Veriler 2024 yılında borç servisinde kısmen zorlanan firmalar için 2025 yılının borçlanma ve borç servisi (faiz + anapara) için daha stresli geçeceğini gösteriyor.
İstanbul Sanayi Odası tarafından 2024 yılına ait İSO 1. 500 ve 2. 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmaları tamamlandı ve kamuoyu ile paylaşıldı. Hem geçen yıl hem de bu yıl şirket verilerine baktığımızda sanayi tarafında işler iyi gitmiyor ve başlıkta kullandığımız üzere şirketlerin matematik denklemi bozuldu. Şirketler faaliyetlerinden kâr elde ederler ve bu fon ile yatırım (işletme sermayesi ve CAPEX), faiz ödemesi, vergi ve temettü öderler. Aşağıdaki formülü şirketlerde çalıştırabilmemiz lazım. Ayrıca şirketler bankalara faiz dışında kullandıkları kredilerin ana paralarını da ödemek zorundalar. Formüldeki “Temettü” ise şirket ortakları tarafından neredeyse unutuldu.
Faaliyet Karı > ( Faiz Ödemesi+Vergi+Temettü)
2024 finansal tablolarda satılan malın maliyetindeki (SMM)artış dikkat çekmektedir. Satışlar İSO 1. 500 Büyük Sanayi Kuruluşunda %37,7 artarken SMM %44,5 artmıştır. Yine dün açıklanan 2. 500 Büyük sanayi Kuruluşunda ise satışlar %40,5 artarken SMM %46,3 artmıştır. Satış ile maliyet arasındaki bu dengesizlik karlılığı dramatik bir şekilde azaltmıştır. SMM dışında önemli bir maliyet kalemi olan Faaliyet giderlerinde artış ise satışa göre daha da belirgin bir şekilde farklılaşarak 1. 500’de %72,8, 2. 500’de ise %77,4 artmıştır. Dolayısıyla 2024 yılında zarar eden firma adedi 1. 500’de 152, 2. 500’de ise 159 olup her üç firmadan biri zarar etmiştir.Yurt içi ve yurt dışı talebin zayıf olması nedeniyle oluşan maliyetler transfer edilememekte ve dolayısıyla ek maliyetler şirketler üzerinde yük olarak kalmakta ve karlılığın azalmasına neden olmaktadır.
Borç ödeme göstergeleri de olumsuz sinyal veriyor
Sonuç olarak, zayıflayan iç ve dış talep, yüksek finansman maliyetleri ve eriyen kârlar nedeniyle borç ödeme göstergeleri de olumsuz sinyal vermektedir. Sürdürülebilir kârlılık ve borç ödeme kapasitesini yeniden güçlendirmek için hem makro düzeyde finansal koşulların iyileşmesi hem de şirket bazında maliyet ve borç yönetiminin daha iyi yapılmasını gerekmektedir. Karlılık ve fon yaratma kapasitesi düştüğünde dolayısıyla borç ödeme kapasitesi de hızlı düşüyor. Bankalar ve Finans Kuruluşları verdikleri kredinin ana para ve faizinin zamanında ve eksiksiz olarak şirketlerden ödemelerini istemektedirler. Faiz Karşılama Oranı 1.500’de 1.76’dan 1,08’e 2. 500’de ise 1,8’den 1,52’ye gerilemiştir. 2024 yılında şirketler, 1. 500’de faaliyet kârının %96’sını 2. 500’de ise %66’sını faiz gideri olarak harcamışlardır. Net finansal borç/EBİTDA rasyosu da yükseldi. 1. 500’de 1,15’ten 1,48’e 2. 500’de ise 1,27’den den 1,66’ya çıktı. Son beş yıl içinde şirketler ilk kez reel faiz ödedi ve mali tablolara olan etkisi oldukça negatif.
Politika faizi düşse dahi reel faiz çok yüksek olacak
Özellikle 2021 ve 2022 yılı negatif faizin en yüksek olduğu yıllar. 2022 yılında düşen politika faizi ve artan enflasyon, negatif faizi %38,3’e çıkardı. Hesaplamamızda TÜFE yerine şirketlerin enflasyonu ÜFE’yi kullandık. 2025 yılı için bizim tahminimiz ortalama TL kredi faizi %48 ve ortalama ÜFE %21,2’dir. Bu verilere göre de 2025 yılında politika faizi ( 2025 yılı sonu politika faiz tahminimiz %35’tir) düşse dahi reel faiz çok yüksek olacak ve 2024’teki %23,3’e yakın olacaktır. Dolayısıyla bu kadar yüksek faizi ödeyecek bir nakit akışı yaratmak ve kâr elde etmek gerçekten zor. Veriler 2024 yılında borç servisinde kısmen zorlanan firmalar için 2025 yılının borçlanma ve borç servisi (Faiz + Anapara) için daha stresli geçeceğini gösteriyor. Tahsili Gecikmiş Alacaklar (NPL) oranları yükseliyor. Bu olumsuzluk, para politikalarındaki sıkışıklığın kredi politikalarına da yansıması ve kredilere erişimi zorlaştırması olasılığının artacağını göstermektedir. 2024 yılı zor bir yıl oldu 2025 daha da zor olacak şirketler açısından. Ticari ve Bireysel kredi faiz oranları arttıkça bankaların deklere ettiği nominal faiz ile efektif faiz oranı arasındaki fark çok açıldı. Faiz oranları düşük iken örneğin %12 ile aldığınız bir yıllık krediyi aylık taksitler halinde geriye ödediğinizde efektif faiz maliyeti %12,7 iken bugün %50 ile aldığınız aynı kredinin efektif faiz maliyeti %63,2’e geliyor.
Sonuç olarak, 2024 yılı 1000 büyük sanayi kuruluşu için başarılı bir yıl olmamıştır. Bir yandan yurt içi ve yurt dışı talebin yavaşlaması öte yandan ücret ve diğer hizmet ağırlıklı girdi maliyetlerindeki artış SMM ve Faaliyet giderlerinin önemli ölçüde artmasına ve matematiğin bozulmasına neden olmuş ve faaliyet karının önemli bir kısmı faize gitmiştir. Türkiye artık geçmiş ile karşılaştırıldığında pahalı bir ülke haline geldi. İş gücü ödemelerinin katma değer içindeki payının hızlı artması ve TL’nin değer kazanması nedeniyle iş modeli ve rekabet gücünde henüz istenilen bir seviyede olmayan Türk şirketlerini zor bir dönem bekliyor. Acil yapılması gerekenler; iş gücünün verimliliğini artırarak toplam output’u çoğaltmak, performans bazlı ölçülebilir ve yönetilebilir bir üretim sistemi kurmak, inovatif ve yenilikçi fikirleri hızlıca değerli ürün konseptine evirmek.