgu olmadığını vurgulayarak, altın, petrol, büyük endeksler ve hatta para birimlerinde bile zaman zaman çok sert hareketler görülebildiğine işaret etti. Karaman, “Dolayısıyla volatilite, sadece riskin değil piyasa doğası, parasal hareketler, makro ekonomik koşullar, küresel trendler gibi birçok etkeninin sonucu. Önemli olan yatırımcının bu yapıyı doğru anlaması” diye konuştu. Karaman, EKONOMİ’nin sorularını yanıtladı. Kripto yatırımcısının kripto paraların doğasına paralel olarak dinamik, hızlı adapte olan, yeniliğe açık ve teknolojik dönüşümü yakından takip edenler olarak tanımlanabileceğini kaydederek “BtcTurk olarak 2013’te faaliyet göstermeye başladığımızda, dünyada bizden önce yalnızca üç borsa vardı. 2017-2021 döneminde Bitcoin ve kripto paralara yönelik kitlesel bir ilgi patlaması yaşandı. O yıllarda daha çok bireysel yatırımcıların yön verdiği bir ekosistem vardı. Bugün ise bu tabana ek olarak, kurumsal yatırımcıların da piyasaya güçlü şekilde dahil olduğunu, profesyonel portföy yönetim şirketlerinin, aile ofislerinin ve büyük kurumların bu alanda aktif pozisyon aldığını görüyoruz. Bu, kriptonun artık deneysel bir teknoloji değil, küresel ölçekte bir finansal enstrüman olduğunu gösteriyor” dedi.
BTCTURK’UN UYGULAMALARI ÖRNEK ALINDI
Kripto para piyasasına yönelik düzenlemelerin yapılış sürecinde de birçok uygulamalarının örnek alındığını söyleyen Karaman, özellikle MASAK’ın görüntülü görüşme adımını zorunlu hale getirmesi gibi teknik olarak yüksek hacimli kurumları zorlayabilecek yeni gerekliliklere çok hızlı uyum sağlamaya çalıştıklarını kaydetti. Karaman, 6 milyon kullanıcıya sahip bir platform olarak bu entegrasyonun uygulama sürecinde doğal olarak bazı teknik gecikmeler yaşansa da tüm entegrasyonlarının tamamlandığını dile getirerek, bu alanda herhangi bir düzenleme yokken bile son beş yıldır dünyanın dört büyük bağımsız denetim firmasından biriyle çalışarak hem saklama cüzdanlarını hem finansal tablolarını düzenli olarak denetlettiklerini vurguladı. Karaman, “BtcTurk olarak yeni düzenlemelerin sektörü güçlendireceğine inanıyor; bu sürecin her aşamasında şeffaf, hesap verebilir ve uyum kültürü güçlü bir oyuncu olarak hareket etmeye devam ediyoruz” dedi.
Kripto para piyasasının doğası gereği küresel dinamiklerle çalıştığını ifade eden Karaman fiyatlamalar, yatırımcı duyarlılığı ve trendlerin de büyük ölçüde global gelişmelerle şekillendiğini kaydetti. Karaman, “Bu nedenle kripto yatırımcısı da kararlarını yalnızca yerel para politikalara göre değil, daha çok dünya genelindeki makro hareketlere, ABD faiz kararlarına, ETF akışlarına, likidite koşullarına ve teknolojik gelişmelere bakarak veriyor. Türkiye’deki yatırımcıların da ağırlıklı olarak bu yaklaşımı benimsediğini, tercihlerinin yalnızca TL’nin hareketlerine bağlı olmadığını söyleyebiliriz” dedi. Haziran 2023’ten bu yana Merkez Bankası’nın uyguladığı sıkı para politikası boyunca aynı dönemde Bitcoin’in fiyatı yaklaşık dört kat artarak 30 bin dolardan 120 bin dolar seviyelerine kadar çıktığını hatırlatan Karaman, şunları söyledi: “Bu dönemde global ölçekte yaşanan kurumsal adaptasyon, ETF’lerin onaylanması, arzın sınırlı olması ve Bitcoin’in rezerv varlık olarak konumlanması, yatırımcı ilgisini artıran temel unsurlar oldu. Bitcoin’in kıtlığı ve öngörülebilir arz yapısı, özellikle enflasyonist dönemlerde onu uzun vadede güvenilir bir değer saklama aracı haline getiriyor. Ayrıca, kripto para platformları artık küresel trend çerçevesinde oldukça çeşitli platformlar haline geliyor. Hisse senedi, emtia gibi ürünlerin de artık sunulmaya başlandığını görüyoruz.”
16 YAŞINDA AMA ÇOK HIZLI BÜYÜME YAŞADI
Bitcoin’in henüz 16 yıllık bir varlık olmasına rağmen çok hızlı bir büyüme ve küresel çapta adaptasyon süreci yaşadığını söyleyen Karaman, “Bu kadar kısa sürede bu denli büyük bir ekosistemin oluşması, doğal olarak belirli dönemlerde volatilitenin görülmesine yol açabiliyor. Ancak bugün geldiğimiz noktada, Bitcoin’in hem devlet hem de şirket rezervlerinde yer almaya başlaması, kurumsal düzeyde olgunlaştığını ve bir ‘rezerv varlık’ niteliği kazandığını gösteriyor. Kurumsal adaptasyon arttıkça, fiyat hareketlerinin de zaman içinde daha dengeli hale gelmesini bekliyoruz” dedi.
Ayrıca, volatilitenin yalnızca kriptoya özgü bir olgu olmadığını vurgulayan Karaman, altın, petrol, büyük endeksler ve hatta para birimlerinde bile zaman zaman çok sert hareketler görülebildiğine işaret etti. Karaman, “Dolayısıyla volatilite, sadece riskin değil piyasa doğası, parasal hareketler, makro ekonomik koşullar, küresel trendler gibi birçok etkeninin sonucu. Önemli olan yatırımcının bu yapıyı doğru anlaması” dedi.
"FİNANSAL KURUM HASSASİYETİYLE DAVRANDIK"
Türkiye’de kripto varlık sektöründe son dönemde oldukça kapsamlı bir düzenleme çerçevesinin ortaya çıktığını hatırlatan Karaman şöyle konuştu: "SPK, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının iş yapma kurallarını ve lisanslama sürecini netleştirirken; TÜBİTAK teknik altyapı kriterlerini, MASAK ise 2021 yılında yaptığı ilk düzenlemeye ek olarak hem suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesine ilişkin yükümlülükleri hem de müşteri tanı (KYC) süreçlerini sıkıştırmış tedbirler ile genişletti. BtcTurk olarak bu sürece yabancı değiliz. 2013’ten bu yana, herhangi bir düzenleme çerçevesi olmasa dahi kendimizi bir finansal kurum hassasiyetiyle konumlandırdık. KYC süreçlerimiz, kullanıcılarımızın sadece kendi bankasından gelen TL transferlerinin kabul edilmesi, yasadışı bahis gibi riskli alanlara ilişkin katı engellemeler, platform içi varlık transferine izin verilmemesi, kripto çekimlerinde ekstra doğrulama adımları gibi pek çok uygulamayı yıllardır yürütüyoruz.”