TCMB’nin altın rezervlerini 2025 yılı boyunca koruması ve hatta 1 milyon ons artırması iyi bir strateji olmuş ve rezervlerimizin güçlü olmasında önemli bir rol oynamıştır.
Daha önce 23 Aralık 2024 tarihinde 1 ons altın 2,664 USD iken yazmıştım. 2025 yılı altın için çok farklı yıl oldu ve 20 Ekim 2025’te tarihi zirveyi gördü; 4,381.21 USD oldu. Bu seviyeden sonra düşmeye başladı ve bu yazıyı hazırladığım 28 Ekim 2025 15.00 itibariyle future fiyatlar 25 Kasım 2025 için 3,927.4, 25, Aralık 2025 için 3,939.6 ve 26 Ocak 2026 için 3,960.1 USD oldu.
TCMB rezervleri 17 Ekim 2025 tarihi itibariyle zirveyi gördü; 198,4 milyar USD oldu. Rezerv dağılımı 79,6 milyar USD döviz, 111,2 milyar USD altın ve 7,6 milyar USD SDR’den oluşuyor. Rezerv içinde altının ağırlığı %56. 2024 yılı sonunda bu oran %41,5 idi. Sonuç olarak altının etkisi rezervler içinde hissediliyor. 2024 yılı sonunda 24,6 milyon ons olan altın miktarı 17 Ekim 2025 itibariyle 1 milyon ons artarak 25,6 milyon ons’a ulaşmıştır. Hem değer artışı hem de miktardaki artış altın karşılığı rezervleri 64,4 milyar USD’den %73 artışla 111,2 milyar USD’ye çıkarmıştır. TCMB’nin altın rezervlerini 2025 yılı boyunca koruması ve hatta 1 milyon ons artırması iyi bir strateji olmuş ve rezervlerimizin güçlü olmasında önemli bir rol oynamıştır. 20 Ekim 2025 tarihinde pik seviyesine göre altın rezervlerinin 2 milyar USD daha artarak 113 milyar USD’ye çıktığını tahmin ediyoruz. Altında yükseliş kısmen yerini düşüşe bıraktı ve fiyatının nerede stabilize olacağını tahmin etmek zor ancak future fiyatlar 3 ay sonrası için 3,960 USD olacağını söylüyor. Bu fiyatı baz aldığımızda rezerv kaybımız 11,5 milyar USD olacaktır.
Bu yıl altın arzı sınırlıyken birçok faktörün etkisiyle talep patladı
Altın için bazı istatistikleri ve trendleri sizlerle paylaşacağım. Birincisi dünyada çıkarılmış altın miktarı 216,265 ton veya 6,95 milyar ons ( 1 ons 31,1 gram) ve 27,8 trilyon USD. Altın arzı yıllık %1,7 civarında artıyor. Hem çevre etkisi hem de altın çıkarılmasındaki maliyetler altın arzını sınırlandırıyor. 2025 yılında ise altın arzı sınırlı iken talebi artıran birçok faktör bir araya geldi ve talep patladı. Talebi artıran faktörler şunlar:
1- ABD’de faizlerin düşmeye başlaması.
2- Sayın Trump’ın 2 Nisan 2025 tarihinde aldığı gümrük vergileri ile ilgili kararın global ekonomideki stresi artırması.
3- USD endeksinin değer kaybetmesi ile merkez bankalarının rezerv çeşitliliğine gitmesi.
- Rusya-Ukrayna, İsrail-Filistin-Hamas çatışması ve dolayısıyla jeopolitik risklerin artması.
- Çin’in nadir metallere koyduğu ihracat sınırlamasının getirdiği ülkeler arası gerginlik.
- Para yöneticilerinin portföylerinde altın miktarını artırması.
Dolayısıyla arz-talep kanunu çok güçlü çalıştı; arz az artarken bu kadar güçlü talep fiyatı 4,381.21 USD’ye kadar getirdi.
Altın tasarrufları gelir etkisi yarattı
Bu gelişmenin ülkemiz açısından pozitif olduğunu düşünüyorum. Hem TCMB rezervlerinde altın etkisi hem de Türkiye’de gerçek ve tüzel kişilerin altın tasarrufları gelir etkisi yarattı. Ülkemiz ekonomisinin global ekonomiden aldığı pay 2025 yılında %1,3 civarında olacak. Altın stokundan aldığı payının %1,5-2 arasında olduğunu düşünüyorum. %1,5’i baz alırsak ülkemizdeki stok altın miktarının değeri 417 milyar USD, %2’yi baz alırsak ise 556 milyar USD. Altındaki bu değer artışı gelecekte talebi uyaran bir faktör olacaktır. Risk nerede? Altın değerinde %1 düşüş, TCMB rezervlerinin, gerçek ve tüzel kişilerin altın üzerinden varlığının 7 milyar USD azalmasına neden oluyor. Diğer yandan fiyatlardaki düşüş TCMB’nin para politikalarındaki hassasiyetini artıracaktır.
Sonuç olarak gerek TCMB’nin rezerv politikası gerek ise ülkemizde gerçek ve tüzel kişilerin altın stoklarının tahminen iyi durumda olması, altındaki değer artışı trendinden iyi yararlandığımızı gösteriyor. Riskler de artıyor. Yapılması gereken arz tarafı belli. 6 maddede saydığım talep yönlü trendlerdeki değişimlere dikkatli bakmak lazım.
