Analiz edilen 214 şirketin büyük bölümü, zayıflayan iç talep, yüksek finansman maliyetleri ve eriyen kâr marjları nedeniyle borç ödeme göstergeleri açısından olumsuz sinyal vermektedir.
Halka açık sanayi sektöründeki 214 firmanın finansallarını analiz ettik. Bu analizde şirketlerin ratingini en çok etkileyen borç ödeme kapasitesi için kullanılan iki finansal metrik üzerinde durduk. Birinci metrik “Faiz Karşılama Oranı” ve ikincisi, “ Net Finansal Borç/EBİTDA” . Faiz Karşılama Oranı’nı hesaplarken kullandığımız formül faaliyet kârının net finansman giderlerine bölünmesi şeklinde hesaplanıyor. Net Finansal Borç/EBİTDA ise şirketin kullandığı finansal borçtan hazır değerlerini ( kasa+ banka) düştükten sonra bulunan tutarı şirketin sağladığı EBİTDA’ya bölerek buluyoruz. Her iki formülün de ortak noktasında faaliyetlerden sağlanan kâr ve fon vardır.
2024/Q1 ile 2025/Q1 finansal tabloları karşılaştırdık ve elde ettiğimiz değerler şunlardır.
1- Satış gelirleri %11,7 azaldı 1,124 milyar TL
2- EBİTDA (FAVÖK) %31,4 azaldı 84,5 milyar TL, EBİTDA oranı %7,5
3- Faaliyet Kârı %54,8 azaldı 37 milyar TL, EBİT oranı %3,3
4- Net Finansal Borç %45,8 artarak 828,3 milyar TL oldu.
5- Finansman Gideri %36 arttı 68 milyar TL
6- Net Kâr %96 azaldı 2,1 milyar TL oran %0,2
Kârlılık ve fon yaratma kapasitesi düştüğünde borç ödeme kapasitesi de hızlı düşüyor. Bankalar ve finans kuruluşları verdikleri kredinin anapara ve faizinin zamanında ve eksiksiz olarak şirketlerden ödemelerini istemektedirler. Şimdi birinci oranımıza dönelim.
Faiz Karşılama Oranı 2024/1. çeyrekte 1,63 iken 2025/1. çeyrekte 0,54’ e düşmüştür. Faaliyet kârları finansman giderlerinin ancak %54’ünü ödüyor. Burada faiz karşılama oranı için EBİTDA da kullanılabilir. Genellikle yeni yatırım yapmış şirketlerin haricinde gerek CAPEX ve yenileme yatırımları ve işletme sermayesindeki artış EBİTDA’nın amortisman kadar yaratılan fon şirket içinde zaten kullanılmaktadır. EBİTDA’yı kullanırsak ise oran 2024/1. çeyrekte 2,46 iken 2025/1. Çeyrekte ise yarıya düşerek 1,24 olarak gerçekleşti.
Net Finansal Borç/EBİTDA oranı 2024/1. çeyrekte 4,6 iken 2025/1. çeyrekte 9,8 olmuştur. Bunun anlamı şirketler finansal borcunu 2024/1. çeyrekte 4,6 yılda ödeyebilirken şimdi 9,8 yılda ödeyebilmektedir. Bankalarda kritik eşik 5’tir. Güçlü şirketlerde bu oran 1,5’in altında olmalıdır. Şirketlerin fon yaratma kapasitesinin düşmesi oranın artmasına neden olmaktadır.
Bizim analizlerde gördüğümüz önemli bulgu satışlar üzerinde bir baskı vardır. Ancak esas baskı maliyet tarafındadır. Üretim maliyetleri satıştan daha hızlı artmaktadır. Faaliyet giderlerindeki artış ise daha da çarpıcıdır. Sanayi şirketlerinde Satılan Malın Maliyeti (SMM) ve İşletme Giderleri ( OPEX) içinde ÜFE dışında hizmet enflasyonu sanayi şirketlerin maliyet yapısını bozmaktadır. Örneğin SMM içinde önemli bir payı olan hammaddeyi kapsayan Mart/2025 yurt içi ve yurt dışı ÜFE sırasıyla % 23,5 ve % 19,3 iken hizmet enflasyonu %38’dir. Dolayısıyla şirketlerin maliyetlerini artıran önemli bir faktördür. Yurt içi ve yurt dışı talebin de yüksek olmaması nedeniyle maliyetin transfer edilememesi nedeniyle ek maliyetler yük olarak kalmakta ve kârlılığın azalmasına neden olmaktadır.
Sonuç olarak, analiz edilen 214 şirketin büyük bölümü, zayıflayan iç talep, yüksek finansman maliyetleri ve eriyen kâr marjları nedeniyle borç ödeme göstergeleri açısından olumsuz sinyal vermektedir. Sürdürülebilir kârlılık ve borç ödeme kapasitesini yeniden güçlendirmek için hem makro düzeyde finansal koşulların iyileşmesi hem de şirket bazında maliyet ve borç yönetiminin daha iyi yapılmasını gerekmektedir. İş modelinin inovasyon, teknoloji ve tasarım odaklı yenilikçi ürüne evirmek, performansa dayalı paylaşım ve verimlilik geliştirmemiz gereken alanlar olduğunu düşünüyoruz.